bir ölü bir yaralı var kalbinde -bölüm 4-

günler yine aynı düzen içerisinde geçmeye devam etti

ben peder beye evle ilgili dekarasyon projelerimi belirttim

mobilya kataloglarından beğendiklerimi gösterdim

evle uğraşırken 3 4 gün geçti

sonra nihayet eşyalarımı toplayıp kendi evime geçtim

tüm bu süreç içerisinde en büyük yardımcım yine kadir oldu

bana o kadar çok yardım etti ki apartmandakilerin bazıları kadire hamal,bazıları da ev sahibi olarak sesleniyordu

bende bana karşı yaptıklarına kıyak olarak onlara bir sürpriz yapmaya karar verdim

yine üçümüzün olduğu ben burcu ve kadir buluşmasında

onları davet ettim

tamam o gece misafirimsiniz diyerek onları başbaşa bırakıp

bende yalnız olarak evime gittim

iki günüm vardı hazırlanmam için

bir mumcuya gidip salonun her tarafına fazlasıyla yetecek kadar mum aldım

çiçekçiye gidip 10 kilo gül yaprağı,

yemek masası için yeni bir örtü

henüz evimde olmayan şarap ve şampanya bardakları

ve meriem abladan ufak bir yardım ile iki kişilik çok güzel bir masa hazırladık

yemeği de dışardan söyledim tam onların gelme saatine yakın gelmişti yemek

tek iş tabaklara koymak olucaktı yemeği

dışardan söyledim çünkü

kim uğraşacak amk mutfakta yeterli malzeme yoktu yapıcak

olsa da bende yapacak yetenek mevcut değildi

dvd nin önüne o zamanların aşk filmlerinin dvdlerini bıraktım

bende üstümü giyindim

dışarı çıkmaya hazır hale gelip

onların geliyor olduğu telefonunu aldıktan sonra kapıda bekledim

kapı çalındı

önce müziğin play buttonuna basıp kapıyı açarak

hoşgeldiklerini söyleyip

üzerinde

**çevrenizdeki yalnızların kıskanacağı bir gece geçirmenizi dilerim.yazılı bir notu kadire verdikten sonra

kadirin kulağına anahtarı yarın senden alırım diye fısıldadıktan sonra

-benim az bir işim çıktı siz oturadurun diyerek evden çıktım

bu yaptığım kıyak tabiki hoşlarına gitmişti

her ne kadar burcu kadirin de sürprizden haberi olduğunu düşünsede

kadirin yüzük olmadan o gece evlenme teklifi etmesi ile kadirin de haberi olmadığı gerçeğini anlamıştır herhalde

bu evlenme teklifine en çok sevinen burcu olmuştu

öyle ki kadirin yüzük bile almadan bu teklifi yapmış olmasına hiç kızmadı

uzun zamandır bu teklifi bekliyordu

ancak ikisinin de henüz evlilik için maddi birikimleri yoktu

çalıştıkları yerden aldıkları maaş ile sadece geçimlerini sağlayabilirler

düğün masrafları ve evlerine alacakları eşyalar ile büyük bir yükün altına girmek zorunda kalacaklardı

elbette ikisinin de ailesi bu düğün için onlara yardım edeceklerdi ama

ikisinin de birikimi olmadan bu işe başlamak istemiyorlardı

kadirin de 4 senedir teklif etmeyişinin altında ki tek neden buydu

 kadir ertesi gün anahtarı bana verirken

-iyi mi ettim kötü mü ettim bilmem ama evlenme teklif ettim dedi bana

-çok sevindiğimi söylerken bile bak ulan benim sayemde teklif edebildin yoksa sen hayatta böyle bişey yapamazdın der gibiydim

-ama kabul etmedi dedi

-yuh daha ne istiyormuş dedim

-yüzük dedi

-lan öküz sen yüzüksüz mü evlenme teklif ettin dedim

-kafamı yedi bilader evlenelim de evlenelim diye,biliyor para olmadığını,bende istiyorum ama yok amk işte dedi

-tamam olm hallederiz takma kafana dedim

kadire kredi kartımı ve şifresini verdim

şu kadar limit kaldı içinde ona göre al işte dedim

-karşılığında ne istiyon lan bunların dedi

-aşka yalakalık yapıyorum belki beni de farkeder diye dedim

-çok ihtiyacın var sanki aşka amk diyerek beni yine tiiye aldı

iki kişinin evlenmesinin ne kadar zor bir iş olduğunu anladım

*önce delikanlı olucaksın,

adam gibi seviceksin,sevdiğini farkettireceksin

sevildiğini hissedeceksin

bunu hissettirirken hem kendin kemde kıza

güven sadakat mutluluk hoşgörü,anlayış,aşk romantizm güven gibi bilimum mutlu insanların sevdiği duyguları yaşatacaksın

kıza tamamdır artık kocan ben olayım diyeceksin

kız da tamam sen ol zaten başkası olmasın diyecek

gel gör ki sağlıklı olucaksın

çalışıyor olucaksın

paran olucak

efendi,dürüst,kumarsız içisiz bir adın olacak ki kızın ailesini kolay ikna edebilesin

onlar da tamam deyince

osuruktan isteme faslı

aldım verdim

ve bunlar hala bir başlangıç**

burcu havalara uçuyor

kadir olm napıcaz nasıl yapıcaz diyor

ben ise sadece hallederiz diyorum

ikiside kendi ailelerine durumu açıkladıktan sonra

zaten ailelerin gelin ve damatlarını tanıyor olmalarından dolayı pek sorun çıkmadı

tarih alındı kız isteme için

burcu evleneceği için çevresindeki arkadaşları daha çok onunla birlikte olmaya başladı

bir yere oturmaya gittiğimiz zaman masamız daha kalabalık oluyor

bunun büyük çoğunluğunu da

burcunun ya kuzenleri ya arkadaşları oluşturuyordu

bu buluşmalarda herkes damat kadir beyi daha yakından tanımak istediği için ben arka planda kalıyordum

ama kalırken bile burcunun kuzen veya arkadaşlarından gideri olan kızları kesmeyi ihmal etmiyordum

-hmmm bu kim burcu diye burcunun kız arkadaşlarına bakıyordum.

burcu dalga geçtiğimi bildiği için

-bu kuzenim,sevgilisi ile de tanıştırırım bi kaç güne diye o da benimle dalga geçiyordu.

yanlış anlaşılma olmasın diye de

benden çok şakacı olarak bahsediliyor ve kız arkadaşım olduğu söyleniyordu ki

bu durumda ortamdaki hiç bir kız bana boşta erkek gözü ile bakamıyordu

kadir bana kız istemeye gidecekleri bir gün öncesinde bana ihtiyacı olduğunu söyledi

-amk kim kimin ayakcısı anlamadım fakir herif derdin varsa sen bana geliceksin dedim

-lan olm işim düştü piçlik yapıcak vakit değil gel amk dedi

gidip durumu anlamaya çalıştığımda alınacaklar listesi vermişler garibimin eline

*kız isteme tepsisi,çikolota,çiçek siparişi,yüzükler

-baban nerde olm o niye halletmiyor dedim

-baban esir almış olm babamı keyfinden mi gelmiyor dedi

-zaten sıkılmıştım şirkette hadi gidelim dedim

kadire kıyak olsun diye bu işler için ayırdığı parayı harcamasına kıyamadım ve pahalı olan tepsiyi ben alıp çiçek ve çikolotanın en pahalılarını seçtim

bunları hallettikten sonra burcu ile telefon trafiğine takıldılar

kadir bir alışveriş merkezinde oturduğumuzu söyledi ve gelmesini istedi

burcu da geliyor olduğunu söylediği için beklemeye geçtik bir kafede

ben ve kadir tek burcunun geleceğini düşünürken

10 dk kadar hissettiğim aşk duygularını yine hissetmeye başladım

ilk saniyeden vücudumdaki değişiklikler belirmeye başladı

aynı kız

aynı güzellik

aynı masumiyet

aynı bakış

her şey aynı

kıza bakmak ayda yılda bir kere içtiğim esrar kafasını yaşamak gibi bişeydi

organlar mutlu ama kontrolsüz.

 burcu ile kadirin sarılma merasimi uzun sürünce ben yine saçmalamaya başladım

hadi lan yeter sarıldığınız utancımdan yerin dibine geçtim diyecem ama ağzımdan merhaba bile çıkmıyor amk

-bu kadirin arkadaşı canım hatırladın mı dedi beni gösterek burcu

hay amk arkadaş sanki dünyaya anons ediliyorum amk kalbimin gürültüsünü herkes duydu herhalde alışveriş merkezindeki

-selim di dimi?diye uzattı elini

bu durumda evet sizde xxx diniz yanlış hatırlamıyorsam demem gerekiyor ama kızın adını hiç duyamamıştım ki amk heyecandan

beyne binlerce komut verdim

*olm elini uzat mal mal bakma

lan uzatsana kızın eli havada kaldı

bişey de laaan diye haykırdım beynime ama

gözlerime bakan gözleri yutkunuşum oldu

korkak ellerimi uzatma başarısı

nedendir bilinmez tatlı bir gülüşe sahne oldu

hemen kadiri bir kenara çekip

olm burdan gidelim ben bu kıza aşık olucam daha fazla bakarsam demem gerekiyordu

-eee naaptınız diyerek girdi burcu konuya

kadir anlattı da anlattı

-selimle şunu yaptık bunu hallettik şunu aldık bunu aldık şuraya gittik

o bunları anlatmakla meşgulken

tüm selim deyişinde gözler bana kayıyor ve bakılıyordum kızlar tarafından

ben ise çooooook fazla utanışımdan ki hayatta pek hissetmediğim bir duygudur

kadir her selim deyişinde içimden

selim siksin seni diyordum kadire

normalde pek severim

işte kadir şunu alamadı ben alıverdim.ona parası yetmedi ben verdim diye anlatmayı ve hava atmayı ama

bunları kadirin dilinden duymak da fena bi duygu sayılmazdı amk

kızın hala isminin belirsiz oluşuna burcu son verdi

benim unuttuğumu veya hatırlamadığımı anlamış olsa gerek

-tuğba dedi bana hafif bakarak ve tuğbaya dönerek

-efendim canım diye cevaplayışını görmeyin beyler kıskanırım

insanın kendisine sürekli canım denilmesini isteyeceği cinsten

-ne içersin dedi burcu

-bişey içmeyeceğini söyledi

aaa nedenler,valla olmazlar,o kadar yardım ettinler derken

kız dediğim dedik çıktı ve bişey içmedi

bana ne içeceğimi sordular

aslında ağzım yüzüm kurumuş sürahilerle içecek içmem gerekirdi ama

bende içmeyeceğimi söyledim

ama duyuldumu duyulmadı mı pek emin değildim

kadirle burcu başladı birbirleri ile şakalaşmaya

*giderken tuz almayı unutturmayın bana kahve yaparken lazım olcak..

*baban vermezse bana kaçar mısın kız?

*kaçarım ama asansörle inerim 5. kattan korkarım sarkmaya

*seni isteyen doktor ve mühendisler de oldu mu

gibi gibi devam etti konuşmaları

ben tek kulağımı onlara vermişken

geri kalan tüm organlarımla tuğbadaydım

*ulan ne güzel gülüyor

*vay arkadaş dişlere bak

*olm sakın aşık olma

*ah be kader neden bizi daha önce karşılaştırmadın düşünceleri ile

onu süzmekteydim

o bana nadiren baktığında ise

hırsızlık yaparken ev sahibinin ışıkları açarak beni   yakalanmış olması duygularını yaşıyordum

donuk,ne yapacağını bilmez ve oldukça heyecanlı..

sanki gözlerinde ışın vardı

ve bana her bakışında içimde bişeyler kaynıyordu

hem baksın istiyordum

hem de bakmasın

bir süre daha oturduktan sonra

biz kalkalım muhabbeti başladı kızlarda

olurdu olmazdı derken

-biz bırakalım sizi eve dedi kadir

pek itiraz gelmedi

ben taksiye bineriz çabasındaydım ama

tuğba

-ne gerek var şurdan biner gideriz dedi metroyu kastederek

evlerine gidiş yolculuğunda tuğbayı annesi aradı

nerde olduğunu ve kiminle ne yaptığını söylerken

-burcu kadir bi de kadirin bir arkadaşı var dedi

ve tamam görüşürüz diyerek kapattı telefonu

yolculuk ben tarafından suskun ilerlerken

burcu ve kadirin çeneleri açılmıştı

tuğba ise sadece onları dinleyip arasıra katılıyordu onlara

ben çok mesuttum ki

onu izlemek bana çok fazlası ile yetiyordu

evlerinin önüne geldiğimizde ilk kez annesi ile tanışmış oldum

burcuyu önceden tanıdığı için

kadiri de burcudan dolayı merak edip tanıştığına memnun olduğu için

bu tanışmada ki en yabancı kişi ben kaldım

kadın bir bana baktı birde tuğbaya baktı ki çok manidar bir bakıştır kendileri

-merhaba çocuğum dedi

-merhaba diyebildim

kadın tutturdu illaki bişeyler için bırakmam diye

damadı(kadir) biraz daha yakından tanıyalım kızım dedi burcuya ama bana da bakıyordu.damat derken

yok başka zaman oturalım deselerde fayda etmedi

kendimizi yukarda bulduk

kapıyı annesi açtı

içeri girdiğimizde bizi gören tuğbanın babası

önce bunlar kim amk dercesine baksada

 karısının bu burcunun nişanlısıymış diye tanıştırınca birden bakışları beyefendileşti

hoş geldiniz çocuklar diye tek tek elimizi sıktı

ben heyecandan ölücem amk ama kimsenin haberi yok

kendi kendime ne yapıyorum lan ben burda diyorum

direk oturtulduk

buyur edildik

ne içersin sorusuna burcunun çay cevabını vermesi

kadirle benim bizde dememize sebeb oldu

tuğba ben koyarım dedi

annesi yok kızım sen arkadaşlarınla otur demesi

benim onu daha çok görme şansım haline geldi

ben tuğbaya babasının yanında bakmamaya çalışırken bile kıp kırmızı olduğum için

bir an önce gitmek de istiyordum,yıllarca orda mahkum kalmakta

meğer tuğbanın babası sorgu memuruymuş

bir katrilyon kombine soru sordu kadire

gören burcunun babası sanır

beraber sorguyu tamamladı kadir ve burcu

ama sıra bana gelmişti

delikanlıyı cümle içinde ilk kez o gün kullandılar benim için

- bu delikanlı kim?

burcu soruyu bana bırakmadan cevapladı

kadirin arkadaşı diye

böyle bir durumda adam,

iyi de onun ne işi var burda demiştir mutlaka içinden ama

fazla üstelemediler beni

sonra zaten hiç bana söz hakkı kalmadan kendi aralarında konuştular durdular

hayatımda içtiğim en güzel bir bardak çayı el titremesinden dolayı

iki yudumdan fazla içememiş olmaktan dolayı son derece üzüldüğüm gündü ayrıca

kadıncağız da yanlış anladı beğenmediysen başka bişey getireyim oğlum diye şevkatle sordu

-çok beğendim deyip bir yudum daha çekişimi siz görseniz çayı burnunuzdan püskürtürsünüz gülmekten

hadi siz neyse de ordakiler öyle yaptı o halimi görünce