19 Ekim 2012 Cuma

bir ölü bir yaralı var kalbinde -bölüm 14-


gözyaşları silerken fazlaca zaman kaybettiği için
konuşamıyordu artık
ama onun ağlıyor olmasına rağmen ben gülüyordum
çünkü annesinin dediklerinden anladığım kadarı ile tuğba beni seviyordu
eski sevgilisine kıyasla ne kadar sevdiği mechuldu ama
yine de seviyordu
ama anladığım başka bir şey daha vardı
o da çok büyük hata yaptığım
ve çok ısrar ettiğimdi
zaten aşık kişi mantıklı davranabilseydi
hiç sevdiği kişiyi üzer miydi?
-gitmesi benim hatam nevin teyze dedim
-bir çok hata var selim dedi
 bilirsiniz her zaman sevdiğiniz kızın ailesine karşı iyi birisi olarak görünmeye çalışırsınız
bu basit bir psikolojidir
-gitmesinin tek nedeni benim ama dedim
derin iç çekti ne yapacağını
ne diyeceğini bilmez halde
-ben bazı şeyleri ya eksik yaptım,yada haddinden fazlasını diye mırıldandım
-seni çok seviyor selim     
                   *biliyorum nevin teyze,gitmesinin sebebi de bu zaten
-seni severken neden gider onu anlamıyorum,yanlış bişey mi yaptın,bir kötü söz mü söyledin
                   *seni seviyorum ne kadar kötü bir laf olabilir ki?
-babası da meraklarda kaldı,tuğba üzgün olduğu zaman odasına çekilir,yalnız yaşamak isterdi üzüntüsünü,ahmet öldükten sonra
bile hiç başka bir yere gitmeyi istememişti,o kadar kesin gitti ki,hakkını helal et anne dedi(göz yaşları ile)
                   *o beni sevdiği için gitti,kabullenemedi,iki senedir aşık olduğu ölü bir adamdan sonra bir başkasını sevmeyi
-bilmiyorum selim,ama ben kızımı çok özledim
                   *bana adresini verseniz,ben gitsem tekrar konuşsam
-yemin ettirdi bana,veremem
                   *telefonu da kapalı
-teyzemden yada kuzenimden ulaşırsın demişti
                   *aradınız mı peki gittikten sonra
-aradım tabi,kız kardeşimle konuştum,nihal(kuzeni) in yanına gitmiş
                   *nihali aradınız mı
-aradım iyi yanımda dedi sadece,telefona istedim,nasılsın kızım diye sordum,iyiyim merak etme anne deyip kapattı
                   *benim yüzümden sizi de üzdüm,ne yapacağımı bilmiyorum
-beklemekle geçmez zaman,3 4 güne dönmezse bende giderim kızımın
                   *ben yarın gitmeyi düşünüyorum
-nasıl bulcaksın,koskoca ankarada
                   *burda yalnız kaybolmaktansa,onun olduğu şehirde kaybolmak daha iyi olur
-gitme,önce ben gideyim biraz konuşayım,yada biraz yumuşasın sonra gidersin
                  
 annesine karşı gelmek olmazdı ama ben çoktan hazırdım gidip onu aramaya başlamaya
burcu aracılığı ile belki bişeyler öğrenebilirim diye
-sizden mutlaka haber bekliyorum diyerek konuşmayı sonlandırdık
hemen burcuyu aradım
-tuğbaların evine git,tuğba ankaraya gitmiş,annesinden telefon numarasını iste ulaşabileceğin,lütfen burcu dedim
-niye gitmiş ki,sen neden aramıyorsun?ne olmuş onun telefonuna
diye yüzlerce soru sormaya başlayınca
olan biteni anlattım
burcu gitmiş
annesi ile uzun uzun konuşmuşlar
sonuç olarak tuğbanın kuzeninin numarasını bana vermemeye yemin ederek almış
burcu dükkana geçmemi orda tuğbayı arayacağını söyledi
hemen dükkana geçip burcunun gelmesini bekledikten sonra
onun gelmesine mütakip,tuğbayı aradı
-alooo merhaba,ben tuğbanın arkadaşı burcu,onunla görüşebilir miyim acaba
      *.........
bana göz kırptı veriyor olduğuna istinaden
-canım nasılsın*...
-neden gittin ankaraya,niye haber vermiyorsun*.....
-hmm anladım canım*.....
-ne zaman döneceksin peki?*......
-hadi yaaa*....
-ben gelicem o zaman mecburen....
-neden*......
-ama tuğba*......
-peki canım sen bilirsin,ara beni arasıra tamam mı?*...
-öpüyorum canım*.....
-görüşürüz deyip kapattı telefonu burcu
-ne diyor diye merakla sordum
-ankarada kalıcam artık diyor
          *nasıl ankarada kalıcakmış yaa
-bunu kendine sor selim
          *neden gittiğini söyledi mi?
-sonra konuşuruz müsait olunca ben seni ararım
          *bana onun adresini öğren
-tamam arayınca konuşurum
          *allah bilir ne zaman arar,gece ara sen onu,selim ankaraya gitti peşinden,seni aramaya de
-gidecek misin gerçekten
          *gitsem bile bulamayağım için şimdilik hayır,ama en ufak iz bulursam gidicem
-en baştan beri söylüyoruz sana selim,ısrar etme yavaş yavaş hareket et dedik,bak kaçırdın kızı
          *ulan seviyorum diyorum,kolay sanki alla alla
babam akşam eve çağırdı
yanlarına gittim
yemek yeyip konuşurken benim moralsizliğim ve düşünceli oluşum onların dikkatini çekmiş
annem konuşmak istedi oğlum hayırdır diye
babam hemen olayı yine paraya döktü*işler mi kötü selim diye
olayı anlayan bizim bilader alp oldu
*bence aşık olmuş anne diye sırıttı birde pezevenk
aşkın adı geçince kızardığım için diğer ahali de anladı durumu
sordular tek tek nedir,nasıldır,kimdir,hayırdır diye
pek bişey anlatmadım tabi
-ehliyetin cezası bitti baba,bana bir araba verir misin dedim
annem şiddetle karşı çıktı
-yok sana araba,hep başına iş açıyorsun diye
-alkollü sürüyorsun veremem selim dedi babam
-iyi kendi paramla alırım o zaman dedim
biraz kızdılar
onlara karşı böyle tavır almamdan pek hoşlanmıyordu babam
hele dik konuşmalarımı hiç sevmiyordu
-annenin kalbini kırma diyerek kalktı yatmaya(arabayı unut dercesine),
o gittikten sonra annemle konuştuk biraz
-oğlum ne yapacaksın arabayı,üzme beni çocuğum
             *ankaraya gidicem anne
-ne işin varmış ankarada senin,yine ne haltlar çeviriyorsun
             *birini görmeye gidicem
-kız ankarada mı
             *evet
-uçakla git oğlum
             *tamam anne tamam,kendim hallederim ben sağolun
-kim bu kız?ciddi misiniz?
             *ben ciddiyim
-bize yakışır bi kız mı?kimdir kimin nesidir
             *hiç,biz onlara yakışır mıyız diyecek mütavaziliğiniz yok mu?
-iyi senin dediğin olsun,yakışır mıyız
             *ben kalbime yakıştırdıktan sonra pek de önemi yok,deyince annem biraz telaşlandı
kızın kötü birisi olduğunu düşündü
onu bu düşünceden kurtartmak isterdim ama araba vermeyişlerine kızdığım için anlatmadım
-ev sahibinin kızına aşıksın sanıyorduk biz seni,nerden çıktı bu ankarada ki kız
            *o olduğunu nerden çıkardınız
-nerden olucak,ayağa kalkamaz haldeyken bile onun yanına gitmek istedin
    
vay amk anne harbiden tanıyor oğlunu
sessiz kaldım
-ankaraya okumaya mı gitti diyecem ama yaz günü okul mu olur?o değil demek ki
             *o anne
-niye gitti o zaman
             *bilmiyorum
-kavga mı ettiniz
             *sayılır
-kesin aldatmışsındır
             *hemen beni neden suçluyorsun anne
-pek seversin,kız değiştirmeyi de ondan
             *yok onunla tanışalı beri hiç değiştirmedim
-ne oldu o zaman
           
vay arkadaş ya annem çok iyi sorgucu,ya da ben anlatmaya dayanamıyorum ne varsa anlattım
-onu sevmeden önce biliyor muydun sevgilisinin öldüğünü
           *evet
-hiç tahmin etmedin mi zor olacağını
           *bilmiyorum
-alıştın tabi,önüne gelenle çıkmaya,şimdi zor olanın peşinden koşuyorsun
           *ilk defa böyle oldum ama anne
-neyse hayırlısı olsun,seviyorsa dönecektir geri
           *döner mi diyorsun
-valla selimcim,babanla tanıştırıldığımızda,ben hala başka birisini seviyorum ama evlendi dedi açık açık,
ama ben ilk görüşte aşk derlerya hani,babanı görür görmez heyecanlanmıştım,hep dua ettim inş onu unutur diye
sonraki konuşmalarımızda hiç bahsetmedim ondan,hiç bir zaman da hesap sormadım hala onu seviyor musun diye,
zaten sorsaydım sürekli onu hatırlatmış olucaktım,hiç bir zaman beni sevip sevmediğini de sorgulamadım
başkasını seven birisine beni seviyor musun diye sormak veya seni seviyorum demek onun duygularını daha çok
karıştırırdı,evlendikten sonra çocuk yapmak istememesinin sebebi
bence hala evlenmiş olan eski sevgilisinden bir umudu olmasıydı,belki ona intikam olsun diye evlendi benimle ama olsun
bekledikten sonra tüm beklediğime değdi sabretmem,babanın bana seni seviyorum demesi tam 6 sene sürdü
ne zaman seni seviyorum dedi biliyor musun?seni doğurduğumda, her şey için teşekkür ederim dedi
benim için söylenebilecek en büyük seni seviyorumdur onun bana bunu demesi ve sabrımın sonunda ondan bunları duyabilmek
düğünümde bile takmadığı kadar takı taktı koluma,ilk seni değil beni öptü hatta,önceleri hep saygılı davranırdı bana
ama senden sonra hep sevgiyle beraber saygısına devam etti,ömrümde bir kere kırdı beni o da seni evden kovduğunda geri çağırmasıiçin
yalvarınca 
            *yanlış yapıyorsun selim'i senden daha iyi anlatan olmadı anne bana
-yanlış yapmak demeyelim de tecrüben az veya aklının değil kalbinin dikine gidiyorsun diyelim
            *gitmeyeyim mi yani ankaraya
-annen olduğum için gitme derim,en iyi dostun olsam git derdim
            *çok seviyorum anne
-sıkma canını,biraz sabret sadece dedi
annemle konuşmak bana tahmin ettiğimden daha iyi gelmişti
annelerinizle konuşun çünkü onlar sizin düşünemeden kendinizi üzeceğiniz konularda sizden çok daha tecrübelidirler
burda yat bu gece teklifine karşı gelmek olmazdı
sabah uyandığımda kahvaltıyı da beraber yaptık
babam evden çıkarken şirkete uğra bugün dedi
o gittikten sonra annem de gitmemi söyleyince
onları kırmamak ve zaten yapacak bişeyim olmadığı için gittim
kendi dükkanım sikimde bile değildi
nasıl patronsam artık amk
şirkete girdim
ooo selimler
hoşgeldinler
geçmiş olsunlar
yalakalıklar
yavşak pezevenkler ulan biriniz aradınız mı sordunuz mu ben gidince
duydunuz tabi babamın kovduğunu havalara uçtunuz
şimdi ben geri gelince mi anladınız değerimi
siklemedim tabi hiç birini ali amca dışınca
geçtim pederin odasna
iki çay söyledi bize
bi kaç yapması gereken işi hallettikten sonra bana dönüp
-nasıl araba istiyorsun sen?
           *normal araba işte
-kısa bir süreliğine istiyorsan anneninkini al,yoksa yenisini alalım,arabalar lazım şirkete
           *bilmiyorum ne kadar lazım olacağını
-tamam git beğen birini,zibidi arabası olmasın
           *vallaha mı sağol baba dedim
-tamam hadi git,arabayı almak için acele et,ama acele edilmemesi gereken konuları tekrar düşünerek hareket et
burdan verilen mesaj açık ve çok netti
annem dün gece ne varsa babama anlatmıştı
yoksa dün gece çok kesin bir kararla arabayı vermeyeceğini söyleyen babamın bir gecede  böylesine yumuşaması
mümkün değildi
gittik ali amca ile
yok onu alma,bu çok yakar,şunun motoru düşük,bu böyledir anlattı durdu bana
trilyoları var pederin adam bana çok yakar diyor hey allahım
gerçi benzin fiyatları dikkat edilmesi gereken seviyelerde adam da haklı ama olsun amk
sonuç itibari ile arabanın birisini beğendik
şirkete gidip pederden onay aldıktan sonra
muhasebeciye telefon
hesaba havale
anahtar teslim
ali amca plakayı hallet
haydi yolumuz açık olsun
burcuyu arayıp tuğba hakkında ki gelişmeleri sordum
bi bok öğrenememiş
hatta hiç bişey gelişmemiş
dükkana gittim
araba altımda
kadire havamı attım
-nalet pislik dükkana uğrasana arasıra it gibi geziyorsun dedi
-çalış işte pis köle diye makaramı yapıp biraz geyik yaptıktan sonra
yine melankoliye bağladım
tuğba da tuğba kafasını siktim kadirin
-arabayla hiç gitme,kız zaten arabalara karşı fobili,iyice kızar sana dedi
-amk nasıl gideceğime akıl vereceğine,nasıl bulacağıma akıl ver dedim
-tuğbanın kuzeninin numarasını burcudan alayım,ismi sorgulatalım önce ismine ulaşalım,daha sonra ne yapabiliriz bi bakalım dedi
-ara o zaman burcuyu ne bekliyorsun dedim
-vermez olm ben bi yolunu bulur son aramalarına bakarım,bak aramızda kalıcak senin yüzünden kavga ettirme bana dedi
-eyv kardeşim deyip onun görevini tamamlamasını bekledim
eve dönüp tuğbanın annesine uğrayarak herhangi bir gelişme olup olmadığını sordum
sonuç negatif
sadece sıradan konuşmuşlar
kadir akşam aradı
-çavuş kızın ismi şu,ama aynı isimden bir çok kişi var sosyal paylaşım sitesinde,ankarada olanlara baktım 3 seçenek var,bir tanesinde
çalıştığı iş yerinin bilgisi var,ama kızın ilişkisi de var,işine yarar mı bilmiyorum dedi
dükkana döndük
3 kızın da suratlarını ezberledim
ben gidiyorum hacı deyip yola çıktım
lan olm bu saatte gidilmez bak yine bok ediceksin herşeyi dedi ama dinleyen kim amk
sabahın altısında ankaraya vardım
elimde bir işyeri adresi var
eczane
mekanı buldum
2 saat aradıktan sonra
-selamın aleyküm ben nihal... ya bakmıştım
öyle birisi yok beyefendi
eyvallah görüşürüz
kaldık mı göt gibi
kadiri aradım
-çavuş yok bu değilmiş *eh amk senin bir adresle yola mı çıkılır
-burcuya söyle gerçekten gittiğimi ve onu aradığımı diğerlerinden haber çıkarsa bana haber ver
                       *diğerleri yaş moruk sadece resimleri var diğer bilgiler gizli
-hadi yaa
                       *dön gel amk ne yapıcaksın orda
-ne bileyim dur bakalım belki bişeyler çıkar
bir otel buldum kızılaya yakın
geçtim otele
bir gün geçti yok
hep kızılayda dolandım her ankaralı burdan bi geçer mutlaka diye
nasıl mantıksa artık işe yaramadı tabi
3 gün kaldım
tuğbanın annesi aradı
-selim nerdesin
          *şeydeyim nevin teyze
-nerde?
          *ankarada
-hani gitmeyecektin
          *şey
-ne zaman gittin oraya
          *3 gün oldu
-3 gündür ankarada mısın sen
          *evet
-ne yapıyorsun
          *tuğbayı arıyorum
-oğlum öyle bulunur mu tuğba,dur sen arayıp söyleyeyim bari

deyip telefonu kapattı
         
20 dakika kadar sonra telefonum çaldı,yabancı bir numara
-niye geldin *tuğba
-niye geldin diyorum
             *seni görmek için
-git lütfen
             *seni görmeden gitmem
-ben görmek istemiyorum lütfen git
telefonu kapattı
aynı numaraya mesaj attım
-seni görmeden gitmem,kızılayda oturuyorum
cevap gelmedi ama ben görev yerime geçtim
beni aradığı numarayı tekrar hiç aramadım
veya mesaj atmadım
çok kararlıydım onu beklemeye
gelen geçen herkese o kadar dikkatli baktım ki
tüm kızları tuğbaya benzetmeye çalıştım
saçları aynı olanlarda hep heyecanlandım
ama hiçbirisi değildi
sadece yemek yemek için ordan ayrılıp
geceleri de hava serinleyince otele geçip yattım
annem aradı manyaksın sen
kadir aradı deli misin amk
babam aradı ne bok yiyon
burcu aradı gel başka bi çözüm buluruz
tuğbanın annesi aradı.hala bekliyor musun diye sordu
-ben onu görmeden gitmeyeceğim nevin teyze dedim
-allah ikinize de akıl fikir versin diyerek o da kapattı
tam 4 gün beklettikten sonra
önce aradı
-gitmedin mi daha
            *seni görmeden gitmeyeceğimi söylemiştim
-nolcak beni görünce
            *bilmem vardır elbet kalbimin bir bildiği
-git
            *sana gel demiyorum ki,bekliyorum diyorum,gelinceye kadar da bekliyecem
-selim lütfen git
            *benim gitmeme gerek yok,eğer beni görmek istemiyor ve kızılayı gezmek istiyorsan,başka bir yerde de beklerim sorun değil
-hiç gelmezsem ne olucak
            *hiç gelmeyeni bekleyen sendin,sen daha iyi bilirsin
bu cevabıma kızmış olucak ki kapattı telefonu
yine aramadım o numarayı
ilk aradığı numara ile aynıydı
bankada fazlası ile param vardı
beni istanbula dönmeye mecbur kılıcak bişey de yoktu
e sevdiğim kız da ankara da olunca beklemenin nesi kötü olabilir di ki
inanır mısınız orada o kadar çok beklemişim ki
iki tane kız her gün gelip beni kesiyordu
yani istesem kızlarla sadece konuşup ayarlayabilirdim
kızılaydan kız kaldırmak isteyenlere duyrulur
sevdiğinizi beklercesine bekleyin
ben beklemeye devam ettim
o gelmemeye inat etti
iki gün daha geçti
bu iki günde burcu veya tuğbanın annesi ile hiç görüşmedim
tuğba öğle vakti yine aradı
-niye gitmedin hala
                *nerden biliyorsun gitmediğimi
-biliyorum
                *haksızlık etmiyor musun,sen beni görüyorsun ama kendini bana göstermiyorsun
-ben seni görmedim
                *gitmediğimi nerden biliyorsun o zaman
-bekleyeceğini biliyorum çünkü
                *bekleyeceğimi biliyorsan sevdiğimi de biliyorsundur
-sus lütfen
                *seni seviyorum
-sus diyorum
                *seni çok seviyorum
-kapatıyorum selim
                *seni ölünceye kadar bekleyecek kadar çok seviyorum
dıııt dıııt dıııt
hay amk yine ayarı kaçırdım
ama kıza da seni bekliyecem artisliğini yaptığım için mecburen bekleyecektim
aslında mecburiyetim duygularımaydı
simit yiyorum beyler
almışım krem peynirini
simidi bandıra bandıra yiyorum
ağzımın kenarları susamlı
zaten sakal uzamış amk
onun sesini duydum
-tamam gördün git hadi
hafif arka çaprazımdan seslenmişti
hiç kafamı çevirmedim
-henüz görmedim
             *bak o zaman
-tekrar gitmenden korkuyorum deyip kafamı çevirmeme konusunda ısrarcı kaldım
geldi yanıma oturdu
elimin tersi ile ağzımın kenarlarını sildim
ona doğru kafamı hafifçe çevirdiğimde
baktığım kişi AŞK tı amk
yüzyılllarca beklemeye değecek kişinin ta kendisiydi
suratı asık yine
hiç konuşmadı
bende ne diyeceğimi bilmezlerde olduğum için sustum
simidi uzattım
yemiyeceğini işaret etti
-bende yemiyorum o zaman dedim
ve simidi kenara bıraktım
kafası benim olmadığım tarafa dönüktü
oysa ne kadar da çok görmek istiyordum yüzünü
hiç konuşmayacak gibi duruyordu
ama gitmek de istemez haldeydi
yavaş, sakince ve duraksayarak konuştum
bu konuşmayı düşünmek için oldukça fazla zamanım olmuştu
-ilk defa aşk şampiyonluğu yaşadım,kutlamalarını da abarttım biraz,
maganda sözlerim oldu seni kendi içine sokmaya mahkum bırakan,
her çıktığında ben kurşun sıkmaya devam ettim,oysa sendin diğer
şampiyon,senin de kutlamaya hakkın vardı,sende yaşamak istedin,
hiç birine izin vermedim
her bana gelişine koştum,oysa sen sadece yürüyerek varmak istiyordun,
yavaşca,
seni anladığımı sandığım zamanlarda bile çok basit düşünmüşüm
burda bi kaç gün  bekleyince anladım
sevince gerçekten bekleneceğini
acele edilmeyeceğini
istersen tekrar git,hatta hiç gelme istemiyorsan
ama kalbimin yerini buldum ben

tepki vermedi hala susuyordu
-gördün git artık dedi kalkarken
bu defa ben sustum
hiç kalkmadım bile yerimden
o da ayakta bekledi biraz
döndü bi kaç adım attı ama durdu yine
ben tepkisiz kalınca
-git selim dedi
hafif gülümsedim
yine başımı öne eğdim
gülümsememin sebebi ona hiç kızamayışım
ve bu kadar inat etmesine hiç söz edemeyişimdi aslında
ama o sebebini sordu
-niye gülüyorsun
           *mutlu olduğum için
-hoşuna mı gidiyor
           *seni görmek evet
-tamam görünce gidicem dedin git şimdi
           *beni mutlu eden şeyi neden bırakıpta gideyim
-gidicem dedin ama
           *sen gidebilirsin ben beklemek istiyorum
-gelmem bir daha
           *seni beklemiycem zaten,beni seveni bekleyecem
-gelmez o boşuna bekleme
           *istanbula dönersen söz veriyorum seni rahatsız etmeyeceğime
-burda olunca neden rahatsız ediyorsun
           *ben rahatsız etmedim,sadece nerde olduğumu söyledim
-istanbulda da mı aynısını yapıcaksın
           *bekleyeceğim yerin bir önemi yok ben hep bekleyeceğim zaten,gelmek senin yolunun üzeri
-ben burda çalışmaya başladım
           *sormayacağım nerde olduğunu ama anneni üzüyorsun
-sende beni üzüyorsun
           *tamam çıkacam hayatından söz veriyorum,dön istanbula evinden de taşınacam
-hayır
           *tuğba annene babana yazık kadın üzülüyor orda,ben istanbuldayım diye gelmedin mi buraya,tamam söz veriyorum başka bir şehirde kalıcam ama dön
-hayır istemiyorum
           *dönmen için ne yapmam lazım
-hiç birşey yapma
           *offffff
-ben gidiyorum
           *gel buraya
-gelmiyorum
           *buraya gel diyorum
-gelmezsem ne olcak
sabır sabır sabır
telefonu çaldı
-efedim metin*....
-tamam akşama görüşürüz*....
-metin kim?
         *sanane
-ne demek sanane
         *basbaya sanane
-metin kim diyorum
         *bende sanane diyorum
-sevgilim desene
         *nolcak dersem
-de de gör
         *sevgilim
-niye yalan söylüyorsun
         *nerden biliyorsun yalan olduğunu
-beni seviyorsun çünkü
         *sen öyle san
-amacın gitmemi sağlamaksa,seni sevmiyorum selim de gidicem bir daha da gelmiyecem
         *seni sevmiyorum
son bir umut olarak
-seni sevmiyorum selim de gözlerime bakarak
        *sevmiyorum diyorum
-seni sevmiyorum selim demiyorsun gözlerime de bakmıyorsun
        *seni sev-mi-yo-rum selim mutlu oldun mu
-ben seviyorum ulan,deli gibi seviyorum,öküz gibi seviyorum,hayvan gibi seviyorum
        *sevdiğini sanıyorsun
-sende beni sevmediğini sanıyorsun
        *çok komik
-komik olan senin inadın
        *inatçı mı oldum şimdi
-inatçı aşık
        *metinle nişanlanıcaz
sinirden makaraya bağladım konuşmayı
-nikahıınaaaaa beniiii çağırrrr sevgiliiiiiliiiim isterrseeenn
        *dalga geçme
-bu adam kim diyeee soran olursaaa çok sevdiğim selimiiiim dersin sevgilim
        *sen nerden çıkarıyorsun seni sevdiğimi yaaa
-hala gitmeyişinden bak dalga geçiyorum seninle ama gitmiyorsun
        *bunu daha önce de denedin ve ne olduğunu gördün
-evet elin de baya ağırdı
        *hak ettin
çöktüm dizlerimin üzerine
-istersen tekrar vur,istersen de öldür valla sesimi çıkarmam ama gel beni düşünmüyorsan anneni üzme,
eskisi gibi olalım,hiç karışmayacağım,sen aramadan aramayacağım,sen istemeden bir yere gidelim diye sormayacağım
seni görmek için bahaneler uydurmayacağım,hiç gizli saklı işler çevirmeyeceğim,hiç seni sevdiğime dair söz söylemeyeceğim
seni sana bırakacağım söz veriyorum
        *inanmıyorum
-annenin hatrına denemeye değmez mi?
        *hiç asılmayacaksın
-söz
        *bir yere gidelim diye teklif etmeyeceksin
-yürüyüşe çıkarım ama
        *ohoooo
-iyide sen zaten normalde çıkmıyordun ki yürüyüşe
        *ben sana bişey demeden sen söylemeyeceksin
-selam da mı vermeyeyim görürsem
        *verme
-çok katı ama bu kurallar yaa
        *bak daha şimdiden caydın
-tamam tamam söz dedim hafif gülümseyerek
o da sırıttı birazcık
eh amk 1 haftaya maal oldu onu kandırmak
-gidiyor muyuz
         *tamam teyzemlere gitmem lazım önce
-iş
         *ne işi?
-yalancı
         *(gülümseme)
-metin?
         *o da başkasını bulsun artık
-metin kim hakkaten ya??
         *kuzenim nihal bee
ohhh amk derin bi nefes aldım
bi de metin öldürtecekti bana az kalsın
-nerde kalıyorsun eşyaların nerde?
          *şurda otelde
-bende burda yatıyorsun sanmıştım
hay amk tam sıçtık derken
          *tinercilerden korktum deyince yırttık paçayı
-tamam hadi eşyaları alalım
benim otele gittik
o lobide bekledi ben eşyaları alırken
arabayla geldim desem ağzıma sıçacak
ama demesem araba orda kalıcak
şansımı denemek için
-araba vardı ama..?
          *ne arabası
arabayı işaret ettim
-arabayla mı geldin sen buraya
          *evet
ters ters baktı
-tamam kalsın burda kızma dedim
-burda bırakılır mı araba diye sordu
ne yapacağını düşünür halde kaldı biraz
-tamam sorun değil hadi gidelim
bıraktık gül gibi sıfır arabayı
teyzesi gile gidicektik
yol üzerine iki tane uçak bileti aldık
sen burda bekle beni diyerek teyzesi gile girdi
o gittikten yarım saat sonra da geri geldi
-hadi teyzem çağırıyor neden bıraktın çocuğu orda diye
vay arkadaş tuğbanın teyzesi annesinin kopyası
o ne kadar iyiyse o ondan iyi
yemekler
ikramlar
çaylar börekler
kadına kalsam 1 ay daha misafir edicek bizi
annesi hakkımda,daha doğrusu hakkımızda herşeyi anlatmış olsa gerek
benimle epey makara yaptılar
çok komik insanlardı
-adam bir hafta kızılayda beklemiş,sen 5 dakika geç geldim diye bağırıp çağırmıştın bana diye eşine yüklendi
tuğba kıyafetlerini toplarken
arabanın durumunu anlattım
-sen ver bana arabanın anahtarını,bu da numaram,oraya gidince bi hal çaresine bakarsın dedi enişte bey
-kızımızı üzme diye son nasihatını da yaptı teyzemiz
sonra havalanına geçtik
oturduk yan yana koltuklara
tuğba söylendi durdu arabayı getirmiş olmama
ya bişey olsaydı diye ki bu bana verdiği değeri ortaya koyuyordu
havalanından da eve geldik
kapıyı çaldı
-sürpriiiiiz diye bağırmasından ne kadar mutlu olduğu belli oluyordu tuğbanın
içeri geçti
tuğbanın annesi içeri buyur etti beni de
tam girmeye niyetlendiğimde
-yok onun işi varmış anne dimi selim dedi
   *tabi yaa nasıl unuttum,evde bulaşık,çamaşır vardı,görüşürüz dedim
pis pis sırıttı tuğba ama gözlerinin ışığı yerine gelmiş gibiydi
tamam dı lan işte
aşk dedikleri illaki
seni seviyorum,bende seni olucak değildi ya
bir bakış bile aşkın aşikarıydı
mutluydum aga
varsın seni seviyorum demesin
varsın diğerleri gibi
kafedir yemektir,gezmelerdir yapmayalım
benim aşkımın bütçesi sınırlıydı
ve kalbim tokluk nedir öğrenmesi lazımdı
en fakirler bile açken bir nefes daha alabilmek için açlığa dayanıyorsa
benim de kalbim dayanmalıydı ilerde gelmesi muhtemel büyük aşk doygunluğuna
konuşmalarımızın ve onu istanbula getirmenin şartnamelerine harfiyen uymalıydım
ve annemin bahsettiği sabır benim için burda başlıyordu
düzenli bir hayata geçebilmek
tüm gün onu düşünerek,saçma bir hareketten kaçınmak için
çok ihmal ettiğim
ayrıca kadire haksızlık ettiğim dükkana düzenli olarak gidip
kadire süresiz tatil verdim
yaz olması sebebi ile de 2 bin tl gibi bir paraya ki bu para benim için çok önemsiz bir miktardı kadirin kazandırdıklarının yanında
onları kuşadasına tatile göndermeye karar verdim
nişanlı olmaları sebebi ile
burcunun ailesi de karşı çıkmayınca
tatil işi oldu
elemanla uyum sürecimiz pek de zor olmadı
çünkü ben dükkanda iken ona da çık dolaş gel biraz diye izin veriyordum
yemeğini alıyordum
ve herhangi bir kısıtlama yapmıyordum
melek gibi patrondum lan ben aslında
her sabah yürüyüşe çıktım
ama tuğba gelmedi
beni o kadar sevmesine rağmen nasıl dayanıyordu bensizliğine bir türlü aklım almıyordu
inatçı kızdı vesselam
tuğbanın annesi aradı
-selim nerdesin diye
   *dükkandayım nevin teyze dedim
-hadi ya yemeğe çağıracaktım seni dedi
   *tuğba ile anlaşmamız var nevin teyze,kızar dedim
-bir sır vereyim mi dedi
   *o mu istedi gelmemi dedim
-kendin söyledin benden duymadın ama benim vereceğim sır başka,tuğba pişirdi yemeği dedi
lan nasıl sevindim,nasıl sevindim,dükkanda salak salak sırıtıyorum
elemana ben kaçar erkek sana emanet burası deyip yardım kirişi
banyo,traş merasimi
üst baş giyimi derken
aldığım tatlı ile çaldım kapıyı
tuğba açtı
-hayırdır
      *şey yemeğe gelmiştim de
-ne konuşmuştuk selim
      *şey ama annen çağırdı
-hani bahane yoktu
      *özür dilerim
-iyi geç
suratlar afralar tafralar
artis yaa
hani bilmesem onun gelmemi istediğini
oturup ağlayacam o derece
ama bildiğim için içten içe hayvan gibi gülüyorum hallerine
piçliğe piçlik aga
tam bir beyefendi gibi
sıfır laubaliyetle
çok üsturuplu şekilde oturdum
klasik anne ve babası sorgusuna cevaplar verdim
-işler nasıl *iyi gidiyor nevin teyze
-kadirler ne yapıyor iyiler mi?*uzunca süredir izin veremediğim için burcu ile tatile gönderdim
-aaa ne kadar iyi yapmışsın *evet hakettiler
-iyi olmuş iyi olmuş.....
-anne baban nasıl *iyiler,bildiğiniz gibi iş güç
bu konuşmalar zarfında tuğbaya kesinlikle bakmamalıydım
çünkü gülmekten korkuyordum
içimdeki kahkahalar devam ediyordu çünkü
hani teravih namazında bir osuruk duyarsınız
kendinizi gülmekten yerlere atasınız gelir ama
hocadan mı,cemaatten mi,yoksa allahtan mı korkudan bilinmez gülmemeye çalışırsınız ya
öyleydim işte
yemekler yendi
tatlılar geldi
babası balık muhabbetini açtı
tekrar gitmek isteyip istemeyeceğini sormasını bekledim
çünkü tekrar gidelim desem tuğba kuralı bozduğum gerekçesi ile bana fırça atabilir di
nitekim soru geldi
-son gittiğimizde sizi baya uğraştırdım dedim
-önemli değil hap alırız sana deniz de tutmaz gelmek istersen dedi
-tamam sizin için uygun zamanda bana bir gün önceden haber verirseniz gidebiliriz dedim
-pazar günü gidelim dedi
pazara da kadir dönmüş olucaktı
geceyi tamamlarken
ailesi ile içerde
tuğba ile kapıda muhtemel vedalaşma gözüküyordu
nitekim kapıya geldiğimde
-ellerinize sağlık,iyi geceler dedim
bi kaç saniye baktı gözlerime
-afiyet olsun sanada dedi
pazara 4 gün vardı
balıkçıya gidip
tekrar adamın takımlarını kullanmamak için
en iyisinden takım aldım
her sabah yürüyüşe çıktım
ama tuğba gelmedi
telefonunu açmış olmasına rağmen
ne beni aradı ne mesaj attı.
amk araba hala ankaradaydı ama
annem veya babam öğrenmediği sürece sorun yoktu
kadirler geldi ve pazar günü sabah 4 de kalktım
saat 5 de yola çıkacaktık bende hazırlıklar için erken kalmıştım
kapı çaldı
açtım tuğbanın babası
-iyi kalkmışsın hazır mısın dedi
-5 de gideceğiz sanıyordum dedim
-biraz yürüyecez tuğba da gelmek istedi dedi
ben o denizdeki tüm balıkları yerim
severim okşarım
balıkçılık sektörüne kurban olurum
tekneyi yapana canım feda
ilk balıkçıya da saygılar sevgiler....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder