1 Ekim 2012 Pazartesi

bir ölü bir yaralı var kalbinde -BÖLÜM 1-


frene bastım ama takla atmış aracın frenlerine basmak
yağmur durduktan sonra şemsiye açmak gibi bişeydi
beni neden ambulansa bindiriyorlardı lan
boynum ağrıyordu biraz
biraz da burnum hava yastığından olsa gerek
zonklayan başımı siren sesleri iyice ağrıtırken
nihayet durduk
bi panikle çıkardılar ambulanstan
bi kaç beyaz gömlek sedyede karşıladı
sonrada yanımda koştular
ben kendime ne oluyor amk sorusunu soramadan uyumuş kalmışım
daha doğrusu milyon promille sızmışım
bir hastane odasında
bilincim acık gözlerimi açmaya çalışırken
babam ağzına ne gelirse saydırdığına göre çok büyük bir bok yemiştim
korktum uyanmaya
en güzeli onların konuşmalarından anlamaya çalışmaktı neler olduğunu
-itoğlu ite kaç kere dedim alkollü binme şu arabaya diye
-yok hanım bu çocuk adam olmayacak
annem ağlıyordu sadece
anneme güvenerek gözlerimi açtığımda
tüm omuriliğimi sarmışlar disklerde  iki kırık
bir de kolumda iki dikişlik bir kesik
ilk başta ilgi alaka gösterdiler sağolsun annemle babam ama sonra
demediklerini bırakmadılar
4 gün hastANede kalışım sırasında annem periyodik olarak ziyaret ederken
babam da her gelişinde fırçaladı ağzıma sıçtı ve geleceğe yönelik tedbirlerinden bahsedip gitti
o kadar sinmiş ki puştluk benliğime
hastanede iken bile taburcu olunca nerde ve ne içsem diye ziyaretçi arkadaşlarla konuşuyordum
hastaneye içki sokturma teşebbüsünde bile bulundum
hemşireler candı
ayıldığımda nasılsınız sorusuna
-bana vişne soda ver deyişimle krize giren hemşire abla keşke biraz genç biraz da güzel olsaydı
nihayet babamın şirketinin şoförü ali amca geldi
evet babamın şirketinin şoförü
peder bey biraz iş manyağı
çok da şanslı
öyle ki babasının ölümü bile bir şans olmuş onun için
babaannemi dedemden daha önce kaybetmişiz
dedem kumar oynanan kahvehane sahibi iken  yaşı ve bulunduğu  sigara dumanlı ve kötü ortamdan dolayı
ciğerlerini mahvetmiş
hastaneye kaldırılıp uzun süre orda kaldığında
babam hiç anlamadığı iş olarak kahvede bir süre çalışmış
halalarım evlendiği için dedeme hastanede bakmak da babama düşmüş
doktorlar son çare olarak ameliyat demişler ama
o zamanın şartlarına göre oldukça pahalı bir ameliyat parası gerekiyormuş
babamla dedem kahvehaneyi satılığa çıkarmışlar ama alıcı bulamamışlar
son çare olarak evi satmaya karar vermişler
bu satış işlemleri biraz uzun sürmüş
dedem evin satıldığı gün sizlere ömür
babam elinde bir ev parası
ve hiç hoşlanmadığı kumar oynatılan bir dükkanla tek başına kalmış
nasıl olsa askere gidecem diye parayı saklamış
askerliğini yapıp gelinceye kadar dedemin dükkanını bir amca kiralamış kiralar da pedere tabi
adettendir babam askere gitmeden önce 3 senedir deli gibi sevdiği kızla olan bir konuşmasında
sevdiği kız babama
-kumarcıya kız vermezler senin de başka bir mesleğin yok hadi sana eyvallah demiş zilli
peder bey bu lafı pek kaldıramamış olduğundan
askerliği boyunca hırs yaparak zengin olma planları yapmış
2 sene yaptığı askerliği sonrası
istanbuldaki amcasının yanına gitmiş
bir süre onların misafiri olacakmış
önce kahvehaneyi satmışlar
 amcası ile beraber bir dükkan bulmuşlar ve onu satın almışlar.artan parayı da bankaya yatırmış
amcası sadece herhangi bir sıkıntı olduğunda yardım ediyor ve kolluyor bazı akşamlar ise bizzat yardım ediyormuş
şans o ki dükkanda işler çok iyi gitmiş
babam 4 sene gibi bir sürede ikinci dükkanı almış ve hala amcamların yanında kaldığı için hiç bir gideri yokmuş
ikinci dükkana amcasının oğlu bakmaya başlamış
babam ise 27  yaşında iki dükkan sahibi ve bankada hala parası olan birisi haline gelmiş
amcamlar bakmışlar babamın evleneceği yok
sağdan soldan babama kız bakmaya başlamışlar
babam saygısından dolayı ilk buldukları kıza(annem) evet demiş çünkü ilk sevdiği kız çoktan evlenmiş
babam yeni bir ev almak yerine kiraya çıkıp 3.dükkanı borçla almış
iki dükkandan kazandıkları ile 3. dükkanın borcunu da kısa sürede bitirirken
ilk dükkanındaki elemanı oraya koymuş
babamın çalışmaktan
bir o dükkan bir diğeri derken benim temelimi atmayı hep ihmal etmişler
ama zamanla çevrede
ulan bunların çocukları mı olmuyor yoksa söylentisi çoğalınca
huzurlarınıza ben çıkmışım
babam büyümeye devam ederken
yasal düzenlemeler sonucu bu kadar iş yerini kontrol altına alabilmek için
şirket kurmuş
öyle ki tarihteki tüm ekonomik gelişmeler babamın şansına olmuş
bankaların yüksek faiz verdiği zamanlarda parasına para katmış
batan bankadan tüm parasını batmadan parayı çekip yeni bir yer almış
euro dolardan daha düşük iken tüm parasını euroya çevirmiş
istanbulda kendime bahçeli bir ev yaparım diye aldığı arazilere işinin yoğunluğundan dolayı ertelemesi bile onun için şans olmuş çünkü
aldığı arazileri 5 6 kat fiyatına satması anlamına gelmiş


ali amca ile
yolda iken babamdan olduğunu tahmin ettiğim telefon geldi
babamın talimatıyla olsa gerek sanayiye kadar üşenmeden beni götürdü beni ali amca
babamın da askerlik arkadaşı olur kendisi
-aha bunun içinden çıktın çocuk diyerek hurdacıların bile almayacağı arabayı gösterdi
-benden sonra birisi daha kaza yapmış ali amca bu arabayla herhalde dedim
-niye yarışıyon alkollü allköllü elin zibidileri ile dedi
-kimle yarışmışım dedim çünkü hala hatırlamıyorum nolduğunu
-kadir mi söyledi sana diye ekledim
-ulan benim oğlanı da yoldan çıkardın dedi kadiri ima ederek
-o yoktu ali abi o nerden biliyormuş dedim
-nasıl yoktu ambulansı aramadan önce beni aradı.dedi
hay amk nasıl oluyordu lan
kadir babamın şoförü ali amcanın oğluydu
bana karşı dünyada ki en büyük sabra sahip insandı aynı zamanda
ben özel dershaneler özel kolejler  özel üniversite okudum
o ise tamamen sıradan ilkokul ortaokul lise ve 2 yıllık boktan bi bölüm bitirdi ama hala benden mantıklı işler yapıyordu
belki de bunlara uyuz olduğum için hep onunla dalga geçer
her fırsatta şaka yollu fakir olduğunu söyler
onu kıskandırmak için yatağa attığım kızları anlatır
aldığım daha doğrusu babam ve annemin aldığı tüm zengin işi eşyaları ilk ona gösterir
çatlamasını isterdim içten içe ama sikine bile takmaz güle güle kullan derdi
kadiri başım sıkışınca veya sıkılınca arardım
zengin tayfadan herhangi bir arkadaşla buluşacağım zaman onu kesinlikle çağırmazdım
onun arkadaş çevresine de pek girmezdim
bendeki tüm göt kalkmışlığına
tüm egoizme
tüm narsizme çok soğuk kanlı yaklaşır
onu aşşağılamak için eskilerimi verdiğimde almam demez alır işine yarayanları kullanır
yaramayanları çöpe atardı
kolejde iken beni dövme planları yapan kişilerle dövüşür
o dayak yediği veya yiyeceği zaman hep yalnız kalırdı yada ben yalnız bırakırdım
bananeydi amk onun için dayak mı yiyecektim
tüm boktan ve sıkıcı işlerimi de ona yaptırırdım
benim ona yaptıklarıma dayanmasının tek sebebinin babasını işten kovdurmam korkusu olduğunu sanırdım ama çok yanıldığımı sonra anlayacaktım
ali abi beni eve bıraktı
küçüklükten beri benim ve kardeşim alp in bakıcılığını yapan şimdilerde ise anneme ev işlerinde yardımcı olan birileri oldu
meriem abla açtı kapıyı
annem salonda karşıladı
bizi yalnız bırakmasını rica etti meriem abladan
bir tirilyon nasihat de annemden dinledim
hepsi bildiğim
daha doğrusu artık ezberlediğim nasihatları
-oğlum biraz sorumluluk al artık,23 yaşına gireceksin,baban hala sizin geleceğiniz için çalışıyor
her gece çıkmaktan bıkmadın mı?bu kaçıncı vukuatın senin gibi yüzlercesi
vukuat demişken bi kaç tanesini sayıvereyim
okulda öğretmene rüşvet teklifi
bu sebeble çıkartıldığım müdüre de bu olayın unutulması için rüşvet teklifi
esrar içerken yakalanma babamın tanıdıkları sayesinde kurtuluş
babamın ne bok yiyon olm uyuşturucu ile demesine
-uyuşturucu değil baba o allah'ın doğaya doğanın da bize bir lütfu deyişim hemde polislerin yanında
çok yüksek harç bedeli verilerek girdiğim üniversteyi keyfi olarak aksatma
sınavlara girmeme,istedikleri çizim,çekim ve çalışmaları yapmama
babamın ceza olarak yeterli para vermediği dönemlerde
hem kendime hem küçük kardeşim alp e ait telefon ve satılabilir malzemeleri satma
bu paraları gereksiz kişilerle gereksiz şekilde yeme
bunlardan şimdilik sadece bir kaçı
yani anlayacağınız nasihatlar
 bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkmıyordu bile çünkü hiç dinlemiyordum
tamam anne tamam baba tamam anne tamam baba binlerce kez babama binlerce kez anneme söylediğim söz
fakat her seferinde yine bildiğimi okudum
babam geldi aynı lafları tekrar tekrar dinledim durdum hep
omuriliğim sarılı olduğu için biladerle bol bol pes maçları yaptık
kardeşim alpin beni sevmesinin tek sebebi ona karşı iyi bir pes rakibi oluşumdu sanırım
kadir evde ve hastanede kaldığım süre zarfında beni hiç ziyaret etmemişti
aradım
-nerdesin lan fakir dedim
-siktir git lan dedi kapattı telefonu
bir daha aradım cevap vermedi
eh amk ne olmuştu ki buna kesin ona da bi yamuk yapmıştım
iki üçgün sonra nasihatlar kesildi
herşey normale dönmeye başladığı sırada annem ile babam dışarı çıkacaklarını söylediler
meriem abla da izin alarak arkadaşlarını ziyaret etmeye gitti
aradım kadiri tekrar
huyunu suyunu bildiğim için zor olmadı kandırmak
-tamam olm kusura bakma dar günümde böyle mi yapacaksın diye önce ona yaptığım ibneliği anlamaya çalıştım
-görüşmeyelim bundan sonra diyerek direndi biraz
-vallahi hatırlamıyorum en azından suçumu söyle dedim
-neyse siktir et işin düşmese bu kadar ısrarcı aramazsın hayırdır dedi
-annemler evde yok bu gece gel bize dedim
-yok olm falan desede gelirken de 4 kutu bira kap deyip telefonu kapattım
yarım saat geçmeden geldi
elinde biralarla gelmiş olması onun görev adamı oluşunu ve bu yüzden kadiri sevişim anlamına geliyordu
yakışıklı suratı asık ve bana trip yaparken
açtım birer tane girdim konuya
-niye gelmiyon olm sen ziyaretime diyerek
-karşıya geldikte noldu amk dedi
-noldu dedim çok büyük merakla
-hatırlamıyor musun gerçekten dedi
-yok lan anlat işte dedim
-amk gece ne güzel benim kızla oturuyorum zart diye aradın,,,
kadir yetiş lan diye,
ne olduğunu sordum cevap bile vermedin
 çabuk gel dedin sesinden de çok sarhoş olduğun belliydi
kesin yine bi bok yedin diye kız arkadaşımı bırakıp taa anasının nikahı karşıya geçtim o saatte
hiç yapmazdın sarıldın nerde kaldın lan şoför diye de kızdın bana o kadar milletin içinde
neyse sesimi çıkarmadım geç arabaya deyip anahtarı verdin
ulan akıllanmış bu ibne alkollü sürmeyecek diye sevinirken 100 metre bile gitmeden
tamam ben kendime geldim
bok gibi sürüyorsun arabayı diyerek el frenini çektin
zorla çıkarttın beni arabadan
yalvar yakar trafiğin içinde elinden alamadım anahtarı
sonra birde üzerine senin çeneni çekemem vapurla gel amk diyerek orda bıraktın
kızı ektiğime mi yanayım,
o saatte boşu boşuna karşıya geçtiğime mi yoksa babamdan yediğim bir milyon fırçaya mı bilemedim
sonra da bana çıkıp neden gelmedin diyon dedi
-hakikaten orda mı bıraktım lan seni dedim
-tabi bıraktın götsün olm sen dedi
-olm bak benimle gelsen sende kaza yapacakmışsın ya sana bişey olsaydı diyerek gönlünü almaya çalışırken
-kendime bişey olmasından korksam sana selam bile vermemem lazım diyerek ayarı çekti bana
-olm sarhoştum idare et işte dedim
-içmesini bilmiyon ki karı kız görünce sapıtıyon amk kendini en kral içici sanıyon sonra da tüm boklarını ben temizliyorum dedi
-neyse şerefe dedim tüm vurdumdumazlığımla

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Reyiz hikaye çok farklı bakalım nasıl gelişecek ilerleyen bölümlerde. bide noktalamayı pek kullanmamışsın. okurken birbirine karışıyor cümleler. ona da müdahalede bulunsan sonraki bölümlerde iyi olur bizler için

    YanıtlaSil