24 Ekim 2012 Çarşamba

bir ölü bir yaralı var kalbinde -bölüm 17-


insan uzun zaman sevinmeyince nasıl sevineceğini şaşırıyor amk
tuğba net bir şekilde
tamam artık birlikteyiz sana şans vericem demedi
ama gitmemi istememesini kalmamı istemesi olarak yorumlarsak
gelecek vaadeden bir birliktelik vardı ufukta
her ne kadar ben daha önceden
eğer başlarsa bu ilişkinin çok zorunlu süreçlerden geçeceğini
sürekli ahmetin aşkımızın ayakları altında dolaşacağını düşünsemde
tüm konularda alttan almaya o gün karar vermiştim
sonuç itibari ile tuğbanın beni her ne kadar sevdiğini hissetsemde
o beni değil ben onu zorlamıştım
bu bir şekilde benim alttan alıcak olan kişi olmam gerektiği anlamına geliyordu
kızı az çok tanıdığım kadarı ile
nazlı tripli ve inatçı birisiydi
araba sürmemi istemiyordu vs bunlar bildiklerimdi
e ben bunları da bilerek hala onu istediğime göre
bi zahmet katlanmam gerekiyordu
yoksa pezevenk ne bok yemeye giriyon yiyemeyeceğin sikin altına dimi ama?
eee indik çatıdan aşşağı
tamamdır sevinç gösterilerimiz de
bi saadete gelinmeliydi artık
her ne kadar birbirimizle önceki tartışmalarımızda
kullanmış olduğumuz cümlelere ilkokul laf dalaşı seviyesinde olsada
kızın yanına inip
naber ashqıııım diye liseli aşık modunu çoktan aşmış olmamız gerekiyordu
ilk adım olayı var ya
hani kimin atacağı belli olmayan
atılmadıkça boşa harcanan zaman
işte benim o zamanı kaybedecek vaktim olmadığı için
mesaj yazdım
-durdurmasan gidebilir miydim bilmiyorum
ben öyle rest çekmeyle olmaz bu işler
seviyorsan adam gibi seviceksin gibi bir geri mesaj beklerken
-yedek anahtarları getirir misin kaybolmasın lütfen dedi
getirmem mi
10ar 15 er inerim merdivenleri
kim bekleyecek asansörün gelmesini
çaldım kapıyı
heyecan da var tabi
tuğba açar derken
annesi açtı
-hoşgeldin selim buyur
buyurulur muydu,normal şartlarda evet ama benim temkinli olmam gerektiği için
önce sebebi ziyaretimi belirtmem gerekiyordu
-anahtarları getirmiştim dee
   *biliyorum dedi hafiften gülümseyerek
-gitmeyeceğimi de biliyorsunuz o zaman dedim
   *tuğba göndermese sen gidemezdin zaten,belki giderdin ama geri gelirdin
-ne güzel özetlediniz
   *ne dedi bana biliyor musun?
-tuğba mı?
   *evet,selimi bir daha üzersem eskisi gibi kulağımı çekte,ne yapıyorum ben diyebileyim kendime dedi
ben ne diyeceğimi şaşırmış halde iken
-sende kızımı üzme selim dedi
konuşma kapıda devam ettiği için
tekrar buyur edilmeyi mi beklesem,içeri mi geçsem,yoksa gitsem mi tam bilememiştim
tuğba çıkmayınca
görüşürüz deyip gitmenin,o anlık en iyi fikir olduğuna karar verip
yukarı çıktım
-annene verdim anahtarları
     *biliyorum,teşekkürler
-önemli değil
mesajlaşması sırasında
e hadi artık bişeyler yapalım diyesim vardı ama
kız tarafından aceleci sıfatı alır mıyım endişesinden dolayı
bir fren daha yaptım
hiç acelem yoktu aga
öyle eskisi gibi
bir gecede
-nasılsın bebeğim
   *iyi canım senden naber
-çok hoş görünüyorsun*sağol
-kıyafetin harika*ay öylemi beğenmene sevindim
saçın güzel*eyvallah
başın güzel*tenk yu
götün güzel*oh yeah
-bi içki alır mısın*almaz mıyım
ay içelim sabahlar olmasın
yada gel benim bildiğim bir yer var orda olsun
neden olmasın...
muhabbetlerini gençliğimin çapkın zamanları olarak çoktan sonlandırmıştım zaten
hani baban ilk okulda iken sana bir defter alır
ilk gün hocanın söylediği boktan bir cümleyi yazmak zorunda kalırsın
ve yazarken de en iyi yazını yazmaya çalışırsın ya
hiç silgi kullanmak istemeden
ha işte ondan amk
silgi falan istemiyordum artık
okunaklı yazılsın bir daha silinmesin aşkımız istiyordum tuğbayla
mesaj yazmam gerekiyordu
ama saçmalamadan
arayıp konuşmam lazımdı
ama ne diyeceğimi bilerek
inip yanına konuşmam lazımdı
ama beni gördüğüne sevineceğini bilerek
bu konular üzerinde çalışırken o bana mesaj yazdı
-yürüyelim mi biraz
bunu ben yazsam belki çok saçma olurdu ama
sevilen yazınca çok mantıklı geliyor sevene
  *ne zaman istersen
-5 dk ya aşşağıda olurum
2 dk sonra aşağıdaydım
heyecanlı ama yalnızlığı yenmiş olmanın verdiği gururla
-merhaba tuğba
   *merhaba
-ne tarafa yürüyelim
   *konuşabileceğimiz herhangi bir yer
aha dedim boku yedik yine konuşma var
-seçimi sana bırakabilir miyim
   *iyi şöyle gidelim o zaman
peki deyip caddede yürümeye başladık
o kadar bişeyler demek istiyordu ki
ağzından çıkabilecek kötü veya olumsuz şeylerden korkmaya başlamıştım
gide gide bi kafenin
ücra bir köşesine oturduk ki bu beni daha da tedirgin etti
ben yapamayacağım demesinden o kadar korkuyordum ki
garson geldiğinde
ne alırsınız sorusuna
bir bardak soğuk su diyesim bile geldi
yaşanabilecek muhtemel olumsuzluklar için
-ne içersin selim
    *hiç farketmez
-kahve olur mu
    *sade lütfen
kahvelerin gelmesini beklerken
nasılsın iyiyim sen nasılsın bende iyiyim geyiğini ancak tamamlayabildik
hiçbirşey umduğum gibi kötü gitmeyecekmiş aslında
kız ne güzel konuştu benimle önce
-burası güzelmiş diye de girdi konuya
     *evet bende gelmemiştim daha önce
-yemek yemediysen??
     *çok aç değilim
-bende pek aç sayılmam
     *tuğba eğer açsan bişeyler yiyebiliriz
-hayır şimdi değil biraz oturalım önce
     *peki,bir kahve daha alır mısın
-bitmedi ki daha
     *pardon
-ellerin mi titriyor senin
     *bilmem yok ya titremiyor
-nasıl titremiyor üşüdün mü yoksa
     *heyecanlandım
gülümsedi
-iyi madem
hay amk acemi aşık gibi oldum
elimle diğerini tuttum titreme kesilsin diye
bana baktıkça gülümsemeye devam etti
ulan amk ben yüzyıllarca rezil yaşayayım yeter ki o gülsün
bende gülümsedim
-sen neden güldün şimdi diye sordu
    *halime galiba
-selim
    *efendim tuğba
-selim
    *efendim
-herhangi bir kişiye bişey söyledin mi?
    *ne konuda
-ikimiz konusunda
    *ne diyeceğimi tam olarak bilmediğim için şimdilik hayır
-ne demek isterdin
    *mutlu olduğumu
-mutlu musun peki
    *mutlu musun?
-ama ilk ben sana sordum
    *benim cevabım senin cevabınla alakalı
-niye beni mutlu etmek istiyorsun
    *kendimi mutlu etmek istediğim için
-acıdığın için mi?
    *acıdığım insanlarla vicdanım ilgilenir tuğba,kalbim değil
-ama biliyorsun...
    *herşeyi biliyorum,ama her bildiğimizi sürekli konuşmak zorunda değiliz
-ama sen konuşuyordun
    *dum geçmiş zaman
-şimdiden teşekkür ederim
    *bi kahve daha içer misin
-hayır ben kahve sevmem pek,bir tane yeterli
    *peki
biraz oturup çok normal
arkadaşçıl geyiğimiz sürdükten sonra
sıkılıp sıkılmadığımı sordu
herhalde sıkıldım diyecek halim yoktu amk
ama birisinin sıkıldın mı diye sorması aynı zamanda
gidelim mi artık anlamına da gelebileceği için
*hayır sıkılmadım ama acıktıysan veya başka bir yere gitmek istersen diye lafı gevelerken
    *sen bilirsin kalkalım o zaman dedi
beraber kalktık
ben hesabı ödemek için kasaya gittik
iki kahve vardı bizim ne kadar*8 lira beyefendi
buyrun deyip 50 yi uzattım üstü kalsın dedim
şaşkın şaşkın bana bakarken
ne yapıyorsun der gibiydi
-yağmurlu havada gol attığını düşün,ıslanmak kimin umrunda dedim
yine gülümsedi tuğba
koy gitsin 50 liranın götüne
trilyon eder o gülüş amk
kalbimi ısıtan bir kazağa 50 lira vermişim çok mu?
basbaya çıkıyorduk amk
hatta yemek yemek üzere yoldaydık
ne yiyelim*sen karar ver
benim için farketmez*benim için de
sen seç*hayır sen seç
ne içinden çıkılmaz bir durum amk
ben şuraya gidelim desem
oraya daha önceden ahmet ile gitmiş olma ihtimali olucak
iyi giden herşeyi bok etmiş olucam
ya bu konuyu ona açmam lazımdı
yada çocuk gibi onun seçmesine ısrar edicektim
sürekli aynı sorunla karşılaşmamak için
bir kereleğine bu konuyu konuşmak istedim
*benim için gerçekten farketmez tuğba,ama ben seçim yaparken seni
bilmeyerek ve istemeyerek senin için farkedecek yerlere götürmek istemiyorum
    -anladım ama benim için farkedecek olmasını sana farkettirmeyeceğim
mesaj açık ve netti
baktım kebabçı
buram buram ızgara kokuyor
eh nasıl canım çekti amk
kendi kendime ulan bunlar kebabçıya gitmemiştir herhalde en garanti yer diye düşünüp
-burası nasıl diye sordum
hiç itiraz etmedi
ilk yemek buluşmamızda beni kebabçıya mı götüreceksin demedi
ağır olmaz mı kebab diye homurdanmadı
hatta önden girdi
kebabçı dediğime bakmayın amk lüks bi mekan
menüyü getirdiler
seçimi bana bıraktı tuğba
-senin tavsiyenle geldim yemeği de sen seç
     *ama sevmezsen
-sevdiğimi iyi yapacakları ne malum
ortaya karışık bişeyler getir dedim adama ne diyim amk
birini beğenmezse diğerini beğenecekti elbet
ne içelim dedi
onu da sen seç istersen dedim
-peki o zaman iki tane ayran dedi
keşke ona seçtirmeseydim
ayranın bende kötü bir anısı olduğu için midemi bulandırıyor
içmeyi bırak başka içeni görsem bile midem bulanıyor
gel gelelim
kız bunu bilmiyor neyse ayranlar önden geldi
mezeler falan
o içti ayranını biraz ekşidi suratım
-sen içmiyor musun dedi
içemiyorum diyemedim
yemek de geldi
ben su içip ayran içmeyince
soru tekrarlandı
-selim sen ayran sevmiyor musun?
    *pek iyi değil aram
-niye söylemiyorsun o zaman
    *ne bilim
bakar mısınız diye garsonu çağırdı
-içecek siparişi vericektik de diye topu bana attı
kola dedim
garson giderken bana da kola verir misiniz dedi
ayranı bitmemiş olmasına rağmen
ayranların ikisini de aldı masanın kenarına bıraktı
-kusura bakma içemiyorum hiç
      *haberim olsaydı bende içmezdim
öküz gibi yedik yemeği
daha doğrusu ben öküz gibi yedim
o da yemekte sorun çıkarmadı
hesabı o istedi
garson masaya bırakınca o aldı fazlası ile ödedi
-ben öderdim dedim
     *bende ödeyebiliyorum bak ödedim bile
-zaten kira da almıyorsun
     *ben bir kere almadım sonra sen vermedin
anam hassiktir dedim bir an
sonra şaka yaptım diye editledi
*onun dediği gibi
 -kesene bereket diyerek cevaplarken
her şaka altında bir ciddiyet olabilirdi o yüzden bu şakayı eve gidince değerlendirecektim
yemek merasimini tamamladıktan sonra
ben başka bir şey teklif etmeden
eve dönelim mi diye sorunca
ısrar etmedim
eve geldik
hiç bir sarılma
öpüşme
canımlı balımlı konuşma gerçekleştirmeden
son derece resmi şekilde vedalaştık
yarım saat geçmeden aradı beni
-güzel bir gün geçirdim teşekkür ederim
     *bende yemek için teşekkür ederim
-o zaman bende kahveler için
     *bak şimdi teşekkür edecek şeyim bitti
-kırmayıp geldiğin için de teşekkür ederim
     *oo 3 1 oldu
gülümseme ses tonu ile
-kapatıyorum sonra görüşürüz
     *bi saniye buldum
-neyi buldun
     *teşekkür edicek bişey buldum
-hmm neymiş?
     *kolalar için
-tüm yediklerimizi saymazsın umarım
     *tüh keşke yemek için diye genelleme yapmasaydım
yine gülümseyere
-kapatıyorum
     *teşekkürler
-kapattığım için mi teşekkür ediyorsun selim?
     *evet kalbimi içerden kapattığın için
-bu sayılmaz
     *o nedenmiş?
-eşitlik söz konusu oldu için
     *anlamadım
-anladın da duymak istiyorsun
     *yakalandım
-görüşürüz
     *kapatıyor musun
-evet içerden,görüşürüz deyip kapattı telefonu
anladığınız üzere aşkımız yükselme devrimine geçmişti
bu devrin padişahı olarak
hükmedemeyeceğim sultanlıkları fethetmeye gerek yoktu
yani tek yapmam gereken sahip olduğum
tuğba sultanımdan
bir miktar aşk vergisi alarak
bu aldığım vergilerin tamamını onda kullanıp
kişi başına düşen mutluluk gelirini artırmam gerekiyordu
iki kişilik krallığımızda
bi kaç ufak mesajlaşmayla yattık
kalktığımda kadir aradı
-ooo bacanak nasılsın yaa
    *ne bacanağı lan
-bacanak olmuşuz
    *ne diyon olm sikicem haa
-hayırlı olsun diyeyim önce
    *ne hayırlı olsun
-tuğba ile çıkıyormuşsunuz
    *sen ne zaman duydun amk
-burcu söyledi
    *burcuya kim söylemiş
-tuğba
    *siktir lan
-valla
    *söylemez olm o
-götümüzden mi uydurduk o zaman amk
hakkaten amk nasıl öğrenmişlerdi ki
    *daha tam çıkıyor sayılmayız olm
-yeme amk beni
    *iyi tamam o zaman bacanak hadi görüşürüz
-kutlansın bu
    *dur olm ne kutlaması daha net bişey yok
-ne olmayacak amk kız çok mutluymuş burcu dedi banada
    *tamam istediğiniz gibi kutlarız ben biraz daha yatayım
hadi eyv o zaman
-uyanmadın mı daha diye mesaj geldi
vay arkadaş bu kadar hızlı gelişeceğini hiç tahmin etmiyordum
nerde bu kızın nazı,tribi,inadı
ben teklif ederim
tuğba bugün olmaz,vay yorgunum,yok şöyledir diye beni peşinden koşturur sanıyordum
o benim peşimde koşuyor
-uyandım ama senin uyanmamış olmandan korktuğum için yazmadım dedim
    *saat 11 farkında mısın
-evdeki tüm saatler bozulmuş galiba 10 48 diyor bunlar
    *10 48 uyku saatin öyle mi?
-hazırım ne yapıyoruz
    *bişey yapmıyoruz kendine geldiysen,günaydın
-sanada günaydın
    
sonra mesaj yazmadı
ben onun peşinden koşarken sırf ona günaydın diyebilmek için
yürüyüşe çıkıyordum
çoğu zaman sadece günaydın diyebiliyor başka da bişey diyemeden bir daha gelmesini dua ediyordum
o yazmayınca ne yapacağımı bilmezlikten ben de yazmadım
saat 12 civarı çok siktir boktan bir bahane ile tünaydın yazdım
aradı
-selim,burcular öğle yemeğini beraber yiyelim mi diyor 
      *ben planlamadım bunu
-biliyorum da cevap alsaydım
      *hay hay
*tamam yarım saat sonra gidelim
aşşağı indim
onu beklerken
-arabanın anahtarını aldın mı diye soran bir mesaj attı
     *hayır tabiki
-al o zaman
weyt e minüt ne diyor lan bu?
tuğba nere gitti olm
kim bu amk?
çıktım aldım anahtarı
ama kendi kendime şüpheye düştüm
ulan acaba alırsam bana neden aldın diye kızmak için deneme mi yapıyor diye
indi aşağı
-aldın mı anahtarı
    *evet aldım
-iyi aç o zaman kapıyı
    *arabaya mı bineceksin tuğba?
-beraber binecez
iyi tamam deyip geçtim arabaya
oturdum koltuğa
ön ayarları yaparken
-takmayacaksan bende takmayacağım dedi bir eli emniyet kemerinde iken
hiç ses çıkarmadan taktım
o da taktı
çalıştırdım arabayı
-nasıl süreceğini biliyorsun dimi dedi
    *evet dedim
-nasıl?
    *yavaş ve dikkatli
-demek ki bilmiyormuşsun,kaza yapacaksan ya ikimizi de öldürecek şekilde yada ikimizi de kurtaracak
   
daha fazla o konuda konuşmak
ahmeti gündeme getireceği için sustum
mesaj açık ve netti amkk
ben ölümle gelmiş ayrılık acısını bir kere yaşadım bir daha yaşatma
mesaj-2-ölüceksek beraber ölelim
burcu ile kadir de şaşırdı bizi araba ile görmeye
hoşgeldiniz sarılmalar öpüşmeler derken
bize bakarken gülüşmelerinden yola çıkarak
tuğba burcuya
-hemen yetiştirdin dimi burcu dedi
    *bu haberi neden saklayayım canım çok sevindik
-ama sır o yaa,ben seninle bişey paylaşamayacak mıyım
    *şaşkınlığıma ver lütfen,hiç beklemiyorduk
-sadece kadire söyledin umarım

hem kadiri hem burcuyu kurtarmak için
araya ben girdim
-neyi söylediniz ya ben anlamadım dedim
    *boşver dediler böylece
tuğba benim bildiğimi öğrenmemiş oldu
yoksa bir fırçada kadir yiyecekti
ne yeriz şundan bundan ondan
oturduk
kızlar gruplaştı
lavaboya giderek
muhtemelen de benim hakkımda konuşacaklardı
kadirde beni sorguya aldı
-olm arabaya binmişsiniz
     *bende anlamadım
-doğru söyle ne zamandır çıkıyorsunuz siz?
     *daha ikinci günü  işte
-hadi lan diyerek inanmadığını söyledi
aslında bende inanmıyordum olanlara
öğle uykusunda görülen tatlı bir rüya gibiydi herşey
geri döndüler
yemeği bitirdik
ufaktan şakalaşmalar
konuşmalar
espriler derken
tuğbanın utanıyor oluşuna bende kayıtsız kalamayarak
hakkımızda yapılan şakalardan bende utandım
yok aga birisi ile çıkmaya başladığınızda
üzerinizdeki gerginliği atıncaya kadar başka arkadaşlarla buluşmayın
buluşma sonrası eve dönmek üzere yola çıktığımızda
-selim,arasıra dükkana gidip kadire izin verir misin,yakında evlenecekler ihtiyaçları vardır
     *tabi,bende öyle yapıcam zaten
-tamam sağol,burcu biraz şikayetçide
     *hangi konuda
-yemek odası takımı seçeceklermiş,kadir bugün gitmeyelim selim cevap vermiyor yarın gideriz demiş,
kadir hepte elemana bırakmak istememiş,burcuda gidemeyince biraz kalbini kırdım kadirin dedi
     *ben bizzat yardım edeceğim evlenmelerine zaten merak etme
-onlar evleninceye kadar en azından haftanın bir kaç günü gidersen
     *diğer günler de buluşabilir miyiz o zaman
-buluşmak istersek dükkana da gelirim orda otururuz,ama son dakika birbirlerinin kalbini kırmasınlar,streslidir şimdi onlar
yapıcak bir sürü şeyleri var,sinirli bir anlarına filan denk gelir yazık olur sonra
     *anladım haklısın
-hem buluşma konusunda korkmana gerek yok artık,en iyi dostumsun bundan sonra
     *dost?
-ne deseydim,yola bak ayrıca
     *peki dostum
-dost?dedi gülerek
bende ona bakıp gülünce
-selim yola bak diyorum dedi yine gülümseyerek
o gülüyor ya
insan anlıyor kalp gözü ile görmenin ne demek olduğunu
yoksa göz görecekte beyne gidecekte
kalbi uyaracakta
bi siktirsin gitsin biliminiz amk
ilk kalbim seviniyor onun gülüşüne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder