yalancı çıktı
hemde tam karşıma
zaten sinirliydim sıkılmıştım peşinden koşmaktan
bir de polis tarafından sapık muamelesi görmüştüm
-dur dedim
durmadı
-sana diyorum dur sinirlendirme beni dedim
-şimdi kimin için dövüceksin dedi
-kimseyi dövdüğüm yok dur konuşalım dedim
-konuşmak istemiyorum kelebek dedi
-tamam hatamı kabul ediyorum özür dilerim dedim
aslında bunları konuşurken ne yaptığımın da tam olarak farkında değildim
yalvarıyordum kıza beni affet diye ama aslında sikimde bile değildi amk
peşinden koştuğum şeyin aşk değil de
kendimi affettirmek olduğunu farkettim
affetmese ne olurdu?
ne kaybederdim
o anlık ki düşüncelerle
-iyi peki sen bilirsin dedim
-bilgeye mi gidiyorsun dedi arkamdan
-senden gidiyorum yalancı dedim
-offf diye derin bir iç çektikten sonra
-sen hayaller kurduruyorsun ama kurarken bile yıkıyorsun kelebek hayallerimi dedi
-herkesin hayal yıkıcısı oluyor maalesef dedim
-görmek istemiyorum seni bir daha dedi
-nedense hiç üzülmedim dedim
-yalan söylüyorsun, yoksa kapıda yatmazdın günlerce dedi
-benim için kapılarda beklemek zor olmadı ama senin aşağı inmemen zor olsa gerek dedim
-nerden biliyorsun öyle olduğunu diye sordu
-uzatmıyorum yalancı geleceksen buyur gel dedim
-ne kadar vurdumduymazsın sen yaa diye surat yaptı bana
-he öyleyim hadi eyvallah dedim
-gidemezsin olm bana açıklama yapmak zorundasın dedi
-sabaha kadar açıklarım, binbir tane yalan söyleyerek açıklarım senin yaptığın gibi,ama şimdi bana inanmazsın
benim sana hiç inanamadığım gibi, dedim
-ben yalan söylemiyorum artık dedi
-ben söylüyorum kızım ben artık yalan söylüyorum, seni sevmiyorum ve hiç umrumda değilsin dedim
-bu yalan mı dedi?
-zormuş değil mi neyin yalan neyin gerçek olduğunu anlamaya çalışmak dedim
-şimdi de geçmişi başıma kakma zamanı mı geldi kelebek dedi?
-neyin zamanı olduğunu bende bilmiyorum dedim
-hiç sevmiyorsun dimi beni dedi
-bana göre evet sana göre hayır, yada kime göre evet kime göre hayır neyse pek de önemi yok artık diyerek gitmek istedim
-sadece bişey merak ediyorum dedi
durup merakla dinledim
-farzet ki ömrümüzde birbirimizi ilk defa şu an yolda çarpışarak gördük dedi
-ee dedim
-sever miydin beni dedi
-ben bilgeyi sevdim de ne oldu?sen beni sevdin de ne oldu? dedim
-keşke tanıştırmasaydım seni dedi
-bilgeye sen verdin değil mi numaramı dedim
cevap vermedi
-sen verdin değil mi dedim
-böyle olacağını bilmiyordum dedi
-amacın neydi ki?diye sordum
sustu
-bir gün acı çekeceğimi bile bile neden böyle bir şey yaptın yalancı dedim
-bilmiyordum kelebek dedi
-bilgeden sonra bir orospuya isyan ederek kimseyi sevemeyeceğimi biliyordum, aslında ikiymiş ama haberim yokmuş,
çok yazık dedim
sinirle gözlerime baktı ona da orospu dediğim için ama sesini de çıkaramadı
-ah gülçin ah senin bezin herkesten daha temizmişte haberim yokmuş dedim
konuşmak istedi
-şu an sinirim çenemde ellerime geçmeden siktir git yalancı dedim
-ağır konuşuyorsun ben böyle olacağını bilmiyordum dedi
****
-bir daha karşıma çıkma yalancı diyerek ayrıldım yanından
her işte bir hayır vardır derler ya
hakaten öyle olduğunu
memlekete dönüp babama askere gitmek istediğimi söylediğim de anladım
başvuru yapıp tecili bozdurduk
ve askeriyeden haber bekledim
bir buçuk ay civarı beklerken
yalancı süreklii görüşme fırsatları yaratmak için memlekete geliyor
geldiği zaman ablam vasıtası ile geldiğini haber veriyor
ablam ananeme yemeği benim götürmem konusunda ısrar ediyor ama ben götürmüyordum
asker yemeği verdiğimde
yalancının da geldiğinii gördüğüm için
kendi yemeğimi terkederek babamı oldukça kızdırdım
annemde söylensede durum pek değişmedi
-bu kadar rahatız ettiysem ben giderim kusura bakma ben giderim diye bir mesaj attı
cevap bile vermedim
askerlik gelsede kurtulsam moduna çoktan geçmişştim bile
salya sümük ama paralıca gönderildim askeriyeye
hatta peder bey enişte ablam ve annem kendileri bıraktılar zahmet edip
selamın aleyküm girdik üst baş ayarlaması
yatacak yiyecek derken
ilk bölümü geldi de geçti bile askerliğin
her aile bireyi ile telefon görüşmemde
çok özlendiğim ve dikkatli olmam konusunda uyarılırken
ablamın benimle tek konuşabildiği şey yalancıydı
-her gün arıyor haber var mı?iyi miymiş diye soruyor dedi ablam
-ona söyle salak salak sorular sormasın,kurşunu sık sonra iyi misin diye sor ohh iyiymiş vicdana mı gelmiş dedim
ablam yine şöyledir böyledir seviyormuş pişmanmış otmuş bokmuş sürekli onun savunmasını yapınca
-bir daha beni arama abla diye de onu da uyardım
askerliğin geri kalan kısmı başladığında tüm bu sorunları düşünmekten
memleki özlemekten
sistematik işleyen askeri işlerinden sıkıldığım için
biraz mallaştım
bu mallaşma bana yalnızlığı beraberinde getirdi
tek başıma oturup salak salak sağa sola bakıyordum boş vakitlerimde
bir gün eğitim sırasında ablamla eniştem ziyarete geldiği için izin alarak bölükten ayrılıp
nizamiyeye gittim
onlarla görüştükten sonra giderlerken ablam bir mektup tutuşturdu elime
gönderen kısmında seni seven birisi işte yazıyordu
yalancı olduğunu anladığım için ablama geri vermek istedim
ama okuman lazım mış kelebek oku sonra atarsın dedi
ziyaret bitti
ben bölüğe geri döndüm
eğitim saatinin bitmesine az kaldığı için eğitime katılmadan içbahçeye oturarak milletin gelmesini beklerken
mektubu okumalı mıyım okumamalımıyım onu düşünüyordum
bir tane çavuş
-aranızda fakir piçi var mı lan diye bağırdı iç bahçeye
halbuki iç bahçede bir tek ben vardım oturan
yanıma elindeki iki çayla beraber geldi
-çayı veririm ama borcun olur.bozuk yokmuş ibne çaycıda dedi
bu çavuş komutan postası
alanyalı
piçin en önde gideniydi beyler
oturduğu zaman onu dinlemek için çevresinde en az 5 kişi gezerdi
öyle bir piçti ki gülmek için sadece bakmanız yeterliydi
fakir piçi diye bağırıp çayı bana verince bile sen kime piç diyorsun lan diyemedim
oturdu yanıma
-çayı ısmarladık anlat bakalım bişeyler dedi
-ne anlatayım dedim
-amk onu da mı ben söyleyeyim konuş işte dedi
-mektup gelmişte okusam mı diye düşünüyorum dedim
-sıkıcısın çavuş ver çayımı geri başka birisini bulayım dedi bana
-içtim ama birazını dedim
-o zaman mecbur konuşacaksın var mı manita dedi
-yok dedim
-yalanlarını sikim bu kimden geldi o zaman dedi
açıklama yapmaya çalışırken
bir komutan yanımıza koşarak gelip
-amına çakim arkadaşım yemek öncesi seksi sevmiyorum demiyor muyum ben sana?dedi
bu gelen o alanyalı çavuşun bölük komutanıydı
-çay tazemi diye test ediyordum komutanım dedi
anında bir tokat yedi komutanında
-amına çakim sallama çayı test etmek sana mı kaldı diye
bölük çavuşunu bulup getirmesini söyleyerek ayrıldı yanımızdan
-bu da benim kocam işte hem siker hem döver tam türk kocası diyerek kendi kendi ile bile dalga geçebilen bir piçti
******
bir süre onu göremedim
ve bir yalnız yakaladığımda
elime iki çay alıp
-fakir piçi lazım bir tane dedim
-valla çok fakirim dedi
bir sigara istedi
-okudun mu mektubu diye sordu
-okumadığımı söyledim
-o zaman senin durum benden de karışık hacı dedi
ben anlattımm o dinledi
o anlattı ben dinledim
ama öyle bir anlattı ki
bu kadar piç birisinin tek bir kişiyi sevmiş olabilme ihtimalini
bölükteki kime sorsanız inanmazdı
bende herkes gibi alanyada hergün bir karı ile yatan
birisi sanmıştım
belki de bu yüzden o kadar çekici geldi bana hikayesi
benim aşk durumum için de
-yeşil çamda sana rol vermişler haberin yok bu ne biçim entrika amk dedi
-aga ayıptır sorması yok mu amk alanya rus cavur bas geç bu ne işkence etmişsin kendine dedim
-herşey am mı olm?öyle olsaydı gülçini sikerdin,dedi
-haklısın ama ellerine dokunmaya bile kıyamadığım bilge başkasından hamile dedim
sürekli konuştuk
o bana gelişmeleri anlattı durdu hep
benim askerlik bittiğinde o uzun dönem yaptığı için askerliğe devam etmişti
benim askerlik bittiğinde otobüste okudum mektubu
aynen yazıyorum
-aşk salaklıkmış
aptallıkmış,yeri gelince orospuluk,yeri gelince hanımefendilikmiş
nefreti de varmış,başkalarının mutlu olmasını istemekte
aşk yalan öylemekmiş hemde en sevdiklerine bile
aşk annen hasta iken sadece yaşıyor mu diye bakmaya gitmek iken
sevdiğin senden ayrı iken yollardan gözünü çevirememekmiş,bir umut gelir diye
aşk gururmuş
delice sarılmak isterken dönüp arkanı yürüten
bağıra bağıra seni seviyorum demek isterken susup yutkunmakmış
oyunmuş aşk
hiç bilmeden oynanan kimi zaman kaybettiren
kimi zaman geçici kazandıran
tokat atanın,küfür edenin adamlığına salaklık
başkasına sevdirmeye çalışırken kendin aşık olarak aptallık
değerini herkese verenlerin seviyesine çekerek orospuluk
iyi kız olmak için hanımefendilik
hala onu sevdiğin içinde nefretlik
ve ilk gördüğümde kendime yalan söyleyerek senden etkilenmemiş yalanı rolünü oynadığım için sen haklısın
çok sevdim kelebek
aldım kalbime koydum
ellerimi inandırdım artık
senin ellerinle dolu diye
kimseleri tutamaz
kalbimi inandırdım artık bir kelebek olacak diye
nasıl olur bundan sonra bilmem
bana nasıl bakarsın bilmem
adımı ne koyarsın bilemem
ama ben senin adını aşk koydum
ismin kalbime daim hayırlı olsun...
**kimseye haber vermeyecektim aslında memlekete dönüyorum diye ama
ablama söyledim
ve benii otogardan eniştemin alıp alamayacağını sordumm
taşınması gereken valiz ve aile bireyleri için aldığım ufak tefek hediyeler vardı
ablam tamam hallederiz dedi ama
otogarda beni bekleyen bir enişte göremedim
ablama telefon açıp nerde kaldığını sordum eniştemin
gelmek üzere olduğunu söyledi
15 dk kadar bekledikten sonra gelen eniştem değil
yalancıydı
anlayacağınız ablam da yamuk yapmıştı bana
utangaç suratı ile yanıma yaklaşıp
elini uzattı hoşgeldin diyerek
ne yapacağımı bilemedim
bildiğim tek şey
askerliğim süresince hergün benim nasıl olduğuma dair ablamdan bilgi almış olması
ve sesimi duyabilmek için ablama telefonunun sesini açması için yalvarmış olmasıydı
ayrıca yazdığı mektup
oraya gelişinde çok büyük umutlar olduğu belliydi
belli ki beni çok özlemişti
belli ki hatalarından oldukça ders almıştı
zira suratıma bile bakamıyordu
bazıları allah'a aşk diye dilenirken
ben dibime gelmiş aşka surat yapıyordum aslında
yaptımda devam de ettim yapmaya
kendi mutluluğumdan geçtim
alanyalı piçin ne bok yiyeceğini merak ediyordum
çünkü yanına gelecekti çok sevdiği
benden bi sikim olmazdı zaten
affettim demedim yalancıyı hiç
ama küs gibi de olmadım
ne başkası ile beraber oldum
ne de seviyorum dedim yalancıya
o aramazsa aramadım
ablamın düğünü öncesi yalancıyı istemek üzere evlerine gelme isteğinde bulunan bir aile olmuş
ama yalancı o gün açıklamış annesi ve abisine beni sevdiğini
düğün gecesi herkes oynarken konuşmak istediğini söyledi
sonra konuşuruz diye sallamak istedim ama çok önemli deyince merak da ettiğim için kabul ettim
dışarı çıktık düğün salonundan
üzerine inanılmaz yakışmış kıyafeti
kuaförünün yaparken bile çok zevk aldığına inandığım dalgalı bukleli uzun saçları
arkasında ben
yola düştük
çok geçmeden oturdu bir halk otobüsü durağına
kendi kendine çok düşünmüşş olduğu akmak üzere olan gözyaşları ile belli oluyordu
çoook uzun bir konuşma bekliyordum ama
-mutluluk bana geldiğinde ellerimi tutan sen olur musun kelebek dedi
cevap vermedim başım önde düşünürken
-özür dilerim diye kalktı yanımdan
gitme de demedim kal da demedim
bu onu uzunca bir süre hiç göremeyeceğimin iilk günüydü aynı zamanda
zamanla staja başlayıp çalışırken
çok güzel kızlarla tanıştım
çoğu için sadece bir tekliif yeterlii gözükürken hiç birisine teklif etmedim
sürekli alanyalı piç ile temasta oldum
askerlik süresince onu her arayışımda kızla aralarında ne olduğunu sordumm
kimi zaman mutlu kimi zaman üzgündü
askerlik sonrası onu ziyarete gittiğimde de
beraber gezdikleri
oturdukları
tanıştıkları yerleri göstermesi için resmen yalvardım
kızı da görüp küçük bir tanışma fırsatı buldum
beraber staj yaptığım bir piçten duydum ilk
panpa lafını
daha sonra inci geyikleri ile gülmekten tanışmamız ve birlikte takılmamız çoğaldı
bana kullanmmadığı yedek niki olan
yarrak siken kelebek'i verdi
hikayeler okudum inciden
sonra bende yazmaya karar verdim bir tane
alt yapıyı alanyalı piçin hayatından alıp
sözlerle ve benzetmelerle süsleyip yazdım
bende bilmiyordum
o kadar sevileceğini
tam bir senemi aldı yazmak
herşey iyi güzel hoştu ama
alanyalı piç öğrenince üzüldü yazdığıma birazda kızdı
-şu tarihte alanyaya gel dedi
gittim işten izin alarak
ben beni dövmesine bile razıyken
iki gün çok güzel ağırladı beni
hikaye hakkında konuştuk
orası öyleydi burası böyleydi diye
ben aranız nasıl diye sorduğumda
-ikimizde mutluyuz cevabını verdi
giyindik ikimizde
bilmiyordum nereye gideceğimizi
sorduğumda
-sen bu gece cezanı çekeceksin,bende sana eşlik edeceğim içerken dedi
cezadan kasıt hesap ödemek sanıyordum
çok lüks bir mekana gittik
içeri almak istemediler bizi
bir kaç telefonla ayarladı alanyalı
girdik ben oturacak yer bakarken
-bekle dedi gözlerinde anlam veremediğim yaşlar var iken
-hayırdır lan dedim
-tanımadın mı dedi gelini göstererek
-yoo kim bu dedim
-siktir et bende tanıyamışım zaten 8 senedir dedi
ben sadece
-hassiktir diyebildim ani tansiyon düşmesi sonucu yere düşerken
o tuttu ellerimden
-şimdi içmek için bahanemiz var dedi
seven kişi o iken
ben o kadar üzüldüysem
onun neler yaşadığını sormaya bile korktum
daha önce götürdüğü bir yere gittik
bank'a
yıllardır beraber oturdukları bankta
hiç konuşmadan denize bakarak içti
hiç bağırmadı
kimseye küfür etmedi
tatsızlık çıkarmadı
ama çook sarhoş oldu
susmuştum bende dinlenmiştim biraz ağlamaktan ama
ayağa kalkıp denize yaklaşarak
ellerini havaya kaldırdı
3 4 dk kadar bekledi
elleri havada iken öpülmesi gerekiyordu halbuki ebrusu tarafından
-hadi gidelim dedim dayanamadığım için
-o ne dedi biliyor musun kelebek dedi
-hangisini soruyorsun ki dedim
-ben mutlu olmayı çok hakediyormuşum..çok iyiymişim mükemmel kalbim varmış,yalan dimi kelebek dedi sarhoşlukla
-hayır doğru dedim
-sus orospu çocuğu sus,senin de amına koyim sende gideceksin beni yalnız bırakacaksın da yol mu yapıyorsun dedi
-yok be olm herşeyde bir hayır vardır üzülme diye tesellii etmeye çalıştım
çok sarhoş olduğu için evine götürdüm
ertesi gün kalktığımızda tek hatırladığı
-herşey de bir hayır vardır dedin bana dün gece dedi
-evet dedim
-o yüzden yaşıyorum şu an,şimdi senii siktir etcem burdan bunun sana hayır getirmesi için tek yapman gereken yalancının yanına gitmek diye
ciddi ciddi kovdu beni
daha sonra sadece iyiyim yurt dışına gitcem diye haber aldım alanyalıdan
ben mi ne oldum siktir edin amına koyim bi sikim olmaz benden....
21 Şubat 2023-\hüseyin
YanıtlaSilBenden de bir sikim olmaz.