**yol göründü
peder beyle görüşüp gitmem gerektiğini söyledim
tamam evlat deyip maddi durum yoklaması yaptıktan sonra
son kez ananemi ziyarete gittim yemekle
bişey yokmuş gibi verdim,yedi yemeğini
-ben gidicem bu gece anane annem yada babam getirecek yemeği dedim
-bekle bakayım dedi
yatak odasına geçti
sandık gıcırtısından sonra geri gelip
bayramlık verir gibi cebime bir miktar para sıkıştırdı
-var mı bir emrin anane dedim paranın da sıcaklığının mutluluğu ile
-emir değil ricam olur benim bu yaştan sonra o da senden değil allahtan huzurlu bir ölüm olur yolun açık olsun dedi
-sağol anane dedim.allah huzurlu bir ölüm versin duası içten edilebilirdi bir yaşayana ,bunu demek abes kaçardı
kapı önüne kadar geldi beni uğurlamaya
-hadi eyvallah dedim
-kimseye güvenme evlat delikanlı dedikleri dedenin yaşıtlarıydı onlar da bir bir bitiyor dedi
-güvensiz yaşanır mı anane dedim
-hayatı orospu yaşayanların,
para değil zevk için orospuluk yapanların varlığında
güvenebiliyorsan o senin saflığın dedi
-güvenmek lazım ama bazılarına dedim
-lazım olan tek şey güveniyor gözükmek..güvenmiyorum demekte yanlış
güvenmiyorum dersen kendine güvendirmek için kendisi olmaktan vazgeçer
geçici güven verir
sonra da hepsini başına kakar ben sana şunu yaptım bunu yaptım diye dedi ananem
-hayat zor anane dedim pek kavrayamadığım için ne demek istediğini
-hayattakiler zor kelebeğim iyi çalış derslerine seninle gurur duyacak bir sürü insan tanıyorum ben dedi
öptüm ellerinden
aldım nevaleyi koyuldum yola
vardım memleket-ül okula
selamın aleyküm aleyküm selam girdim eve
oturduk ev ahalisi ile kısa bir geyikten sonra
nasıl bir taktik uygulayacağımı bende bilmezken
ne hikmettir bilinmez yalancı mesaj attı hoşgeldin diye
kimden öğrenebilirdi geldiğimi
tabi ki onurdan
-hoşbulduk dedim
-kafan rahatladı mı düşünebildin mi dedi
-bismillah yeni geldim dedim
-tamam haber bekliyorum dedi
önce kimle konuşmalıydı?
bilgeye gidip iyice olayı anlamak mı?
yoksa yalancıya gidip zorla da olsa açıklama yapmasını beklemek mi?
tüm bunları düşünmek bile yeterliydi aslında aşktan nefret etmek için
bunlarla uğraşmaktan aşkın özünü kaçırıyordum amk
haniydi benim sevdiğim
kimdi?
niye tutulan bir el güven vermeyecekti bundan sonra
seni seviyorum diyen bensizlik alıştırmaları deniyordu
yapabilir miyim kelebeksiz diye
sonra geliyordu geri ama
ya bir daha ki sefere yine gider de gelmez korkusu yaşamaz mıydım?
baktım ki çok koşuyorum bu işler peşinde
hem kendimi parçalıyorum
hemde insanlara olan inancımı kaybediyorum bu ikisi yüzünden
dedim siktir et olm kelebek
bunların en son adresi hep yalan
aşk dedektifi miyim amk ben
ama işin boktan tarafı tüm bu olayların yaşanıyor oluşu
benim bilgeyi aklımdan çıkaramama
ve ondan vazgeçememe sebeb oluyordu
boşta gezen aşk adamı da değildim
okul var gidilmeyi bekler
sınav var çalışmayı bekler
sunum var hazırlamayı bekler
ya bekliceksin aşksız okul seni adam etcek
ya da seveceksin körü körüne sonunu allah hayır edicek
aslında acelemin sebebi merakımdı
neler olduğunu öğrenmek
ama artık limiti doldurmuştum
beklemek en doğrusuydu
çünkü bilgenin telefonu yoktu
onun beni aramasını beklemem lazımdı
3 gün boyunca kulağım telefonda
gözlerim balkondan aşağıda
belki görürüm umudu ile çarşı da geziyordum
ama ne telefonu vardı
ne de yeni taşındıkları evin adresi
bekledim ,beklerken ders çalıştım
ders çalışmak yalnızlar işi
aşıkken ders çalışmak...
coğrafyanda tüm meridyenler onu görebileceğin yerleri
matematikte tüm problemler onsuzluk hesaplamaları
tarihin hep ilklerimiz ve tarihleri
tek edebiyatın ona aşkı en iyi ilan sözlerin ise
çok zor ders çalışmak..
bazen sevgilinin seni sevdiğini ima eden bir hareketi
en yüksek sınav notundan daha değerli
bilge aramadı
bu şahsım tarafından tekrar unutulmaya çalışıyor olarak algılandı
seviyorsa aramalıydı
aramıyorsa seviliyor bekleniyor özleniyordu
-kelebek dedi açtığım bir telefon
-efendim diye cevapladım
-ne yapıyorsun
-meraklardayım hala sevilip sevilmediğime dair bilge dedim
-meraklanmanı gerektirmeyecek kadar çok seviyorum kelebek dedi
-ben sana taparcasına seviyorum desem ne kadar inandırıcı gelir bilge dedim
-çok inanmak isterim kelebek
-benim sana olan aşkımda inanmak istemeye kaldı artık dedim
-müsaitsen buluşalım mı yarın diye sordu
-sınavlarım var dedim
-yalancı ile buluşuyorsun ama dedi
ne zaman buluşmuşuz diye sormadım bile çünkü kimin kime ne dediğini kavrayamaz oldum
-yarın kaçta dedim
şu saatte şurda olur mu?
anlaştık
yalancıyı aradım
yarın işin var mı?
yok hayırdır
şu saatte şuraya gel deyip
3lü boktan aşk koalisyonumu kurup
kafamınn rahat edeceği bir iktidar kurmaya karar verdim
gün battı gün doğdu
buluşma saati geldi
mekanda bekledikçe bekledim
bekledikçe bekledim
ama ikiside gelmedi
yalancının telefonunu aradım ama cevap alamadım
yapmış olduğum plan yine götümde patladı
ikisinin da başına bişey gelmiş olacak kadar şansız olmam için ismimin kelebek değil guiza olması gerektiğine göre
kesin bi boklar dönüyordu yine
akşam üzeri yine eve gittim
yalancıya mesaj attım
niye gelmediğine dair cevaplamadı
aradım,bakmadı
bakıncaya kadar aradım
-ne var cevabı ile açtı
-niye gelmedin dedim
-oyuncağın mıyım olm ben senin hışmı ile karşılık verdi
esas ben onun oyuncağı olmuştum ama
madem birbirlerinden haberdar olmuşlar
-ne oyuncağı kızım sana cevabımı vericektim ama sen buluşmaya bile gelmiyorsun,neyse görüşürüz dedim
-ne cevabı yaa dedi
-aşkım falan işte neyse hayırlısı hadi eyvallah dedim
telefonu kapattım
tekrar tekrar aradı ama bu defa açmayan ben oldum
bilgeden haber bekledim
muhakkak arayacaktı
fazla bekletmeden bir gün sonra aradı
alo yok
nasılsın yok
-buluştun mu yeni sevgilinle dedi o da bana patladı
-yalancı ile mi dedim
-ben biliyordum böyle olacağını dedi
-nerdesin dedim
-sanane
-bişey vericem sana dedim
-istemiyorum
-bişey de konuşmamız lazım bilge
-ben öğreneceğimi öğrendim kelebek dedi
-şantaj mı yapayım illaki bilge gelir seni bulurum diye inat etme gel bişey konuşcaz sonra istediğin yere git dedim
-olmaz
-sinirlenmemi istiyorsan sinirlenmeyeceğim bilge dedim
-sevgilin var mutlusun niye sinirleneceksin ki dedi
-yaa yok öyle bişey gel konuşalım dedim
-bugün olmaz görüşürz deyip kapattı
yalancıya da gider yaptığım için ona geri dönmedim.
tekrar bilgeden haber beklerken
buluşmak için az vaktinin olduğunu söyleyerek
bir yere çağırdı
oturduk
hareketler,artislikler suratlar
-ee dedim
-ne ee sen çağırdın dedi
-önce sen duyduklarını anlat bakayım dedim
-ne dememi bekliyorsun kelebek çok yakıştınız mı diyeyim bu mu amacın,aklın sıra
seni bıraktım diye benden intikam mı alıyorsun,bir de utanmadan onunla olan buluşmana beni de çağırıyorsun dedi.ağlamaya başlayarak
-ben seni seviyorum derken inanmıyorsun da yalancı onu sevdiğimi söyleyince ona mı inanıyorsun dedim
-ben zaten biliyordum.sana bilerek yazmadım beni bekleyip beklemeyeceğini görmek için mesaj bile atmadım sana,
ama iyi ki atmamışım tam tahmin ettiğim gibi oldu dedi
-tamam çok seviyorum ben yalancıyı kalk git o zaman dedim
bana bakar kalmış halde iken
-hadi yürü git o zaman dedim
-açıklama yapmayacak mısın dedi
-açıklanacak bişey yok.ben şerefsizin birisiyim
sana seni seviyorum diyorum ama yalancıya aşığım.dedim
-yalan söylüyorsun dedi
-nerden biliyorsun yalan söylediğimi dedim
-beni sevdiğine inanmıştım dedi
tuttum çenesinden
öylece baktı sessizce
-hayır inanmamışsın,inanman için önce beni sevmen gerekir.
sevmek ne demek bilmiyorsun.sevileni öylece bırakıp gidilmeyeceğini
bilmen gerekir,
senin tek bildiğin aşkı kendi başına yaşamak,
sevesin gelince dönmek,en ufak gelecek endişesinde kendini düşünerek çekip gitmek..
bak şimdi ben seni çok seviyorum buna inanmak da senin elinde ama
beni gelecekte tekrar bırakıp da gitmenden endişelendiğim için bende çekip gidiyorum.diyerek oturduğumuz yerden kalktım
-git sevgilin merak eder keşke başka bahane bulsaydın dedi
-bence neye inanacağını şaşırmış putperestten farkın yok bilge.doğru yol ben miyim bilemem ama
benim cennetim ikimizi de mutlu eder sanıyordum neyse yanılabiliyor insan
yaşayan fanilerin kaderi zaten geleceği bilemeyip neye inanacağının şaşkınlığı ile yaşamak..deyip arkamı dönüp giderken
dur kelebek demesini beklemek yılbaşı özel çekilişinde tutmuş tüm numaraların sonuncusunu beklemek gibiydi
ama demedi
yada diyemedi
ben bilerek son sözü ona vermemiştim
bazı şeyleri düşünüp
beni sevip sevmediğinin muhasebesini tek başına yaptıktan sonra bana dönmesini beklemek en mantıklısıydı
sınavlar bir bir geçerken
onun muhasebesi bir türlü bitmedi
zaman geliyor memlekete gitmem gerekiyordu okul bittiği için,
yalancıyı iyice salladım
defalarca aradı yaklaşmaya çalıştı
eve geldi
sözde onurun yanına gelmiş gibi oturdu
ben kendimi odaya kapattım
yada dışarı çıktım o varken
yalancıya hiç sormadım
bilge ile ne konuştuklarını
yada bilgeyi nasıl inandırdığını
yalancı
-hiç mi umut yok diye sordurdu onura
-sence olmalı mı onur dedim
-bilmiyorum ama ne yaptıysa seni sevdiği için yapmış dedi onur
-aşkı ya ben ya da o yanlış biliyor o zaman dedim
-ama bence bir şans vermelisin dedi
-onun en büyük şansı gidip onu dövmüyor oluşum.
eğer onun hakkında konuşmaya devam ediceksen arkadaşlığımız okul arkadaşlığı olarak kalsın dedim
bilge ile olan beklendik iletişim bir türlü gerçekleşmiyor
gün geçtikçe de gerçekleşme ihtimali zayıflıyor gibiydi
zaten nerde ne yapıyor onun soru işaretlerine
beni gerçekten seviyor mu?
bir geleceğimiz olacak mı?
arayacak mı?soracak mı?
babası verecek mi?
soruları da eklenince iyice boktanlaştı durumum
sonra kendi kendime
olm mal kelebek kızla buluşup artislik yapacağına takip edip öğrenseydin ya evini diye de hayıflandım
ya gider yaparken ayarı tutturamıyordum
ya da blöf yaparken
kalpte bir sevilen
vicdan da gurur
kaldım yalnız başıma
memlekete dönmek icap ettiği halde bekledim
belki arar diye
yada bir yerlerde görürüm diye şehrin mevlevisi oldum ama nafile
yine bir telefon geldi ankesörlü telefondan
o telefonu o kadar bekliyordum ki ilk çalmasında cevap verdim
-efendim
-seni çok seviyorum kelebek dedi ve kapandı telefon
aynı numarayı ben arama telaşına girmişken
yine aradı benden önce
-bilge kapatma dedim
-bir cümle inan yetmiyor kelebek..seni seviyorum süresi kadar kısa olmamalı sana olan duygularımın tarifi.
ama sana sadece gerçekten çok seviyorum diyebiliyorum..
*bende bilge bende çok seviyorum dedim ama bendeden sonrasını telefonun kapatılış tonuna söyledim
tekrar aradım
sonra tekrar
ve yine ama sadece meşgul tonunda cevaplandım
bıkmadan bir iki saat boyunca değişik aralıklarla aradıktan sonra bir genç cevap verdi
o telefonun bulunduğu adresi aldım
oraya gidip bir kaç saat etrafta dolaştım ama sonuç alamadım bilge adına
iki gün daha kaldım yine dolaştım ve telefon bekledim ama sonuç bulamadım
memlekete bileti alıp
tüm valizleri yüklendikten sonra yola koyuldum
gece yolda olacağımı peder beye bildirdim
kimse karşılamadı
zaten aklım bilgede olduğu için pek te umursamadım
yalnız kalmak en iyisi gibiydi
otogar-taksi-ev ve direk yataktan sonra
peder sabahın köründe kaldırıp
hoş geldin bile demeden
-git bi ekmek al da gel arabanla dedi
bir anahtar uzatarak.
-arabam mı dedim?
göz kırptı hak ettin dedi
-hangisi dedim
-alarma bas öten senin dedi
annem sarıldı hoş geldin hoş bulduk
elini öptüm
nedense merdivenlerden inerken hiç de heyecanlı değildim
kapıdan çıktım
bizimkiler balkondan beni izliyorlar
bastım tam karşımda
sıfırımsı
bir genç için her türlü gideri olan
beyaz bir ehliyete siyah bir araba ile onurlandırmışlar beni
tam arabaya binicem
-kaldırımdan sür acemi şoför..espirisini yaptı peder
annemde besmele çekmeden binme diyor
neyse bindim ekmek alıp geldim
kahvaltı yaptık
babam sordu,ben cevapladım,annem yorum yaptı
-beğendin mi arabayı?
-evet çok sağolun
-hak ettin oğlum
bi kaç okul ile ilgili soru daha aldıktan sonra
biraz daha yattım
kalktığımda öğlen olmak üzereydi
-anne ananemin yemekleri hazır mı?özlemişim ben götüreyim dedim
-kız geldi götürdü oğlum dedi
-kim kız anne dedim
-var ya şu senin okulda okuyan kız o götürüp getirecek arasıra da ananenin evini toparlayacak.
ananende onun okul masraflarını karşılayacak dedi
-yalancı mı dedim?
-evet dedi
-kim buldu anne onu?dedim
-bende anlamadım kelebek ananen bulmuş nasıl bulduysa dedi
ablamı aradım
onun aracılığı ile olduğunu anladım telaşından
yalancıyı aradım
-ne yapmaya çalışıyorsun dedim
-kimsiniz dedi
-nasıl kimsiniz kelebek ben dedim
-aaa hatırladım uzun süre iletişimde olmadıklarımı siliyorum da çıkaramadım dedi
-bi tek ailem kalmıştı el atmadığın dedim
-telefonu kapat bir daha da arama.bir şikayetin varsa gel ananenle görüş dedi
-görüşcem ben senle yalancı hanım dedim
-ben görüşmek istersem görüşürsün.işim var rahatsız ediyorsun dedi kapattı
üstümü giyindim
anneme ananeme gittiğimi söyledim
kapıyı açan yalancı oldu
tam bağırıp çağıracam
ananem seslendi
-kelebeek
-efendim anane deyip elini öptüm
-önce hoşgeldin sonra nasılsın ve son olarak işime karışma,bu kız yarın gelmezse sorumlusu sensin dedi
-ya anane diye lafa girmişken
-önce hoşbuldum sonra iyiyim ve son olarak tamam anane karışmayacam diyeceksin dedi
-peki anane deyip ne yapacağımı bilmezken
ananem yalancıya
-teşekkür ederim kızım gidebilirsin sen istersen dedi
o giderken ben yalancının ananemi etkilemek için ne yaptığını çok merak ediyordum
ananem de uzatmadan anlattı zaten....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder