22 Ekim 2012 Pazartesi

bir ölü bir yaralı var kalbinde -bölüm 16-


ya ağzıma sıçacaktı
yada boynuma sarılacak
hiç birini yapmadı
suratındaki ifade bile değişmedi
elindeki pizzayı bıraktı
bana bakmadan kapıdan sessizce çıktı gitti
ulan adam bi sorar amk
ne bok yemeye astın bunu diye
yada en azından bir tepki verir
tuğbanın o an vermediği tepkiyi
ilerleyen günlerde biraz daha sabrederek görmem gerekecekti
bu sabır
girmiş olduğum sınavın nasıl geçtiğine dair hiç bir fikrim olmaması gibi bişeydi
hoca sıfır da verse tam not da verse şaşırmazdım
insanın aşk hocası tuğba olunca hep 100 almak istesede
onun istediği gibi çalışmam gerektiğinden
kuralları da göz önünde bulundurarak
tekrar görebilmek için
hayatı doğaçlama yaşamaya devam etmekten başka yapabileceğim bişey yoktu
benim beklediğimden çok daha uzun bir süre olan
10 gün sonra
sabır bir yere kadar diyerek
kirayı vermek üzere kapılarını çaldım
insan kiracı olduğuna sevinir mi amk
ben seviniyordum
annesi açtı
-nasılsın selim
    *kirayı vericektim de
-başı ağrıyormuş bi kaç gündür keyifsiz sonra verirsin
    *size versem
-tartıştık,biraz kızgın bana,ben alırsam niye alıyorsun diye yine tartışma çıkabilir
    *peki,rahatsız ettim
-est
    *görüşürüz diye lafı uzatmaya çalıştım acaba çıkar da görür müyüm acaba diye ama sonuç negatif
bu nasıl bir inat,nasıl bir sabırsa,bensizliğe fevkalade dayanabiliyordu
zaten arabayı hiç sormayın amk
peder bey sordu sorucak
bu da ağzıma her an sıçabileceği anlamına geliyor
işe gitmiyorum,canım bi bok yapmak istemiyor
yürüyüşe de tuğba *endişeleniyorum dediği için çıkmıyorum
anca mal mal yatıp onu düşünüyorum
bazen yemek yemeyi unuttuğum
yada üşengeçlikten yemediğim bile oluyor

onu düşünmek,ve ondan gelicek herhangi bir haber beni oldukça heyecanlandırırken
hiç bir şey yapamamak
son model arabaların sergisini 5 parasız gezmek gibiydi
insanın zengin olası(aşık) geliyordu
zaten telefon allaha emanet
annemle kadir arasıra aramasa nerde olduğunu unutacağım
-bi gel yüzünü görelim deyince
annemle konuşmanın bana iyi geldiğini hatırlayarak
kabul ettim
arabayı sorabilirlerdi ki öyle oldu
-araban nasıl
    *iyi anne sağolasın konuşmuşsun babamla
-dikkat et ama lütfen
    *merak etme anne,sen endişelenme diye,çok acil işim olmadan binmiyorum
-kızla ne yaptınız
    *şimdilik kaplumbağa hızında seyir halinde
-hayırdır ne oldu
    *ben de anlamıyorum ki ne olduğunu,onun da beni sevdiğini biliyorum,ama birşekilde başarıp birbirimizden uzak kalıyoruz
-yine mi ankaraya gitmiş
    *yok hayır evde
-eee niçin görüşmüyorsunuz
anlattım fotoğraf olayını
çünkü kendi içime atmaktan patlamak üzereydim
olumlu verilecek bir akıl veya teselli bile beni mutlu edebilirdi
-boşuna mı okudun güzel sanatlarda,ne demek çerçevelettin
     *anne o kadar anlattığımdan fotoğraf makinasını çerçeveletmem mi kaldı aklında,kız benimle konuşmuyor diyorum
-allah allah,aslında hoşuna gitmiş olması lazım,kadınlar kendileri için yapılan şeylerden genelde hoşlanırlar
     *kadınlık mı kalmış kızda,erkek gibi dövecek diye korkuyorum bazen
-korku değil o aşk
     *nasıl yani
-eğer gerçekten seviyorsan,sürekli sevdiğin kişi için bişeyler yapmak istersin,sırf onu mutlu edebilmek için
ve onun sana vereceği tepki çok önemlidir,mesela baban için akşama kadar uğraşıp yemek yapıyorum,akşam geliyor haydi hanımm
dışarı yemeğe gidelim,sana yemek yaptım ama diyorum,boşver çocuklar yesin onu diyor,tamam o da beni mutlu etmek için dışarı götürmek istiyor
ama benim ona aşkla verdiğim emek boşa gitmiş oluyor,sonra kızıyorum ve dışarda yediğimiz yemek ne kadar güzel olursa olsun
suratım biraz asılıyor,böyle olunca baban üzülüyor çünkü o da beni mutlu etmek için dışarı çıkarıyor
     *iyi de bizim ki farklı konu,o bana hiç birşey yapmıyor
-daha ne yapsın,sevmiş yetmez mi bir aşık için
     *cengiz kurtoğlu gibi konuşma anne,ne demek sevmiş yetmez mi?bende seviyorum ama yetmiyor işte
-acele etmeeee
     *kaç gün oldu dibimdeki kızı göremiyorum,sadece görsem o da yeticek tutturdu(kuralları anlattım)olucak diye
-acele etme diyorum oğlum
     *ne yapıcam peki bekleyeyim mi böyle
-bekle biraz daha bana sorarsan
     *ya beklerken yanlış yapıyorsam,ya o benim gitmemi bekliyor ve onu boşuna bekletiyorsam?
-o da var tabi ama kendi düşen ağlamaz
     *bir de gözden uzak olan gönülden de uzak olur atasözü var onu ne yapıcaz?
-ne yapıyor peki hiç evden çıkmıyor mu kız?
     *bildiğim kadarıyla hayır
-oğlum adam patlar evde nasıl çıkmıyormuş,hiç kuaföre falan da mı gitmiyor
     *yok anne ne kuaförü kız makyaj bile yapmıyor
-ee ne yapacaksın peki
     *bilmiyorum
annem ile olan konuşmamız beni pek tatmin etmesede
en azından o anlık bir çözüm yolu olmadığını kabullenmiştim
olsaydı annem söylerdi
tam 45 gün boyunca
tüm çabalarıma(sürekli binaya girme çıkma,annesi ile konuşma,babasını denk getirme,balığa gitme
ama ne balıkta ne de balıktan sonra hiç karşılaşamadık)
artık o kadar umutsuzluğa düşmüştüm ki
uzatma dakikalarında 3 sıfır gerideydim
rakibim bana göre barcelonaydı
ve oynadığım takım da takım arkadaşım kalp kırmızı kart görmüştü
burcuyla görüşmek bile istemeyen
görüştükleri zaman benim konumun bile açılmasını istemeyen
evden çıkmayan
pek konuşmayan
bir zamanlar yemeye başladığı gibi yemeyen
ve tüm bu sebeblerden ötürü annesi ve babasını üzen tuğba
her geçen saniye beni de karamsarlığa itiyordu
kapı çalındı
enişte bey ve tuğbanın babası gelmiş
enişte bey ankaradan arabamı getirmişti
-nasılsın selim
     *oo sağolun hoşgeldiniz
-baktık senin geleceğin yok biz geldik
     *buyurun
-yeni geldik yorgunuz biraz,görüşürüz yine
     *tamam teşekkürler sağolun
gelmelerinin sebebi yaklaşam bayramdı
bayramlık gidecek bir yer ararken
benim arabayı bahane ederek gelmişler istanbula
benden izin almadan arabaya binmiş olmalarına
akşam evime gelen annesi ve teyzesi açıklık getirdi
*tuğbanın teyzesi,tuğbayı aramış konu benden araba istemek olduğu için,bana en yakın kişinin tuğba olduğunu düşünmüşler
benim telefonumu istemişler tuğbadan,tuğba da konuşmanıza gerek yok,ben konuşmuştum gelebilirsiniz demiş,benimle muhattap
olmak istememesinden veya arabaya binmemi istemediğinden olsa gerek
bu konu tuğbanın annesi ile konuşulunca merak etmiş çünkü benim tuğba ile konuşmadığımı,ve hiç görüşmediğimi biliyordu
bu durumda teyzesi de benim yanıma gelip durumu açıklamak istemiş
bende sorun olmadığını,zaten getirmek için bahane aradığımı söyledim
benimle ankarada iken çok ilgilendikleri için
onlara her türlü konuda yardımcı olmak istediğimi
hatta tatilleri boyunca arabanın onlarda kalabileceğini söyledim
-tamam lazım olursa senden isteriz,tuğbadan değil diyerek gülümsedi teyzesi
içeri davet etmeme rağmen gelmediler
ertesi sabah yine börek yapmış annesi
çaldı kapıyı
-seninle biraz konuşalım selim
    *buyur nevin teyze
-önceleri seninle ilgilenip sonra ilgilenmiyormuşuz gibi oldu ama
tuğba ile bu yüzden tartıştık,daha önce de sana yaptığımız şeylerden gönderecektim,tuğbaya söyledim,
ben götürmem yemesin,onun hakkında konuşmak istemiyorum dedi,babası seni balığa çağırdığı için 3 gün konuşmadı onunla
hiç odadan çıkmıyor,ne oldu diye soruyorum,onu da söylemiyor,kuzeni hadi bi gezelim dedi sen gez ben yorgunum diyor,misafirlere de ayıp ediyor
kusura bakma oğlum dedi
    *önemli değil de neden böyle yaptığını anlayamıyorum
-bana da söylemiyor ki ne olduğunu,o gece bize selimle dışarı çıkıcaz anne babama söyler misin dedi,çıkın  tabi kızım dedim
ertesi gün bi geldi,ne olduğunu bizde anlamadık
    *sır tutabileceksen göstereyim ne olduğunu dedim
-merak ettim dedi
 içeri geçip odamın kapısını açtım
annesi biraz baktı
-offff şimdi anladım dedi
     *neyi anladın nevin teyze dedim
-ahmetin odasında da vardı fotoğrafı,anneee kocaman resmimi asmış duvarına ahmet diye sevinerek gelmişti bana bir gün
hay amk şansa bak
     *off ben nerden bileyim,hem ben bilerek göstermedim kapıyı açık unutmuşum
-belli zaten böyle bişey olduğu yine kazadan sonraki haline döndü
     *sizi de istemeden üzmüş oldum kusura bakmayın
-sen nerden bilecektin,herşeyde bir hayır vardır dur bakalım geçer inş
    
annesi gittikten sonra anladım ki
benim tuğba ile bir birlikteliğim çok zor bir mevzubahisti
çünkü yaptığım yada yapacağım her şey ahmeti hatırlatacaktı tuğbaya
bu düşüncenin karamsarlığı ile yatarken
ertesi sabah 9 gibi annesi eve çağırdı
-gelmeyeyim bişey der şimdi dedim
    *evde yok kuzenini kuaföre götürdü
aşşağı indiğimde
koltukların üzerinde hala çarşaf vardı
bu da misafirlerin salonda yattığı anlamına geliyordu
enişte bey ve teyze ile biraz konuştuktan sonra
eve çıkıp
tüm özel eşyalarımı ve kıyafetlerimi toplayıp
küçük odaya koydum
yatak odası için yeni çarşaf takımı
havlu
açılmamış diş macunu diş fırçası,terlik
şampuan
kahvaltılık ve içeceklerle dolabı doldurup
bi kaç kıyafet ve tuğbanın fotoğrafını bir kağıda sarıp alarak 
arabanın da anahtarını alıp
evden çıktım
kapılarını çaldım
annesine
-nevin teyze eşyalarımı toplayıp bir odaya koydum,misafirleriniz gidinceye kadar annemlerde kalacağım,arabanın anahtarını
da lazım olursa onlara verirsiniz dedim
     *yok oğlum ne gerek var
-sıkışmanıza gerek yok,bende biraz kafa dinlerim,yeni bir eve bakayım daha fazla üzmek istemiyorum sizi dedim
teyze de çıktı kapıya
-olmaz öyle şey dağdan gelip bağdakini mi kovucaz
     *annem ne zamandır gelmiyorsun diyordu,bayramı onlarla geçireyim,hem sizin bana yaptığınız misafirperverliğin yanında
yaptığım hiçbirşey kalır,iyi bayramlar şimdiden deyip
gittim
anneme de bayramda evde olmak istediğimi söyledim
-iyi sende gel o zaman bizimle dedi gidecekleri kısa tatili kastederek
     *yok ben istemiyorum,kadire izin vericem dedim
öyledir böyledir biraz ısrar etti ama kabul etmedim
nihayetinde bir gece onlarla kaldıktan sonra ev bana kaldı
meriem abla da onlarla beraber gittiği için
dediğim gibi dükkana giderek kadire de izin vermiş oldum
iş güç derken
eve geçmiş olacaklar ki
tuğbanın babası
misafirler adına çok teşekkür ederken,başka bir eve bakmamamı ve tekrar orda kalabileceğimi söyledi
ama ben pek de dönmek istemiyordum
bayram bittikten sonra
dükkanda piç kurusu ufaklıklarla uğraşmak zamanı hızlı geçirdiği için
kadire bir süre daha gelmemesini söyledim
misafirler çoktan gitmiş ve
bu durum bana tuğbanın annesi tarafından bildirilmiş olmasına rağmen
eve dönmeyerek annemlerin yanına gitmeye devam ettim
tuğbanın annesi tekrar aradı
-neden gelmiyorsun
      *herkes için bir süre böyle olması daha iyi olucak galiba nevin teyze,belki ben varım diye çıkmıyordur evden
-öyle şey mi olur,çıkacak olsa yine çıkar,gel sen
      *belki de yapmamı istediği şeyi yapıyorum nevin teyze
-onun ne yapmak istediğini ben bu yaşıma kadar anlayamadım zaten,teyzenlerinin senin evde kalacağını söyledim,
selim nereye gitmiş dedi,annesinde kalacakmış misafirler gidinceye kadar dedim,anahtarı ver deyip yukarı çıktı galiba
fotoğrafın durup durmadığına bakacaktı,bende benim bildiğimi bilmesin diye söylemedim,sonra hiç tepki vermedi
misafirler gittikten sonra senin evin anahtarını sehpanın üzerine koydum görsün de anlasın gelmediğini diye
hiç kahvaltıya kalkmayan kız,her sabah kalkıp sehpaya baktıktan sonra geri yatmaya başladı,günde iki 3 kere de bakıyor
      *ne yapacağımı bilmeyi o kadar çok isterdim ki
-biz de ne yapacağımızı şaşırdık dedi

ertesi sabah saat 12 gibi telefonum çaldı ama bir kere
arayan yada aramaya çalışan kişi tuğbaydı
tekrar arar belki diye biraz bekledim
ben aramayı düşündüm ama kızar şimdi diye önce biraz dayandım
ama fazla uzun sürmeden aradım
-aloo
     *ne var
-selim ben,beni aramışsın da
     *yanlışlıkla oldu
hadi ordan kimi yiyon?
ama bunları demedim tabiki
*peki görüşürüz deyip kapattım
bana soğuk davranmasına kızdığım
ailesini ve beni gereksiz yere üzmesine sinirlendirdiğim için
onun yaptığını ben ona yapıp bir kere çaldırdım telefonunu
benim yaptığım gibi bir süre sonra o aradı
-ne var selim
     *yanlışlıkla aramışım
-hadi yaa o kadar numara içinde yanlışlıkla beni mi arıyorsun
     *bilmem aynı hatayı daha önce yapanlara sormak lazım
-arama bir daha
     *iyi mutlu ol
-benim nasıl mutlu olacağım seni ilgilendirmez
     *ters ters cevaplar verme bana tuğba
-verirsem nolcak
     *çocuk musun sen?23 yaşındasın,dükkana gelen çocuklardan daha sinir bozucu konuşuyorsun
-iyi onlarla konuş o zaman
     *tamam uzatma kapat telefonu
-sil numaramı bir daha da arama
     *tamam evini de boşaltıyorum bugün
-ne yaparsan yap
kapattım telefonu
1 dakika bile geçmeden tekrar aradı
-sana telefonu suratıma kapatma demiyor muyum
     *diyorsun
-niye kapatıyorsun o zaman
     *hak ettiğin için
-neden hakediyor muşum
     *yalancı olduğun için
-sana sorsam sen izin vermeyecek miydin sanki araban ile gelmelerine
     *ben o yalandan bahsetmiyorum
-hangi yalanmış
     *beni sevmediğin yalanı
deyip cevap vermesine izin vermeden yine kapattım telefonu
tekrar arar diye bekledim ama aramadı
1 saat sonra dükkana geldi
-tamam boşaltıyorum evi merak etme dedim
     *ben boşalt mı gerizekalı diye bağırıp dışarı çıktı
koştum arkasından
dur dedim durmadı
tekrar dur dedim yine durmadı
öküz gibi bağırdım mahallede
tuğbaaaaa diye
yürümeye devam etti
koştum arkasından
-sana diyorum dursana
      *sen git dükkandaki çocuklarla konuş
hala ters ters cevap veriyor ki
en başlardan hatırlarsanız bir kadında dayanamadığım tek şey
trip yapmaları
bu yüzden siktir ettiğim kız oranı yüzde 100
-gel şuraya konuşucaz önce
      *konuşmak istemiyorum seninle
-ben istiyorum ama
      *zorla mı konuşturacaksın
-seni hiç daha önce dövdüler mi tuğba?ama ciddi ciddi cevap ver,bir iki tokattan bahsetmiyorum
      *dövücek misin
-hayır önce sabrımı ne kadar zorlayabileceğini test edicem
      *başkalarını test et,bırak kolumu
-nereye gideceksin
      *sanane yaa
-sana en sevdiklerim üzerine yemin ediyorum,eğer gidersen bir daha ömrüm boyunca seni sevmekten vazgeçmem,hayatın
boyunca vicdan azabı çekersin seven birini tek başına bıraktığın için,bunu en iyi anlayacak kişi de sensin zaten
gel otur şuraya,bak selim ben seni şu şu şu şu şu şu sebelerden dolayı istemiyorum diye adam gibi anlat,kalbim inansın
olmayacağına biraz üzüleyim,biraz kederleneyim belki içer sapıtırım da biraz ama sonra zamanla sana hak verir unutmaya çalışırım
     *neden ısrar ediyorsun bende bu kadar
-ulan hala anlamadın mı seviyorum diyorum,sen bilmiyor musun sevmek nedir?sen ölmüş adamı sevmeye ısrar ediyorsun
ben senden neden vazgeçeyim
     *hala onu karıştıyorsun selim işte bu yüzden olmaz
-sende beni seviyorsun ama
     *bu bişey değiştirmiyor
-kabul ediyorsun yani beni sevdiğini
     *laf oyunu yapma,bırak kolumu
-bir kere seviyorum de bırakayım
    *manyak mısın ya niye diyeyim
-bir kere demezsen bırakmam seni de kolunu da
    *bırakma
-seni mi bırakmayayım kolunu mu?
    *off bırakır mısın lütfen
-söyleyinceye kadar bırakmıyorum
    *selim inat etme
-inat değil ısrar ediyorum
    *böyle mi seviyorsun sen beni
-ne varmış sevmemde
    *canımı acıtarak
-bana diyene bak hiç farkında değil misin sen neler yaptığının
    *seni istememek en doğal hakkım değil mi
-peki öyle olsun,ne yaparsan yap ben seni sevmekten vazgeçmeyeceğim,buyur gidebilirsin,ben bu şehirden gidicem
yürümeye başladı
-gidicem diyorum tuğba
dönmedi bile
-ulan ne vicdansız çıktın seviyorum diyorum
yürümeye devam etti
dükkana gittim
kimse yok ortalık karışmış
abi nerdesin sen diyorlar
sinir zaten tepemde
amk dükkanın deyip kadiri aradıktan sonra çektim gittim
bir tane nakliyeci buldum yine
kesin kafaya koydum gitmeye
çaldım kapılarını
annesi açtı
-merhaba nevin teyze
     *hoşgeldin selim
-anahtarı alabilir miyim
     *döndün mü
-evi boşaltmaya geldim nevin teyze
yapmadır etmedir derken sen bilirsin deyip anahtarı almaya içeri girdi
biraz beklememe rağmen geri gelmedi
içerden anahtar nerde kızım sorusu soruldu
bilmiyorum cevabını da zar zor olsada duydum
annesi biraz daha aramış olsa gerek
geri geldi
-anahtarı bulamadım,daha sabah ordaydı...deyip içeriyi işaret ederek
-tuğba saklamış herhalde dedi kısık bir sesle
     *yedek anahtar yok mu nevin teyze dedim
-vardı dur bakayım dedi elinde 4 5 tane anahtarla geldi
bunlardan birisi olması lazım diyerek beni gönderdi
yukarı denemeye çıktım
kapıyı açmaya uğraşırken tuğba geldi arkamda dikildi
gelmiş olmasına sevinsem de
onu umursamadan kapıyı açtım 
telefonu çıkarıp nakliyecileri aradım
-abi gelebilirsiniz hazır eşyalar deyip adresi tekrar verdim
bana bakıyordu
içeri geçtim
-nereye gidiyorsun
     *başka şehre
-o resmi geri istiyorum
     *bende kalbimi geri istiyorum
-o geri istemeyle alınmaz ki
     *benim için en değerli şey bende kalıcak o zaman
-ama sende iki tane değerli şey kalmış olacak
     *ikincisi neymiş?
-benim kalbim derken gözlerime bakıyordu dolu dolu
     *ve hala git diyorsun
-hemde kalmanı çok istememe rağmen derken süzüldü bi kaç damlası
     *kal de ömrüm sende kalsın o zaman
-seni üzmekten korkmasam demez miyim sanıyorsun,deli
     *vallahi razıyım,billahi razıyım,yemin ederim razıyım
-olmaz selim
     *bana bir şans ver,ilk kez seven birisi bir şansı haketmiyor mu?korkularını anlıyorum ama gittiği yere kadar
deneye değmez mi?lütfen sor bu soruyu bir kendine,gitmeme üzülecek yüreğini,kal diyerek biraz olsun
umutla sevindirmeyi kalbin de mi haketmiyor,lütfen tuğba
deyip gözlerine baktım
bir süre düşündükten sonra
-ara adamları boşuna yorma deyip sakladığı anahtarı bana uzatarak merdivenlerden aşşağı yöneldi
ben nasıl seviniliyordu lan olayını baya bir karıştırıp
gangnam stylen daha garip bir dans ettikten sonra koşarak en üst kata çıktım merdivenlerden
çatı katına gelip
elleri açarak şükretmemek ihanet olurdu
bu kaderi yazmış olana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder