**yasaklardan mesajlaşmalarımız başta olmak üzere çok etkilendik
ama böyle oluşu çok daha heyecan verici hale getirmişti
yasak olanların çekici oluşundan
ilk ben yazmadan mesaj atma uyarısı ile
onun atacağı mesajları gözler oldum
atılan bir mesajla heyecanlandım
bilgeden beklerken yalancıdan geldi
-kelebek orda mısın?
-buyur dedim
-ne yapıyorsun?*
-hiç bişey dedim
-canım sıkıldı dedi
-benden medet umacak kadar kötü yani durum öyle mi dedim
-kafeye gel hadi dedi
-param yok peder yatırmadı henüz dedim
-gel olm ben ısmarlarım dedi
-boşver dedim
-ayıp ama yaptığın sıkılıyorum diyorum ya dedi
ısrar edişine hep ders çalışma yalanını da uydurmak istemediğim için
kabul edip söylediği kafeye gittim
beni gördüğüne pek sevinmiş olan yalancı
ne içersin diye sordu
ne ikram edersen dedim
kahveleri söyledi
ilk boşlukta
**eee??diye sordu
bu durumda bilge hakkında bildiğim şeyleri onunla paylaştım
o merakla sordu
ben anlattım
nasıl aşık oldun bu kadar kısa sürede dedi
-hislerimi aşk alarak adlandıran benim?belki de yanılıyorumdur dedim
-nasıl yani dedi
-bence aşk ama dağ deler miyim çöl aşarmıyım uğruna bilmiyorum dedim
-resmi var mı dedi
-iyi fikir bir resmini alayım dedim
-al da ben de göreyim dedi
-çok mu merak ettin diye sordum
-tabi olm yengemizi görelim dedi
-benim de görmem zorlaştı artık dedim
neden sorusuna babasının yakalayışını ve uyarısını anlattım
bana tavsiye niteliğinde
-merak etme babası işe gidince görüşürsünüz dedi
lafı ona çevirip kendisinin neden bir erkek bulmadığını sordum
-kimi seçeceğime karar veremiyorum dedi
-nasıl lan dedim
-iki üç tane teklif var değerlendirme aşamasındayım dedi
dalgaya aldım yalancıyı
-oo senin iş iyiymiş valla dedim
-ne var olm çirkin miyim dedi
-güzelsin güzelsin dedim geçiştirme bir şekilde
-dalga geçme olm gerçeği söyle dedi
-hangi gözle baktığına göre değişir dedim
-erkek gözüyle dedi
** -erkeğin içinde bulunduğu duruma göre değişir o zaman dedim
-nasıl dedi
-sarhoş oluşundan tut gözü başka hatun görmeyişine,yalnızlıktan bunalmışlıktan tut çapkınlığına kadar değişir dedim
-ee yani?dedi
-yalancısın dedim
-ama bunu onlar bilmiyor henüz dedi şeytanca
-bende söylemem o zaman merak etme dedim
-adaylar kim tanıdık var mı dedim
-bende tanımadığım için seçmekte zorlanıyorum dedi
-hepsini dene dedim
-yuh adım çıkar o zaman ben bir tane istiyorum dedi
-onu seç o zaman dedim
-onu boşver umutsuz vaka o dedi
benden bahsedildiğini hissettiğim için yada öyle sandığım için
konuyu kapatmanın en mantıklı şey olduğunu düşünüp
-bana bir akıl ver ben nasıl görücem şimdi bilgeyi dedim
-biraz sabredin babasının şüpheleri azalsın sonra yavaş yavaş dışarı çıkmaya başlar kız buluşursunuz dedi
-çok özlüyorum ama dedim
-nasıl aşık oldun sen buna böyle yaa dedi
-görünce dedim
-bırak lan görür görmez aşk mı olurmuş dedi
-bende olmaz sanıyordum ama oluyormuş dedim
-nerde gördün ki dedi
-bizim evin altında dedim
-sokaktan geçen kızlara mı sarkıyorsun sen anlat bakayım nasıl tanıştınız dedi
-anlatamam sır bu gizli kalması daha iyi dedim
-iyi bakalım sen de bana sorarsın bi kaç gün sonra nasıl tanıştın diye dedi
-yok hiç merak etmem dedim
-gıcık dedi
uyuzsun kelebek diye de hızını alamamış bir şekilde söylendi
bir süre daha konuştuktan sonra bilgeden gelen mesajla heyecanlandım
-babamlar yattı canım ne yapıyorsun dedi
nerde olduğumu ve ne yaptığımı söyledim
biraz sahiplenmiş şekilde yanımda olan kişileri sordu
bende yalan söylememek için yalancının olduğunu söyledm
ve yalancının kıskanılmaması için
** bizim memleketten olduğunu ve durumunu anlattım
-hmm peki sana iyi eğlenceler ben yatıyorum mesajı ile kıskandığını anladıktan sonra
-istersen tanıştırırım seni yanlış anlama lütfen dedim
-gerek yok iyi geceler dedi
biraz kalbimi kırıyorsun,biraz ben yapar mıyım,biraz bana güvenmiyor musun dan
bir mesaj harmanlayıp onu inandırmaya çalışmama
ve ısrarla tanıştırmak istememe karşı gelmedi
hiç dışarı çıkamayacak sandığım bilge tamam hafta sonu tanışırız o zaman dedi
tamam canım la olayı kapattım
yatacam diyen bilge'nin siniri ve kıskançlığı geçmiş olacak
hiç durmadan mesaj yazmaya başladı
mesajlarına cevap verirken
ve ondan gelen mesajları cevaplarken
durumu bizim kıza da anlattım
o da buluşma taraftarı olunca sorun kalmadı
ve hafta sonuna kadar rutin geçen mesajlaşmalarımız
bir sürprizle devam etti
akşam üzeri okul çıkışı dilime dolanmış bir şarkı vardı
ne haber lafından yola çıkarak
sezen aksudan ne haber aşktan şarkısını gün boyu sözlerini tam da bilmeden söyleyip duruyordum
bilge aradı
-ne haber kelebekten diye
naber?nasılsın demek yerine ne haber diye sorması çok garip geldiği için
-hayırdır niye böyle sordum dedim
-bi şarkı var onu söyleyip durdum bugün dedi
vay amk nasıl olur lan
bende gün boyu söylemiştim
hemde alakasız bir şarkı
beni gördü mü??duydu mu diye şüphelendim ama nafile ben kendim bile zor duyarak söylüyordum
tabi inandırıcı olmayacağı için bende demedim
-iyiyim ne yaptın bugün dedim
** -evdeydim tüm gün dedi
-ev işleri mi dedim
-evet sensizliği yıkadım geçiremedim lekeni aklımdan dedi
-senden duyduğum her güzel sözü süpürüp toparladığım aklımdan hiç boşaltmayayım o zaman dedim
-o nasıl temizlik dedi
-çok sevdiğim oyuncaklarımı sepete toplamak diyelim o zaman dedim
-birbirimize ne diyecez dedi
-gün gelicek 'aç kalbini ben geldim.
sıkı sıkı tut bırakma dicem sana dedim(ne haber aşktan giriş sözleri)
-iyi o zaman döktüm yaldızlarımı, açtım kapılarımı gir içeri dedi
bu bir şekilde artık duygularını ifade et anlamına geliyordu
edicektim ama nasıl amk
-ben herhalde içerden seslenirim artık sana dedim
-çoktan girdin yani gireceğin yere gülümseyerek
-inan nerede olduğumu bende bilmiyorum ama bulunduğum yerden çok hoşnutum dedim
-bende canım dedi
babam gelebilir kapatmalıyım yarın görüşücez dimi dedi
-sen çıkabileceksen evet dedim
-haber vericem sana görüşüz deyip kapattı
evet kızla ilişki şekillenmiş
birbirimize olan varlığı kabul edilmiş ama adlandırılmamış duygularımız vardı artık
bunun verdiği mutluluk şahsım adına ilk olduğu için
bisikleti babanın seleye tutmadan iki teker üstünde tutabilmek
babanın kolları veya kolluk olmadan ilk su üzerinde kalabilmek le eş değerdi
seviyordum lan
her korkusu bile güzeldi
başkaydım artık
**bir kızla konuşurken muhabbetin sonunu nasıl yatağa atmakla bağlayabilirim diye düşünmüyor
gözlerimi kapatınca onun turkuaz gözlerini görüyor
çocuğumuzun gözlerinin rengini merak ediyordum
önceden bir kızı görünce ilk aklıma gelen şey
yatakta nasıl evirip çevireceğimken
bilgenin ellerini ilk tutabilme yi nasıl becerebilirim sorusuydu
ama hiç tutmasam bile sorun değildi
eskiden gördüğüm kızların enine boyuna göt bel göğüs orantısını incelerken
bilgede onların varlığından bile şüphe duyacak kadar hayal meyal hatırlıyordum
yarın görebilecektim bilgeyi
yalancıyı da tanıştırmam gerekiyordu
hem şüphelenmesini engellemek
hem kıskançlığına mani olmak
hemde bizim kızın benden umudu kesmesi adına çok olumlu bir buluşma olacaktı bu
-yarın kimseye söz vermedin dimi yazdım gönderdim yalancıya
-bakarız dedi
ben ona baktım neydi lan amacı daha düne kadar bilge ile tanışmak için ölüyordu amk
-çabuk bak cevap ver bana söz verdin dedim
-unuttuğum sözlerimden sorumlu tutamazsın beni dedi
aradım
-dalga mı geçiyon dedim
-yoo yarın işim var ne zaman buluşcaz dedi
-bilmiyorum dedim
-e işim gücüm yok akşama kadar senin sevgilinin müsait olmasını mı beklicem dedi
-iyi tamam bekleme beni de unut o zaman dedim
-tehdit yok kelebek dedi
-tehdit değil yarın ararım seni cevap olumlu gelmezse son aramam olur dedim
-bir kız için silip atacak mısın beni yani o zaman siktir git dedi
-ne diyon sen nasıl konuşuyorsun öyle iyice abarttın dedim
-sende o kızı abarttın dedi
kapattı telefonu
haklı mı lan acaba diye düşündüm
bilgeyi abartıp onu siliyordum
ama söz verdi amk
**daha çok kızma ihtimalime karşı tekrar aramadım
mesajda yazmadım
ertesi gün bilgenin müsait olmasını beklerken
giyinip hazırlandım
çiçek almayı çok istiyordum ama
babası manyak amk
çiçeği babasının götüme sokma ihtimaline karşı almamaya karar verdim
babasından kaçarken yük olmazdı çiçek ve daha hızlı koşabilirdim
vakit geldi
canım burdayım dedi
oraya giderken
beni siktir etmiş kıza
-geleceksen şurada olacaz dedim
cevap gelmedi
mekana giderken babasının tedirginliği vardı
ama mekanda herşeyi unutturan bir prenses de vardı
süper mario'yu daha iyi anladım
bir prenses için herşey yapılabilirdi
alel acele selamlaşma
sırasında gözlerimde ki mutluluk kulaklarıma varıyordu
ne güzeldi lan o
ne tatlıydı
ne şekerdi
konuşmasaydık hep gülseydi
içeri tekrar tekrar girip girip çıksam
beni ilk görüşünün utancını ve mutluluğunu her defasında görseydim
bin kere girer çıkardım da doyamazdım gördüklerime
ben ne yapıyordum ki
niye zorlaşmıştı bir insana basit bir
nasılsın demesi
vereceği cevabın iyi olmasını dua etmek miydi allaha olan inanç
yoksa kötüyüm demesi mi dinden çıkarabilirdi insanı
neden o benden daha önemliydi
bu kalp benim değilmiydi eskiden beri
neden atışları değişiyordu ki durup dururken
nerdeydi benim beynim onun yanında iken
neden başka şey düşünemiyordu
annemi babamı okulu herşeyi unutturup sadece ona bakma isteği nedendi
kimdi ki aşk?
**kiminle gelmişti bu kadar hızlı
hoşgeldin mi demeliydi yoksa basit bir nasılsın mı?
hoşgelmişti kalbime
hoşgelmiş miydim kalbine?
-sağol bilge dedim
-ne için dedi
-liste çok uzun sağol yeter dedim
-peki dedi gülümseyerek
nihayet nasılsından girip
özlemeye geçtik
buluşma çarelerini konuştuğumuz sırada
yalancı damladı
-merhaba deyip ayakta bekledi
bilge bu kim lan gözleri ile bana baktığı için hemen tanıştırma moduna geçtim
-bu bahsettiğim hemşehrim dedim
aaa öylemi bende bilge ile memnun oldular karşılıklı
oturdu bizimkisi
surat acayip
benden çok o bakıyor bilgeye hiç gözlerini ayırmıyor
sanki annemi evleneceğim kızla tanıştırıyorum
-bahsettiğinden daha güzelmiş kelebek dedi
utandım
bilge sağol dedi
-gerçek dimi bu dedi
bilge utandı
ben gerçek dedim
-bende kelebeğin arkadaşıyım korkulacak bişey yok benden zarar gelmez size dedi
ben içimden ne diyorsun laaan dedim
bilge kıskandığı için pişman oldu
-ben artık gideyim dedi
ikimizde şükür dedik
**onun gidişi ardına
-kusuruna bakma bu böyle işte dedim
-önemli değil sevimli kız dedi
kafa salladım ssöylemek istemediğim şeyleri söylememek için
kahvelerimiz bitme aşamasına geldiği zaman
-risk almayalım kelebek ben gideyim artık dedi
-aa erken oldu dedim
-geçen sefer ısrar edince neler oldu biliyorsun seni kaybetmek istemem dedi
ayağa kalktık
vedalaşma merasimi sırasında
-haklısın ama çok özlüyorum seni dedim
-bende deyip kaçarcasına uzaklaştı utancından olsa gerek
ben hesabı halledip dışarı çıktım
10 15 adım atmamıştım ki
biri enseme dokundu
aha yakalandık amk yine babasına deyip arkama döndüğümde
bizim yalancı kızla karşılaştım
yuh lan ödüme iğne soktu amk
-ne yapıyon sen dedim
-bekledim işte dedi
-işin gücün yok mu dedim bir gece önce söyledikleri için
-sen haklıymışsın çok güzelmiş bunun için ana baba satılır dedi
resmen duygu sömürüsüne girdi
-hem ben kimim ki sonuçta sevdiğin kızı bulmuşsun kusura bakma sana söylediklerim için dedi
önemli değil dicem ama önemli amk
bana siktir git diyor
-neyse boşver dedim
-nasıl affettirebilirim kendimi dedi
-tamam boşver dedim
**-yok olmaz öyle bişey yapmam lazım dedi
-tamam şimdilik bişey yapmana gerek yok ihtiyacım olunca söylerim dedim
-peki geç çay ısmarlayayım o zaman teklifini yaptı
-yok işim gücüm var eve gitcem dedim
-kızgınsın hala bana dedi
-off değilim hadi görüşürüz dedim
onu sallayıp eve gittim
ders bilge ile mesajlaşma ev arkadaşları ile geyik derken
ilişkimizin evreleri geliştikçe gelişti
artık birbirimizi daha yakından tanımaya başlamıştık
çok benzer şeyler i beğeniyor olmamız tanrının bana dua mda bahsettiğim kızı gönderdiğine emin olmamı sağlıyordu
ben herhangi bir sulu yemekte bulunan etten nefret ederken
aynı nefret onda da vardı
benim burçlarda hiç anlamıyor oluşum
onun hiç ilgi alanına girmemesi ile örtüşüyord
sıcak odada otururken
birden dışarı kafayı uzatıp
buz gibi havayı derince içime çekmek gibi bir hastalığım varken
onun da seni varlığını koklayabilmek için derin bir nefes çekiyorum bu şehirden deyişi var bu işte bir iş amk dedirtiyordu
tüm bunlar tesadüf olabilirdi ama
bir gün tüm ev ahalisinin parası yatmışken
zengin bir menü yapmaya karar verdik akşam yemeği için
çerkez olan bir arkadaşımız size mıtık çorbası yapacam dedi
bu çorba kıyma ları top şeklinde yapıp çorbasını yaptıktan sonra üzerine yoğurt dökülerek elde edilen bir çorba
arkadaş sofrayı hazırladı masaya konuldu
bilge ile mesajlaşıyorduk
-canım yemek yedin mi diye sordum
-hayır canım
-neden?
** -canım istemiyor dedi
-niye ne var ki yemekte dedim
-köfte kızartma salata dedi
-e ne güzel seviyorsun sen onları dedim
-hayır ya benim canım üzerine yoğurt dökülen çorbadan istiyor dedi
kaşık ağzımda kaldı amk
durun lan alayınızi sikerim sizin dedim ev arkadaşlarıma
ne oldu lan dediler
-hepiniz telefonlarınızı verin dedim
ne yaptığıma anlam verememiş bir şekilde baktılar
telefonlarını aldım
susun dedim
tek tek kontrol ettim mesaj kutularını
aramalarını
ama yok bizim bilge ile bağlantısı olan yok
rehberlerine baktım bilge diye kayıtlı olan numara yok
onlara da açıklama yapmadığım için kızmaya başladılar
-olm delikanlı olun bu işin şakası olmaz hanginiz yapıyor bunu dedim
neyi dediler
mesajı gösterdim
olm mal mısın kendin söylemişsindir dediler
yok lan yok amk ben kimseye söylemedim
bilgeye yine mesaj attım
-canım sen nerden biliyorsun o çorbayı dedim
-geçen televizyonda tarifini gördüm dedi üzgün smiley ile
tekrar sordum allah için dalga geçiyorsanız söyleyin dedim
yok amk haberleri bile yok olaylardan
bu durumdan da bilgeye bahsetmedim
zaman içersinde
yalancı ile bilge arkadaş oldu
birbirlerine hal hatır mesajları atmaya başladılar
bunda amaç bilgenin telefonuna yasak gelirse
yalancı aracılığı ile bilgeye ulaşabilecektim
bir kız olarak bilgeyi araması dikkat çekmeyecekti
bilge ile bir daha ki buluşmamızda
** ona bişey söylemem gerektiğini söyledim tüm utancım ve kızarmış kulaklarımla
-söyle dedi ne diyeceğimi tahmin ederek
biraz çabaladım
kem küm aşamasında iken
-zor dimi dedi
-evet zormuş dedim
-bende seni o zaman dedi
evet o da beni seviyordu ama hala ssöyleyemiyorduk
vedalaşma sırasında bana uzatılan melek elini uzunca tutunca
onun elinin titremesi ile benim elimin titremesi senkranizasyonunu beraber hissettik
ilk kez yanağımdan öpüp görüşürüz canım dedi
beni ders çalışmaya zorladı ders çalıştım
bitince haber ver dersin dedi
bitti ki dedim
1 saatte benim için çalış o zaman dedi
sonra mesajlaşmalarımız devam etti
bir gün kuzeninin yanına gittiğinde
-kelebek senin face var mı dedi
-var ama kullanmıyorum dedim
-msn var mı dedi
-var dedim
-ver şifrelerini dedi
şüphelenmesin bişeyler saklamamdan diye ikisini de verdim zaten kullanmıyordum pek
-artık yok dedi 5 dk sonra
ikisini de silmiş amk
yine bir akşam mesajlaşırken
uyku için veda vaktinde
-öptüm canım dedim
-neremden dedi
-yanağından dedim
-başka dedi
-alnından dedim
o ısrarla sormaya devam etti başka başka başka diye
ben de lafı bir türlü dudağına getirmemeye çalıştım ama
ısrarla sorması sonucu en sonunda dudağından dedim
** -yarın buluşalım mı dedi
-olur dedim
aklıma öpüşecek miyiz lan fikri geldi heyecanlandım tabi
ertesi gün okul çıkışı
şuraya gel dedi
bir park
yakalanma ihtimalimiz çok yüksek
orası olmasa dedim
-yok bişey olmaz gel dedi
oraya gittim
beklerken
-geldim ben canım mesajına mesaj beklerken babası geldi
yanında tanımadığım iki genç
ellerinde hortum
turan taktiği ile çevirdiler beni
babası yanıma geldi
elinde bilgenin telefonu
bende geldim canım öp beni dudağımdan dedi
hassiktir babası ile mi mesajlaşmıştım
yediğim ilk hortum darbesinden cevabı aldım
sonrasını sayamadım bile
tek hatırladığım başımı korumam gerektiği idi
kardesim sana basit bi mantik hatasini söyleyeyim. babasini kaybetmis birisi konu babalardan acilinca o kadar hazir cevap konusmaz pek. babasi ise gidince tarzinda. zira baba kelimesini duyunca bi afallar.
YanıtlaSil