29 Eylül 2012 Cumartesi

adını ne koysam 5


**yasaklardan mesajlaşmalarımız başta olmak üzere çok etkilendik
  ama böyle oluşu çok daha heyecan verici hale getirmişti
  yasak olanların çekici oluşundan
  ilk ben yazmadan mesaj atma uyarısı ile
  onun atacağı mesajları gözler oldum
  atılan bir mesajla heyecanlandım
  bilgeden beklerken yalancıdan geldi
  -kelebek orda mısın?
  -buyur dedim
  -ne yapıyorsun?*
  -hiç bişey dedim
  -canım sıkıldı dedi
  -benden medet umacak kadar kötü yani durum öyle mi dedim
  -kafeye gel hadi dedi
  -param yok peder yatırmadı henüz dedim
  -gel olm ben ısmarlarım dedi
  -boşver dedim
  -ayıp ama yaptığın sıkılıyorum diyorum ya dedi
  ısrar edişine hep ders çalışma yalanını da uydurmak istemediğim için
 kabul edip söylediği kafeye gittim
 beni gördüğüne pek sevinmiş olan yalancı
 ne içersin diye sordu
 ne ikram edersen dedim
 kahveleri söyledi
 ilk boşlukta
 **eee??diye sordu
 bu durumda bilge hakkında bildiğim şeyleri onunla paylaştım
 o merakla sordu
 ben anlattım
 nasıl aşık oldun bu kadar kısa sürede dedi
 -hislerimi aşk alarak adlandıran benim?belki de yanılıyorumdur dedim
 -nasıl yani dedi
 -bence aşk ama dağ deler miyim çöl aşarmıyım uğruna bilmiyorum dedim
 -resmi var mı dedi
 -iyi fikir bir resmini alayım dedim
 -al da ben de göreyim dedi
 -çok mu merak ettin diye sordum
 -tabi olm yengemizi görelim dedi
 -benim de görmem zorlaştı artık dedim
 neden sorusuna babasının yakalayışını ve uyarısını anlattım
 bana tavsiye niteliğinde
 -merak etme babası işe gidince görüşürsünüz dedi
 lafı ona çevirip kendisinin neden bir erkek bulmadığını sordum
 -kimi seçeceğime karar veremiyorum dedi
 -nasıl lan dedim
 -iki üç tane teklif var değerlendirme aşamasındayım dedi
 dalgaya aldım yalancıyı
 -oo senin iş iyiymiş valla dedim
 -ne var olm çirkin miyim dedi
 -güzelsin güzelsin dedim geçiştirme bir şekilde
 -dalga geçme olm gerçeği söyle dedi
 -hangi gözle baktığına göre değişir dedim
 -erkek gözüyle dedi
** -erkeğin içinde bulunduğu duruma göre değişir o zaman dedim
 -nasıl dedi
 -sarhoş oluşundan tut gözü başka hatun görmeyişine,yalnızlıktan bunalmışlıktan tut çapkınlığına kadar değişir dedim
 -ee yani?dedi
 -yalancısın dedim
 -ama bunu onlar bilmiyor henüz dedi şeytanca
 -bende söylemem o zaman merak etme dedim
 -adaylar kim tanıdık var mı dedim
 -bende tanımadığım için seçmekte zorlanıyorum dedi
 -hepsini dene dedim
 -yuh adım çıkar o zaman ben bir tane istiyorum dedi
 -onu seç o zaman dedim
 -onu boşver umutsuz vaka o dedi
 benden bahsedildiğini hissettiğim için yada öyle sandığım için
 konuyu kapatmanın en mantıklı şey olduğunu düşünüp
 -bana bir akıl ver ben nasıl görücem şimdi bilgeyi dedim
 -biraz sabredin babasının şüpheleri azalsın sonra yavaş yavaş dışarı çıkmaya başlar kız buluşursunuz dedi
 -çok özlüyorum ama dedim
 -nasıl aşık oldun sen buna böyle yaa dedi
 -görünce dedim
 -bırak lan görür görmez aşk mı olurmuş dedi
 -bende olmaz sanıyordum ama oluyormuş dedim
 -nerde gördün ki dedi
 -bizim evin altında dedim
 -sokaktan geçen kızlara mı sarkıyorsun sen anlat bakayım nasıl tanıştınız dedi
 -anlatamam sır bu gizli kalması daha iyi dedim
 -iyi bakalım sen de bana sorarsın bi kaç gün sonra nasıl tanıştın diye dedi
 -yok hiç merak etmem dedim
 -gıcık dedi
 uyuzsun kelebek diye de hızını alamamış bir şekilde söylendi
 bir süre daha konuştuktan sonra bilgeden gelen mesajla heyecanlandım
 -babamlar yattı canım ne yapıyorsun dedi
 nerde olduğumu ve ne yaptığımı söyledim
 biraz sahiplenmiş şekilde yanımda olan kişileri sordu
 bende yalan söylememek için yalancının olduğunu söyledm
 ve yalancının kıskanılmaması için
** bizim memleketten olduğunu ve durumunu anlattım
 -hmm peki sana iyi eğlenceler ben yatıyorum mesajı ile kıskandığını anladıktan sonra
 -istersen tanıştırırım seni yanlış anlama lütfen dedim
 -gerek yok iyi geceler dedi
 biraz kalbimi kırıyorsun,biraz ben yapar mıyım,biraz bana güvenmiyor musun dan
 bir mesaj harmanlayıp onu inandırmaya çalışmama
 ve ısrarla tanıştırmak istememe karşı gelmedi
 hiç dışarı çıkamayacak sandığım bilge tamam hafta sonu tanışırız o zaman dedi
 tamam canım la olayı kapattım
 yatacam diyen bilge'nin siniri ve kıskançlığı geçmiş olacak
 hiç durmadan mesaj yazmaya başladı
 mesajlarına cevap verirken
 ve ondan gelen mesajları cevaplarken
 durumu bizim kıza da anlattım
 o da buluşma taraftarı olunca sorun kalmadı
 ve hafta sonuna kadar rutin geçen mesajlaşmalarımız
 bir sürprizle devam etti
 akşam üzeri okul çıkışı dilime dolanmış bir şarkı vardı
 ne haber lafından yola çıkarak
 sezen aksudan ne haber aşktan şarkısını gün boyu sözlerini tam da bilmeden söyleyip duruyordum
 bilge aradı
 -ne haber kelebekten diye
 naber?nasılsın demek yerine ne haber diye sorması çok garip geldiği için
 -hayırdır niye böyle sordum dedim
 -bi şarkı var onu söyleyip durdum bugün dedi
 vay amk nasıl olur lan
 bende gün boyu söylemiştim
 hemde alakasız bir şarkı
 beni gördü mü??duydu mu diye şüphelendim ama nafile ben kendim bile zor duyarak söylüyordum
 tabi inandırıcı olmayacağı için bende demedim
 -iyiyim ne yaptın bugün dedim
** -evdeydim tüm gün dedi
 -ev işleri mi dedim
 -evet sensizliği yıkadım geçiremedim lekeni aklımdan dedi
 -senden duyduğum her güzel sözü süpürüp toparladığım aklımdan hiç boşaltmayayım o zaman dedim
 -o nasıl temizlik dedi
 -çok sevdiğim oyuncaklarımı sepete toplamak diyelim o zaman dedim
 -birbirimize ne diyecez dedi
 -gün gelicek 'aç kalbini ben geldim.
 sıkı sıkı tut bırakma dicem sana dedim(ne haber aşktan giriş sözleri)
 -iyi o zaman döktüm yaldızlarımı, açtım kapılarımı gir içeri dedi
 bu bir şekilde artık duygularını ifade et anlamına geliyordu
 edicektim ama nasıl amk
 -ben herhalde içerden seslenirim artık sana dedim
 -çoktan girdin yani gireceğin yere gülümseyerek
 -inan nerede olduğumu bende bilmiyorum ama bulunduğum yerden çok hoşnutum dedim
 -bende canım dedi
 babam gelebilir kapatmalıyım yarın görüşücez dimi dedi
 -sen çıkabileceksen evet dedim
 -haber vericem sana görüşüz deyip kapattı
 evet kızla ilişki şekillenmiş
 birbirimize olan varlığı kabul edilmiş ama adlandırılmamış duygularımız vardı artık
 bunun verdiği mutluluk şahsım adına ilk olduğu için
 bisikleti babanın seleye tutmadan iki teker üstünde tutabilmek
 babanın kolları veya kolluk olmadan ilk su üzerinde kalabilmek le eş değerdi
 seviyordum lan
 her korkusu bile güzeldi
 başkaydım artık
 **bir kızla konuşurken muhabbetin sonunu nasıl yatağa atmakla bağlayabilirim diye düşünmüyor
 gözlerimi kapatınca onun turkuaz gözlerini görüyor
 çocuğumuzun gözlerinin rengini merak ediyordum
 önceden bir kızı görünce ilk aklıma gelen şey
 yatakta nasıl evirip çevireceğimken
 bilgenin ellerini ilk tutabilme yi nasıl becerebilirim sorusuydu
 ama hiç tutmasam bile sorun değildi
 eskiden gördüğüm kızların enine boyuna göt bel göğüs orantısını incelerken
 bilgede onların varlığından bile şüphe duyacak kadar hayal meyal hatırlıyordum
 yarın görebilecektim bilgeyi
 yalancıyı da tanıştırmam gerekiyordu
 hem şüphelenmesini engellemek
 hem kıskançlığına mani olmak
 hemde bizim kızın benden umudu kesmesi adına çok olumlu bir buluşma olacaktı bu
 -yarın kimseye söz vermedin dimi yazdım gönderdim yalancıya
 -bakarız dedi
 ben ona baktım neydi lan amacı daha düne kadar bilge ile tanışmak için ölüyordu amk
 -çabuk bak cevap ver bana söz verdin dedim
 -unuttuğum sözlerimden sorumlu tutamazsın beni dedi
 aradım
 -dalga mı geçiyon dedim
 -yoo yarın işim var ne zaman buluşcaz dedi
 -bilmiyorum dedim
 -e işim gücüm yok akşama kadar senin sevgilinin müsait olmasını mı beklicem dedi
 -iyi tamam bekleme beni de unut o zaman dedim
 -tehdit yok kelebek dedi
 -tehdit değil yarın ararım seni cevap olumlu gelmezse son aramam olur dedim
 -bir kız için silip atacak mısın beni yani o zaman siktir git dedi
 -ne diyon sen nasıl konuşuyorsun öyle iyice abarttın dedim
 -sende o kızı abarttın dedi
 kapattı telefonu
 haklı mı lan acaba diye düşündüm
 bilgeyi abartıp onu siliyordum
 ama söz verdi amk
 **daha çok kızma ihtimalime karşı tekrar aramadım
 mesajda yazmadım
 ertesi gün bilgenin müsait olmasını beklerken
 giyinip hazırlandım
 çiçek almayı çok istiyordum ama
 babası manyak amk
 çiçeği babasının götüme sokma ihtimaline karşı almamaya karar verdim
 babasından kaçarken yük olmazdı çiçek ve daha hızlı koşabilirdim
 vakit geldi
 canım burdayım dedi
 oraya giderken
 beni siktir etmiş kıza
 -geleceksen şurada olacaz dedim
 cevap gelmedi
 mekana giderken babasının tedirginliği vardı
 ama mekanda herşeyi unutturan bir prenses de vardı
 süper mario'yu daha iyi anladım
 bir prenses için herşey yapılabilirdi
 alel acele selamlaşma
 sırasında gözlerimde ki mutluluk kulaklarıma varıyordu
 ne güzeldi lan o
 ne tatlıydı
 ne şekerdi
 konuşmasaydık hep gülseydi
 içeri tekrar tekrar girip girip çıksam
 beni ilk görüşünün utancını ve mutluluğunu her defasında görseydim
 bin kere girer çıkardım da doyamazdım gördüklerime
 ben ne yapıyordum ki
 niye zorlaşmıştı bir insana basit bir
 nasılsın demesi
 vereceği cevabın iyi olmasını dua etmek miydi allaha olan inanç
 yoksa kötüyüm demesi mi dinden çıkarabilirdi insanı
 neden o benden daha önemliydi
 bu kalp benim değilmiydi eskiden beri
 neden atışları değişiyordu ki durup dururken
 nerdeydi benim beynim onun yanında iken
 neden başka şey düşünemiyordu
 annemi babamı okulu herşeyi unutturup sadece ona bakma isteği nedendi
 kimdi ki aşk?
 **kiminle gelmişti bu kadar hızlı
 hoşgeldin mi demeliydi yoksa basit bir nasılsın mı?
 hoşgelmişti kalbime
 hoşgelmiş miydim kalbine?
 -sağol bilge dedim
 -ne için dedi
 -liste çok uzun sağol yeter dedim
 -peki dedi gülümseyerek
 nihayet nasılsından girip
 özlemeye geçtik
 buluşma çarelerini konuştuğumuz sırada
 yalancı damladı
 -merhaba deyip ayakta bekledi
 bilge bu kim lan gözleri ile bana baktığı için hemen tanıştırma moduna geçtim
 -bu bahsettiğim hemşehrim dedim
 aaa öylemi bende bilge ile memnun oldular karşılıklı
 oturdu bizimkisi
 surat acayip
 benden çok o bakıyor bilgeye hiç gözlerini ayırmıyor
 sanki annemi evleneceğim kızla tanıştırıyorum
 -bahsettiğinden daha güzelmiş kelebek dedi
 utandım
 bilge sağol dedi
 -gerçek dimi bu dedi
 bilge utandı
 ben gerçek dedim
 -bende kelebeğin arkadaşıyım korkulacak bişey yok benden zarar gelmez size dedi
 ben içimden ne diyorsun laaan dedim
 bilge kıskandığı için pişman oldu
 -ben artık gideyim dedi
 ikimizde şükür dedik
 **onun gidişi ardına
 -kusuruna bakma bu böyle işte dedim
 -önemli değil sevimli kız dedi
 kafa salladım ssöylemek istemediğim şeyleri söylememek için
 kahvelerimiz bitme aşamasına geldiği zaman
 -risk almayalım kelebek ben gideyim artık dedi
 -aa erken oldu dedim
 -geçen sefer ısrar edince neler oldu biliyorsun seni kaybetmek istemem dedi
 ayağa kalktık
 vedalaşma merasimi sırasında
 -haklısın ama çok özlüyorum seni dedim
 -bende deyip kaçarcasına uzaklaştı utancından olsa gerek
 ben hesabı halledip dışarı çıktım
 10 15 adım atmamıştım ki
 biri enseme dokundu
 aha yakalandık amk yine babasına deyip arkama döndüğümde
 bizim yalancı kızla karşılaştım
 yuh lan ödüme iğne soktu amk
 -ne yapıyon sen dedim
 -bekledim işte dedi
 -işin gücün yok mu dedim bir gece önce söyledikleri için
 -sen haklıymışsın çok güzelmiş bunun için ana baba satılır dedi
 resmen duygu sömürüsüne girdi
 -hem ben kimim ki sonuçta sevdiğin kızı bulmuşsun kusura bakma sana söylediklerim için dedi
 önemli değil dicem ama önemli amk
 bana siktir git diyor
 -neyse boşver dedim
 -nasıl affettirebilirim kendimi dedi
 -tamam boşver dedim
 **-yok olmaz öyle bişey yapmam lazım dedi
 -tamam şimdilik bişey yapmana gerek yok ihtiyacım olunca söylerim dedim
 -peki geç çay ısmarlayayım o zaman teklifini yaptı
 -yok işim gücüm var eve gitcem dedim
 -kızgınsın hala bana dedi
 -off değilim hadi görüşürüz dedim
 onu sallayıp eve gittim
 ders bilge ile mesajlaşma ev arkadaşları ile geyik derken
 ilişkimizin evreleri geliştikçe gelişti
 artık birbirimizi daha yakından tanımaya başlamıştık
 çok benzer şeyler i beğeniyor olmamız tanrının bana dua mda bahsettiğim kızı gönderdiğine emin olmamı sağlıyordu
 ben herhangi bir sulu yemekte bulunan etten nefret ederken
 aynı nefret onda da vardı
 benim burçlarda hiç anlamıyor oluşum
 onun hiç ilgi alanına girmemesi ile örtüşüyord
 sıcak odada otururken
 birden dışarı kafayı uzatıp
 buz gibi havayı derince içime çekmek gibi bir hastalığım varken
 onun da seni varlığını koklayabilmek için derin bir nefes çekiyorum bu şehirden deyişi var bu işte bir iş amk dedirtiyordu
 tüm bunlar tesadüf olabilirdi ama
 bir gün tüm ev ahalisinin parası yatmışken
 zengin bir menü yapmaya karar verdik akşam yemeği için
 çerkez olan bir arkadaşımız size mıtık çorbası yapacam dedi
 bu çorba kıyma ları top şeklinde yapıp çorbasını yaptıktan sonra üzerine yoğurt dökülerek elde edilen bir çorba
 arkadaş sofrayı hazırladı masaya konuldu
 bilge ile mesajlaşıyorduk
 -canım yemek yedin mi diye sordum
 -hayır canım
 -neden?
** -canım istemiyor dedi
 -niye ne var ki yemekte dedim
 -köfte kızartma salata dedi
 -e ne güzel seviyorsun sen onları dedim
 -hayır ya benim canım üzerine yoğurt dökülen çorbadan istiyor dedi
 kaşık ağzımda kaldı amk
 durun lan alayınızi sikerim sizin dedim ev arkadaşlarıma
 ne oldu lan dediler
 -hepiniz telefonlarınızı verin dedim
 ne yaptığıma anlam verememiş bir şekilde baktılar
 telefonlarını aldım
 susun dedim
 tek tek kontrol ettim mesaj kutularını
 aramalarını
 ama yok bizim bilge ile bağlantısı olan yok
 rehberlerine baktım bilge diye kayıtlı olan numara yok
 onlara da açıklama yapmadığım için kızmaya başladılar
 -olm delikanlı olun bu işin şakası olmaz hanginiz yapıyor bunu dedim
neyi dediler
 mesajı gösterdim
 olm mal mısın kendin söylemişsindir dediler
 yok lan yok amk ben kimseye söylemedim
 bilgeye yine mesaj attım
 -canım sen nerden biliyorsun o çorbayı dedim
 -geçen televizyonda tarifini gördüm dedi üzgün smiley ile
 tekrar sordum allah için dalga geçiyorsanız söyleyin dedim
 yok amk haberleri bile yok olaylardan
 bu durumdan da bilgeye bahsetmedim
 zaman içersinde
 yalancı ile bilge arkadaş oldu
 birbirlerine hal hatır mesajları atmaya başladılar
 bunda amaç bilgenin telefonuna yasak gelirse
 yalancı aracılığı ile bilgeye ulaşabilecektim
 bir kız olarak bilgeyi araması dikkat çekmeyecekti
 bilge ile bir daha ki buluşmamızda
** ona bişey söylemem gerektiğini söyledim tüm utancım ve kızarmış kulaklarımla
 -söyle dedi ne diyeceğimi tahmin ederek
 biraz çabaladım
 kem küm aşamasında iken
 -zor dimi dedi
 -evet zormuş dedim
 -bende seni o zaman dedi
 evet o da beni seviyordu ama hala ssöyleyemiyorduk
 vedalaşma sırasında bana uzatılan melek elini uzunca tutunca
 onun elinin titremesi ile benim elimin titremesi senkranizasyonunu beraber hissettik
 ilk kez yanağımdan öpüp görüşürüz canım dedi
 beni ders çalışmaya zorladı ders çalıştım
 bitince haber ver dersin dedi
 bitti ki dedim
 1 saatte benim için çalış o zaman dedi
 sonra mesajlaşmalarımız devam etti
 bir gün kuzeninin yanına gittiğinde
 -kelebek senin face var mı dedi
 -var ama kullanmıyorum dedim
 -msn var mı dedi
 -var dedim
 -ver şifrelerini dedi
 şüphelenmesin bişeyler saklamamdan diye ikisini de verdim zaten kullanmıyordum pek
 -artık yok dedi 5 dk sonra
 ikisini de silmiş amk
 yine bir akşam mesajlaşırken
 uyku için veda vaktinde
 -öptüm canım dedim
 -neremden dedi
 -yanağından dedim
 -başka dedi
 -alnından dedim
 o ısrarla sormaya devam etti başka başka başka diye
 ben de lafı bir türlü dudağına getirmemeye çalıştım ama
 ısrarla sorması sonucu en sonunda dudağından dedim
** -yarın buluşalım mı dedi
 -olur dedim
 aklıma öpüşecek miyiz lan fikri geldi heyecanlandım tabi
 ertesi gün okul çıkışı
 şuraya gel dedi
 bir park
 yakalanma ihtimalimiz çok yüksek
 orası olmasa dedim
 -yok bişey olmaz gel dedi
 oraya gittim
 beklerken
 -geldim ben canım mesajına mesaj beklerken babası geldi
 yanında tanımadığım iki genç
 ellerinde hortum
 turan taktiği ile çevirdiler beni
 babası yanıma geldi
 elinde bilgenin telefonu
 bende geldim canım öp beni dudağımdan dedi
 hassiktir babası ile mi mesajlaşmıştım
 yediğim ilk hortum darbesinden cevabı aldım
 sonrasını sayamadım bile
 tek hatırladığım başımı korumam gerektiği idi

1 yorum:

  1. kardesim sana basit bi mantik hatasini söyleyeyim. babasini kaybetmis birisi konu babalardan acilinca o kadar hazir cevap konusmaz pek. babasi ise gidince tarzinda. zira baba kelimesini duyunca bi afallar.

    YanıtlaSil