28 Eylül 2012 Cuma

anlatsam mı anlatmasam mı 17


---bende dinliyorum ona benzer bir şarkı dedi
-muhtemelen beste aynı sanatçınındır dedim
-olabilir seninkinin bestecisi kim dedi
-aşk dedim
güldü
-müzik kime ait peki dedi
-kalbim ritimleri belirliyor dedim
-deli yaa dedi
-delirten kim acaba dedim
-tamam yine suçlu benim o zaman dedi
-ben mutluyum senin işlediğin suçlardan merak etme dedim
-suçlu sensin bitir şu askerlik cezanı da gel artık dedi
-az kaldı merak etme dedim
-ankaraya gelsene kelebek dedi
-ne zaman dedim
-izin kullan gel dedi
amacını tahmin etmek zor değildi beni çevresindekilere göstercek alın işte sevgilim bu
ankaraya benim için geldi. bakın el eleyiz mutluyuz
gördüğünüz gibi başka bir erkeğe ihtiyacım yok demek istiyordu diğer insanlara
-tamam bakarız diyebildim
ama tepkisi sert oldu
-bakma gel işte dedi
-tamam ebru geleceğim dedim
-hayır gelmiyeceksin beni mutlu etmek için diyorsun dedi
-ebru tükürük bende kalsın gelince iade ederim sana dedim
-iyi bakalım görücez dedi.ama geleceğime inanmışlık vardı o yüzden mutlu geliyordu sesi
-gitmem lazım içtima vakti geliyor dedim
-tamam aşkım dedi
-beni hala seviyor musun dedim.
-düşünmem lazım dedi öyle makarasına
-niye düşünüyorsun ki iki dakika kalbine soruver cevabıda direk copy paste yap bana dedim
-seviyormuşum o zaman dedi
-bende seni seviyormuşum görüşürüz dedim

** tel kapandı
hala asker oldugumuzu hemen farkettiren
kasıntı uzman çavuşlardan birisi
-kapat telefonları geç sıraya komutlarını arka arkaya verince anladım
yat kalk
ve ekşın
geriye dönüş yaptı bana karşı
-gel amına çakim arkadaşım dedi
sabah içtimasından önce
ben ebru ile ilgili ne yaptığımı soracağını beklerken
-amına çakim durum mühim arkadaşım dedi
-emredin komutanım dedim
-sana bir görev verecem hatırlat bana içtimadan sonra dedi
ben içtimaya koştum
o da geldi
içtima sonrası kapısını çalıp görevi hatırlattım merak içindeyken
-amına çakim arkadaşım kışlada başka taburdan birisi firar etmiş dedi
benimle alakasını düşünürken devam etti
-amına çakim ben sizin ananızım burda babanızım sizin başınıza bi bok gelirse ilk hesab bana sorulur.ben ekşın peşinde koşarken
kim ne bok yiyor onları araştırırken hangi askerin de derdi var bilemiyorum
zaten bana söylemezler korkularından hiç dert dinleyen birine benzemiyorum
ama sen bizim bölükteki askerlerlerle nasılsın diye başla bi dertleri varsa anlatırlar zaten
kıyıda köşede kimseyle konuşmayanlarla konuş
amına çakim arkadaşım kısacası dertli askerleri bul getir bana dedi
-ne yapacaksınız peki dertli olanlarla komutanım dedim
keşke demeseydim

---karşılıklı içki içecez amına çakim sende gelirsin tam olur o zaman alkolik seni dedi
-emredersiniz dedim ayarı yemiş bir şekilde
askerlere gidiyorum nasılsınız lan diyorum hepsi şafak derdinde amk
bitmiyor da bitmiyor diyor herkes
öyle kimseden ahım şahım dert bulamadım
ama ekşına eli boş gidilmezdi
bi tanesini not aldım
izni bitmiş ama çok özlemiş
bi tanesinin anne ve babası konuşma yeteneğinden yoksun onlarla irtibata geçemiyor
bi tanesi görevinden çok şikayetçi ve başka görev almak istiyor
diye ekşına notları verdim
-görevini beğenmeyeni getir amına çakim dedi
getirdim
-görevin nesinden memnun değilsin amına çakim dedi
-memnunum komutanım dedi piç
-tamam çıkabilirsin iyi görevler arkadaşım dedi
-gel amına çakim dedi bana
yanına yaklaştığımda
-yanlış istihbarat amına çakim cezanı seç dedi
-siz nasıl uygun görürseniz komutanım dedim
-tamam amına çakim sonra karar veririz şu izni biteni çağır dedi
onu da çağırdım ama tırsıyom bi amcıklık da o yapacak diye
-iznin kaldı mı amına çakim dedi
-kalmadı komutanım dedi asker
-izin istiyor musun dedi
-hayır komutanım az kaldı zaten dedi
-tamam çıkabilirsiniz dedi askere bana siktim seni kelebek dercesine bakarken
-diğerini de çağırayım mı komutanım dedim
-elli yıllık karım gibisin amına çakim seni sikmeye bile üşenir oldum dedi

** -komutanım dedim lafı ağzıma sokup
-çağır amına çakim dedi
-anlat amına çakim dedi askere
asker durumunu anlattı
annesi ve babası ile sadece işaret dilinde konuştugunu hafta sonları çarşı izninde web cam da konuşabildiklerini
ama hafta içi veya çarşı izni kesildiğinde onları merak ettiğini diğer kişilerle telefonla görüşüp
onlara bilgi ulaştırdıgını ama bunun da her zaman olmadıgını söyledi asker
-tamam amına çakim götün kaşınmasın gözüme fazla batma çarşı iznin kesilmeyecek. haftanın salı ve perşembe günleri de bana uğra dedi
salı ve perşembe günleri neden uğra dediğini sonradan anladım. kendi telefonundan çocugun annesi ve babasına mesaj yazıp
hal hatır soruyormuş ama bunu ben göremediğim zamanlarda yapmış kimse bilmesin diye
diyeceksiniz ki çocugun annesi ve babası nerden biliyor mesaj yazmayı bende bilmiyom biliyormuş işte amk
son getirdiğim askerdeki bir sorunu çözdüğümüz için ekşın mutluydu
-başka var mı amına çakim dedi
-şimdilik yok komutanım dedim
-vay amına çakim içecek adam çıkmadı bu günü de alkolsüz geçireceksin dedi
diline düştüğüm adamın farkındasınız
-görev burda bitmedi amına çakima araştırmaya devam et dedi
-emredersiniz dedim de daha kim bana derdini söyler amk gördüler derdi olanı ekşına götürdüğümü
zaman geçti
ekşınla aramız yine eskisi gibi olmaya başladı
ebruyla görüşmelerimizde
gelmiyor musun
ne zaman geleceksin
gel artık gibi ardı arkası bitmeyen
güvensizlik konuşmalarından sonra
mahkeme tarihi geçsin gelecem dedim en son
mahkemeye gittik vakti geldiği zaman
eksik evrak yüzünden ve nöbetçi hakim yüzbaşının
bu olayın emsallerine bakmak istemesinden dolayı
yine ertelendi 45 gün sonraya
ertelendiğini ekşına bildirip izin istedim
ekşında verdi fazla zorlamadı
10 gün daha izin aldım
direk otobüse binip ebruya haber vermeden ankaraya gittim
normal bir telefonla onu aradım

** -nerdesin dedim
-yurttayım dedi
-ankarada bildiğin çiçekçi var mı dedim
-hayırdır dedi
-bi sevdiğime gül almam lazımda dedim
-bi dakika ya sen nerdesin şimdi dedi
yerimi söyledim
-sakın kıpırdama geliyorum hemen dedi
bende bi bok anlamadım yaptıgımdan nasıl sürprizse amk hem haber vermeden geliyom hemde sürpriz yapmadan onu çağırıyorum
ama sürpriz yapamamam da başka bir etken daha vardı
para yoktu amk cepte çıksa çıksa şimdilerin 100 lirası çıkardı
o da alanyaya dönüş yolunda anca yetecek bir paraydı
gelince kızdı bana
-neden haber vermiyorsun diye
-kusura bakma dedim
-kaç gün izin kullanacaksın dedi
-10 gün dedim
-tamam yeter dedi
-kaç gün burda kalayım dedim
-10 gün tabikide dedi
ne demek on gün lan alanyaya gitmeyecek miyim amk
-10 gün nasıl kalacam burda dedim
-pansiyonda kalırız beraber dedi
-alanya dedim
-bensiz gidemezsin kelebek dedi
-beraber gidelim o zaman dedim
-okul var dedi
sonra hiç hesablamadığım bişey oldugunu daha farkettim
neden izinli olacagı bir bayram yada seyranda kullanmadım ki izni
iznin piç olacağı şimdiden belliydi
inat edip alanyaya gidecem desem aramız bozulacaktı
kalacak olsam para yok
-alanyaya hafta sonu bari gidelim de para alayım dedim
-bende para var kelebek.bir daha alanya lafı edersen elif için gittiğini düşünmeye başlar olay çıkartırım dedi
resmen beni çevresine tanıtmak
kendini mutlu etmek için kullanacaga benziyordu
öyle ahım şahım da değilim ki amk
bakınca vay amk ebrunun sapına bak ne kadar yakışıklıymış desinler
ebru bilmiyor ki
her çiçek arının damağına göre güzel

**hani olurya amk manitanız aşkııııım bi film çıkmış mutlaka gidelim der
siz hangi filmdir diye sorarsınız en sevmediğiniz tarzda boktan bi film çıkar
ama sike sike de gidersiniz baygın baygın 1 buçuk saat filmi izlersiniz
nasıldı diye sorunca çok iyiymiş diye eleştirmen olursunuz iki dakika
ebrunun beğendiği film on gün sürecekti
ben niye mi katlanacaktım bu filme??
ileriyi görme diyelim
geceleri ne bok yiyeceğimi bilemez halde askerlik yapmak istemiyordum
-karnın aç mı dedi
önce şu kalacagımız yere bi gidelim valizi filan bırakayım dedim
-hmm nerde vardı dur bi saniye dedi
telefon açtı bir arkadaşına
telefonla konuşmayı yarıda kesip
-kız arkadaşımın evinde boş oda var orda kalalım mı dedi
-sen bilirsin dedim
düşünmeden ama aslında otele verilecek parayı düşünerek
-tamam hadi gidiyoruz dedi telefon konuşmasından sonra
eve gittik
aynı ev daha önce gittiğim
kızlar beni daha önceden tanıdığı için
hoş denilebilecek bir karşılama
ben odaya geçtim
ebruda geldi
-biraz yorgunum uzanayım dedim
-tamam dedi
3 4 saat uyumuşum akşam olmuş
seslere uyandım
sanki çarşı marş bestelemiş onu deniyorlar ama henüz hep bir ağızdan söyleyemiyorlar
dışarı çıkmaya bile korktum amk kalabalıktan

**çünkü muhtemelen içeri girince insanların hepsi birden bana bakacak
ve buyrun bu da kelebek diyecek birisi
elimi yüzümü yıkamam lazım odadan çıkamıyorum korkudan sanki umumi wc de açık renkli donuma sıçtımda topluma çıkmaya korkuyorum
hafifçe araladım kapıyı
baktım kimse yok piyasada
bekledim ebru gelir diye
hani telefonda yok ki ebru gel kalktım artık diyeyim
yarım saat kadar daha bekledikten sonra ebru geldi
-uyandın mı derken öpmesi de bir oldu
-bunlar kim dedim
-arkadaşlar dedi
-ilk gün sadece ikimiz oluruz sanıyordum dedim
rahatsızlığımı belirtmek için
-kusura bakma hadi gel dedi
-ebru böyle tanışma mı olur dedim
-ya gel bişey olmaz dedi
üstümü değiştirdim ondan aldığım cesaretle beraber dışarı çıkıp zaten kısa olan saçlara aklımca ayar vermeye çalıştım
içeri girmeye hazırım ama hangi kimlikle gireceğimi bilmiyorum
sessiz sakin olsam
mal amk bu derler
çok konuşsam ne diyo lan bu derler
ne bok yiyeceğimi bilmeden içeri girdim
haliyle bir sırıtma belirdi suratımda nezaketen
hepsine bi göz gezdirdim
bildiğin insan amk kahvede maç izleyen cemaatin tv sinin önüne geçmiş gibi hissettim kendimi
merhaba dedi hepsi gel otur diye de yer gösterdiler
ama benim nedense ebruyu annem ellerini de en güvenli yermiş gibi hissetmek geldi içimden
velhasıl oturduk

**kısa bir sessizlikten esnasında
olay mahalini inceledim
ne oluyor amk burda dercesine
herşey home party stilinde hazırlanmış
içkiler mezeler çerez falan
kim kimin manitası bilene aşk olsun zaten
çoğu turistlerden gördüğüm tarzda entel dedikleri cinsten
belli ama amk adamlar okumuş
çenesi gevşeğin birisi
eeee diye başlayan sıkıcı sorulardan bir tane sordu
daha da ardı arkası kesilmedi
sıkıldım tabi haliyle
her cevabımı yavşak bir gülümseme ile süslemek zorunda hissediyordum kendimi çünkü
konu burda mı kalacaksınıza geldi
evet cevabına
piçin birinin aklı sıra yaptığı
-ben yıllardır yalvarıyorum bir gece müsade etmediniz burda kalmama aşk olsun esprisi ile muhabbet başka yerlere kaydı
komik değildi bana göre ama işe yaradı amk benim üzerimdeki yogunluk azaldı
kendi aralarında şakalaşırken ben ebruya aç oldugumu söyledim
beni takip et diyerek mutfaga götürdü
mutfakta sarıldı
-ne yemek istersin aşkım dedi
-sen yedin mi dedim
-evet dedi
-tamam bende aç değilim o zaman dedim. bensiz yediğine kızdığım için
yine de koydu önümebi kaç tabak yanıma oturdu
aklına yeni gelen soruları sordu
-nasılsın? askerlik nasıl? mahkemeden haber var mı? annele görüştün mü?
biliyor mu burda oldugunu gibi

**diğerlerine normal cevap verip
-annem burda oldugumu bilse kızar bana neden gelmiyorum diye dedim
-tamam ben içeri geçiyorum dedi
içeri geçme sebebi belli amk dedikodu dinleyecek millet benim hakkımda ne düşünüyormuş onu öğrenecek
bende içeri geçtim
-oo barmenmişsin hocam ne içelim ne tavsiye edersin dedi
-bugüne kadar nelerden hoşlandın dedim
gittiği barlarda içtiği yada sağdan soldan duyduğu kokteylerin ismini söyledi
bana cevap hakkı düşmeden herkes barmenmiş gibi yok o da güzel bu da güzel diye fikirlerini söyledi
benimde canıma minnet zaten
-basit yapabileceğimiz bir kokteyl var mı dedi
-tatlı mı ekşi mi dedim
bş kaç kişi tatlı diğerleri ekşimsi bişeyler istedi
ikisine de birer kokteyl tarifi verdim basit yapabileceği
kendi aralarında ki konuşmaları bana göre çok uyuzdu
biri salakça fikrini söylüyor sonra topu başkasına atıp sen ne düşünüyorsun diyordu
zaten konuşma tarzları ekşiciler gibi amk uyuz uyuz. çok bilmiş tarzında
gidin desen kimi nere kovuyon sike sike katlandım
bana sorduklarına cevap verdim
fazladan soru sormadım hiç
bana laf sokmaya çalışan olmadığı için bende onlara bişey sokmak zorunda kalmadım
sadece barmensin bira içiyorsun şaşırtıcı dedi birisi
-evet haklısın erkek olup erkekle konuşmak kadar garip değil mi dedim
muhtemelen anlamadı hiçbirisi belki sonra sonra anlamışlardır ne demek istediğimi
ben piçlerden şişe çevirmece tarzında bir oyun beklerdim ama
iyi ki oynamadılar sadece içip içip konuştular
bazıları erken ayrıldı
kalanları da ev sahibi kızlar kovaladı belirli bir saatten sonra yarın görüşürüz diye
biz konuşmaya devam ettik ebru yanımda bana yaslanmışken
kızlar da müsade isteyip gittiler odalarına
ebru başbaşa kalmayı bana teşekkür ederek
hem geldiğim için hemde arkadaşlarına iyi davrandığım için
sorun değil yatalım mı dedim
-hastayım kelebek dedi
-tamam işte yatalım hadi dedim
yatağa geçtik bi kaç öpüşme sarılma derken
sabah kalkıp kızlarla beraber kahvaltı yaptıktan sonra

---nereye gitmek istersin dedi
-sen bilirsin dedim. imalıca
-hadi çıkalım karar veririz dedi
-okulun yok mu bugün dedim
-bugün yok dedi
olaylar ne yapsak ne yapsak derken
bir yere oturup konuşma
bir yerde yemek yeme
yapacak hiç bişey bulamayıp sinemaya gitme
sonra bişey içip eve geldiğimizde
sanki param olsa hepsini ben ödeyecekmisim hissi veren cebimdeki paranın ciddi miktarda azalışı
hani ebru hadi kelebek işine bak dese
ankarada beş parasız asker başıma kalacaktım
sonra tek yol hale gidip kamyoncunun birisiyle göt karşılığı alanya istikametine gitmek olurdu herhalde
izin kritiği yaptığımda farkettim ki
aslında acınacak haldeyim
herkese göre göreceli olan aşkın peşinde koşarken
kendimi bıraktığım yerlerin farkında değilim
resmen her konuda bir kızın eline bakıyor haldeyim
hiçbir şeyde naz yapma lüksüm kalmamış
ne param var aldığı şeylere ben bunu yemem şunu isterim diyebiliyorum
ne de göt var ebru ben bu hayatı kabul edemem ben gidiyorum diyebiliyorum
ne bok yersem yiyeyim ebru her zaman iki bir önde
aşk artı para onda oldugu için
yakında bu skora eğitim de eklenecek
3 1 den sonra maçı berabere getirebilmek için
aşka attığım bacak arası golün 3 gol değerinde olması gerekecek mahalle maçlarında oldugu gibi

**kahvaltı için ekmek alımına beni görevlendirdiler
co-görevli ise ebru oldu
buz gibi havada yeni yağmış kar'ı ayakla tekmeleyip biraz havaya biraz da ebrunun bacaklarına doğru gelmiş olmasının
ebru da yarattığı etki kar'ı gayleştirip üzerime fırlatması şeklinde oldu
bir kısmını elimle sıyırıp yoluma devam ederken
ikinci hamleyi de yapmasına yine ses çıkarmadım
ebru kartopu oynunu oynamak için çok hevesli gibiydi
ama ben bu oyun için incinin jane'i gibi çok sıkıcı bir karektere büründüm
hiç karşılık vermeyerek
amacım sıkıcı olmak değil onun hastalanmasından korkmaktı
ekmeği alıp geri dönerken atmaya devam etti
ben ses çıkarmadıkça olayı abarttı
karı avuçlayıp boynumda aşşağı bırakmaya kadar gitti olay
biraz silkelenip yıkılmadan yoluma devam etmeye çalışırken
ebru benim önümü kesti karşımda durarak
yere eğilip yol kenarında birikmiş kardan bir avuç alarak
elime bıraktı
sonra yine eğilip
bir avuç daha aldı
doğum günü pastasını suratıma yapıştırır gibi yapıştırdı
sonra bana bakarken benim de ona aynısını yapacağımı düşündüğü için
gözlerini kapadı
suratına avuçlarımdakini değil dudaklarımdakini yapıştırdım
-gıcıksın dedi

**önden önden yürümeye devam etti
kahvaltı hemen hemen hazırdı
bi kaç mutfaktan masaya nakliye işine bende yardımcı olduktan sonra
ebru okula gitmesi gerekirken gitmemeye karar verdi
benim için sorun olmadığını söylesemde gitmedi
kahvaltı sonrası yine yalnız kaldık evde
yatağa geçip uzanarak konuştuk
-kızgın mısın bana dedi
-beni hastalandırmaya teşebbüs ettiğin için mi dedim
-benimle kalmanı istediğim için dedi
-ben mutluyum seninle olmaktan dedim
-tamam istersen gideriz alanyaya beraber dedi
-sen bilirsin dedim
-bu hafta sonu gideriz o zaman cuma gününden dedi
-tamam dedim
bu tavrı beni biraz yumuşattı bütün kırgınlığımı aldı
bende aşkın gazına gelip sarılmalarımdaki samimiyeti arttırdım
resmen fingirdek birisi oldum amk ona karşı
yeterli fingirdeşmeyi gerçekleştirdikten sonra
-hadi dışarı çıkalım dedi
-kar sadece yerde kalacak ama dedim
-söz veremem hem seninle oynaması da zevkli değil dedi
-başka bişey buluruz zevk alacağın hadi dedim
dışarı çıktık. cebimin bakiyesi 10 türkiş lira(tahmini) beyler
ona da deli gibi sigara alasım var zaten
anlayacağınız onu da yok sayın
ne desem ki kıza hadi bi yere gidelim desem neyle diyecem
lafla gidilebilecek yerleri düşündüm
sadece yürü ve kartopu oyna en ucuzu bu
sıfır maliyet amk

**diyeceksiniz ki lan mal neden babanı arayıpda istemiyorsun
nerden arayacan amk telefonda çıkacak ankarada oldugum
ekşın reyize sarıldım
ebruya telefon açmam gerektiğini söyledim komutanıma
aradım ekşını cepte kalan kontur kartlarından
-y.s.kelebek antalya deyince
-alkollümüsün amına çakim dedi
-hayır komutanım hava soguk ondan öyle geliyordur sesim dedim
-kanyak iç amına çakim o zaman dedi
-emredersiniz dedim. sessiz gülerek
-söyle amına çakim tam baskın yapmak üzereydim dedi
durumu anlattım ankarada oldugumu söyledim para lazım komutanım dedim
-amına çakim ben sana nasıl vereyim şimdi parayı dedi
-bunu düşünemeden aradım komutanım dedim
-tamam amına çakim 30 dk sonra beni tekrar ara dedi
emredersiniz dememe gerek kalmadan kapattı telefonu
30 dk nasıl dolar diye düşünürken ebrunun kartopu heyecanı geçmemiş gibiydi
o da eğlensin diye üzerine fırlatıyormuş gibi yapıp ıskalar geçen atışlar yaptım
ama o direk bana atıyordu acaba acır mı halime diye
bana attıklarına karşı boksör reflekslerimi kullanmadım hiç
hassiktir ne boksörü ne refleksi amk içimiz dışımız şamar yemek zaten
ebru benden sinirini iyice çıkardıktan sonra
parmaklarım artık çok üşümekten ısı basınç yapıyordu
zaman da dolunca ekşını tekrar aradım
bana bir adres kışla adresi verdi
orda bir komutan ismi söyledi
o sana verecek git ondan al amına çakim dedi
-emredersiniz deyip kapattım
bowlinge gittik ebruyla
ben bowling oynamaktan çok sıcak bir yerde olmama sevindim
ankaralı panpalarıma allah sabır versin kışları
götünüz donmuyor mu amk?
yine hesablar ebrudan

** akşam eve geldiğimizde önceden aldığımız malzemelerle kızlara yemek pişirecektim
yapması çok basit olan tavuk köri malzemelerini aldık
ebru aldı daha dogrusu
ben onları hazırlarken ebrunun hastalanıyor oldugunu farkettik
yemekleri yeyip kızlarla hoş beş muhabbet ettikten sonra
ebru hafiften hasta haliyle kafeye gideceğimizi söyledi
bir kafeye gittik
yine üni gençliği orda
muhabbet aynı
okul böyle hoca şöyle
bana ebrunun abarttıgı kadar kimse ilgi göstermedi
herkes normal konuşuyordu amk
esmer yakışıklı bir arkadaş
ebruya yaklaşıp
-bu mu kelebek dedi
ben kim lan bu amcık diye bakarken
-evet dedi ebru
-merhaba memnun oldum çok duydum adını dedi kendisini de tanıtarak
-bende memnun oldum dedim hiç olmadığım halde
hani dedim artık gördü kim oldugumu merakını giderdi
gider rahat bırakır bizi diye düşündüm ama
ebruyla muhabbete daldılar
durumu aynen özetliyorum

**bi ortama gidilmeye karar verilir eğlence amaçlı
beraber bişeyler yapmak adına
sonra sözde senle eğlenmeye ve vakit geçirmeye gelmiş kişi
elinden telefonu düşürmez
mesaj da mesaj mesaj da mesaj
arasıra da sana eğleniyor musun diye sorar
içten içe uyuz olursun
yada aynı şekilde eğlenmeye çıkmışdır
sik gibi eski bir tanıdıgını görür havadan sudan veya her ne boktansa gerekeksiz gereksiz konuşur dururlar
bu durumda onların konuşmasını ve mesajlaşmasını beklerken
zaman sana wc sırasında içerdeki lavugun bir an önce sıçmasını beklemek kadar zor gelir
bırak amk yeter işte konuştun
sonra görüşürüz de yolla
yok amk 40 dakika kadar geyik sardırdılar
işin boktan tarafı lavugun da kız arkadaşı var
o da wc kapısında bir an önce sıçılmasını bekliyor
kapıya vurmam gerekti beyler
nasıl lafa girsem kalbini kırmadan benimle ilgilense biraz da diye düşünürken

**imdadıma lavugun manitası yetişti
çok tatlı bir ses tonu ile bana
-nasıl geçiyor askerlik dedi
bende iyi geçiyor sizin okul nasıl derken
ebru lavugu bıraktı bize döndü ne konuşuyoruz acaba diye
ortam bir anda gerildi bana bakışlarından
vay amk adeletsizlik bu olsa gerek
bir dilim ekmek çalan ben trilyonları hesabına geçiren ebru karşısında yine suçlu oldum
-hadi gidelim kendimi iyi hissetmiyorum dedi. bana yaklaşıp alçak sesle
-bende son bir 40 dkdır iyi hissetmiyordum gidelim dedim
hiç konuşmadan eve geldik
sırtını döndü
-ben hastayım diyerek yattı
sinirlendim hatanın bende bulunmasına
balkona çıktım buz gibi havaya uzun uzun düşündüm
normalde ekşının verdiği adrese gidip parayı almayacaktım
çünkü bu şekilde olmasını istemiyordum
ne bilim başka şekilde alırım diye düşünüyordum bankadan hesabıma gönderilmesi gibi mesela
ama ertesi gün ekşının verdiği adrese gidip parayı aldıktan sonra alanyaya dönmeye karar verdim
geri dönüp yatağa yattığımda uyuyor olan ebruya uzunca baktıktan sonra ateşini kontrol etmek aklıma geldi
biraz vardı ama abartılacak birşey yoktu
sabah kalktık ben tek başıma yine ekmek almaya geldim
ebruda yine ankara soğuğu var bana karşı
ben okula gidiyorum diyerek gitti

**bende parayı almaya giderim diye düşünüyordum ama bakkal amcadan aldığım istihbarata göre
benim cebimdeki para oraya gitmeye yetmez mecburen eve geri gelip uzandım
sigaramda 3 tane kalmış yarım yarım içtim ebruyu beklerken
durumun bu hale gelmiş olmasına kızgınlığımdan dolayı
ebrudan para isteyip alanyaya dönmeye karar verdim
ebruyu bekledim
nasıl isteyeceğime tam olarak karar verdim
ona olan kızgınlık ve kırgınlığımı da belirteceğim diye kendi kendime düşündüm
herşey hazırdı
sevgiliye kızılacak
ufaktan hesap sorulacak
gurur bir süreliğine sike takılmayacak
para istenip alanyaya dönülecek
ama gelin görünki
her plan tutmuyor..
eve geldiğinde ayakta duramayacak kadar hasta bir sevgili var
sinir ve hesab sorma olayını önce bir dahaki resmi bayramda asılmak üzere saklanması gerek türk
bayrağı gibi rafına koydum
durumun ciddi oldugunu görünce de
sünnet elbisem gibi bir daha kullanılmamak üzere sandığa tıktım
merhamet hasta oldugu için üzüntü
hastalıgının yüzüne verdiği mahsumluğa olan hayranlık
eczaneye gidip ilaç alamayacak kadar fazla olan lidyalılar sövme
annemin istediği doktor olamadığım için pişmanlık
kısacası ben daha hastaydım

**ilacımsa üzerine toprak atılması gereken kötü günler
diğer kızlarında gelmesi onların bu konuda daha bilgili olması
bi kaç ilaç alabilecek kadar paraya sahip olmaları ile
iyi bir arkadaş görevini yerine getirirken
benim tek yaptıgım ellerinden tutup yanındaymışım hissi vermek oldu
aynı anda boğazının da ağrıyor olması sebebi ile
markete gidip son bir kaç demir para ile hazır çorba aldım
evde ona hazır hale getirdim
bu davranışım
onun gözünde seri şuku sebebiydi
içti
çok kötü olmuş diye dalgasını geçti
o yattı ben yattım o uyandı ben uyandım
onun bogazı ağrıdı benim içim sancıdı
onun ateşi yükseldi
benim ona sevgim
gitmedim kaldım ankarada
3 gün boyunca her bana baktığında özür diledi
iznimi mahvettiğini düşündüğü için
istersen git alanyaya dedi istemiyor oldugunu bildiğim ve gitmeyeceğimi bildiği halde
cafede olanlarda dolayı da özür diledi
o konuştugu delikanlının kendisi ile çıkmak istedigini
bu ilginin yanındaki kız arkadaşını ebru için terkedebilecek kadar çok oldugunu
belirli bir zaman sonra ebrunun da beni sevdiğine inandığını
ama beni mutlaka görmek istediğini söylediğini samimi bir şekilde itiraf etti

** o gün konuştukları ana konununda
ben oldugumu ve mutlu olmamızı dilediğini söyledi
kızmadım
ama o delikanlının kız arkadaşına acıdım
ebrunun iyileşme süresince benim yaptığım yemekler
benim de hasta olma riskini göze alarak kısa öpüşmeler
onun için sıktığım portakal suyunu komple üzerine dökmem
sakar oldugum konusunda ciddi makaralar yapılması
benden hasta bakıcı olmayacagı konusunda kızlardan gelen kikirdemeli dalga geçmeler
ama herşey için teşekkür eden
seni çok seviyorum şapşalım diyen bir ebru
iznin son günlerinde gittiğimiz kafelerde ebrunun taze portakal suyu var mı diye sorup
yok onu yalnızken içerim gibi esprileri
babamın sürpriz şekilde bankaya yatırdığı para
o parayla eczaneye gidip biberon alarak bundan sonra
sana getireceğim içecekleri buna doldurayım en azından dökülmez hatırası
kızlara teşekkür
ebruya bol ağlamaklı ve bol sarılmalı bir vedanın
ardından tren ve istanbul
son olarak da görmekten bıkmaya başladığım
her adımla yaklaşırken nefret ettiğim kışla

**kışlaya geri dönmek hafta sonu izninden sonraki pazartesi sendromu
tekrar yeşil kıyafeti giymek nefret edilen gri lise pantolonu
iznin bitmiş oldugunu bilip bir daha izne gidemeyecek olmak okulda devamsızlığın 19lara dayanması
oooo hoş geldin kelebekler eşliğinde asker arkadaşları tarafından karşılandıktan sonra
ne oldu ne bitti ben sormadan anlattılar zaten
adamlar sıkılıyor ağızları da mahalle karılarıyla kafa kafaya gidiyor haliyle
beni direk ilgilendirdiği için ekşından bahsettiler
adam ben yokken kuzu gibiymiş herkes acayip tırsıyor fırtına öncesi sessizlik diye
ertesi günki içtimaya ekşın geç kaldığı için odasında bekleyemedim
direk içtima alanında karşılaştık sırada iken
emir komuta bölük komutanlarına verildikten sonra
spora gidecekler görevi olanlar ayrıldıktan sonra ekşın da koşuya katıldı
benimle hiç konuşmadı
kırıldım amk
-hoş geldim amına çakim demesini beklerdim
kondisyonsuz bir şekilde götümden nefes alarak koşuyu tamamladıktan sonra
her uzun koşudan sonra oldugu gibi askeri futbol sahasında ekşın bacaklarımız kasılmasın hafif tempo yürütüyordu bizi
-göbeklisiniz amına çakim mekik çekelim askerde yatmış demesinler dedi
dinlenmeli 60 ar mekikten sırasında bile benimle konuşmadı ki
bana karşı tavırlı oldugu belliydi
spor sonrası duştan sonra belli oldu herşey
duşu alıp gerekli yazı işlerini takip ettikten sonra

---kelebek gel amına çakim dedi
-emredin komutanım dedim koşarak yanına
-amına çakim ben emretmiyorum artık çünkü sikine takmıyorsun beni dedi
-emredin komutanım dedim anlamamış ses tonu ile
-ben sana git parayı al demedim mi neden almadın amına çakim dedi
durumu anlattım otobüs param kalmadı gidemedim. sonra da babam gönderdi zaten diye
-o zaman bana neden bilgi vermiyorsun amına çakim komutandan bir sürü fırça yedim neden gelmiyor diye dedi
bişey diyemedim.
-zaten 10 gündür yoksun amına çakim dedi
beyler bu on gündür yoksun lafı çok tehlikeli bir laftı
adamın sanki karısıyım hamileliğimden dolayı beni sikemiyor ve adeta sikmek için lohusanın bitmesini bekliyor o derece azmış bakıyordu bana
-cezanı da buldum amına çakim dedi
-emredin komutanım dedim
bu defa amerikalıların fuck you anlamında kaldırdıkları orta parmağıyla gel gel yaptı bende onu takip ettim
iç bahçeye gittik
kabaca hesaplayıp beni iç bahçenin ortasında bıraktı
bu arada diğer askerlerden de iç bahçede olanlar vardı
kendisi de karşısında bir banka geçip
-amına çakim kelebek senin seni sikmekten bıktın artık farklı fantaziler arıyorum. şimdi biraz kendini parmakla sana bakarak masturbasyon yapacam dedi
ben anladım ne demek istediğini ama yine de sordum
-emredin komutanım diye
-kendine emret amına çakim komut ver sonra yerine getir dedi
diğer askerlerde bana bakıyor çıkacak muhtemel eğlencenin onlarda farkında
hepsi reserve aldı amk bana bakıyorlar
ben başladım
sağa dön diyorum sağa dönüyorum
sola dön diyorum sola

bilmem kaç adım ileri marş diyorum ilerliyorum
-hangi komutu yerine getireceğin bizim için sürpriz olmasın amına çakim arkadaşım yüksek sesle söyle biz de duyalım dedi ki
zaten öküz gibi böğürerek veriyordum komutları
daha yüksek sesle vererek devam ettim basit komutlara
-amına çakim ekşın kat şu olaya yat sürün bi boklar ye sikim bile kalkmadı daha dedi
askerler karnını tutuyor amk sessiz gülecez diye
tamam amk dedim madem ekşın eğlenmek istiyor askerlerde eğlenceye hazır o zaman başlasın gırgır diye
ard arda seri komutlar vermeye başladım
yat deyip nizami bir şekilde yattım
sürün deyip nizami süründüm
şınav vaziyeti alıp şınav çektim
bunları yaparken ekşın devam etti makaraya
-biraz hareketlenme var amına çakim hadi az kaldı orgazma dedi
askerin birisi gülmeyi abartınca
-amına çakim arkadaşım sen tiyatroyu yatarak izle dedi
bu sırada diğer komutanlarda ekşının benimle makara yaptığını bildiği bir tane üstteğmen de iç bahçeye indi
yanına yaklaşıp durumu sordu gülerek
-üsteğmenim fazla yaklaşma boşalmak üzereyim dedi
millet kırılıyor amk gülmekten
kendi kendime verdiğim komut
-istirahat et oldu
hiç birşey olmamış gibi olduğum yere oturdum resmen dinleniyorum
ekşın bana bakıyor garip garip
amk sanki por no izliyordu da elektrikler kesildi o derece eli sikinde kaldı adamın
onun fantazilerine kurban gitmemek için kendimi parmaklamaya devam ettim onun tabiriyle
resmen kendi kendimi perişan ettim yat kalk sürünlerle
imdadıma öğle yemeği yetişti

**ekşın hiç bir askerin aç kalmasına dayanamazdı ve hayatta açlık cezası vermezdi bundan bende faydalandım
ama yemek sonrası içtimadan sonra beni balkondan görebileceği bir yerde konuşlandırdı ve akşam içtimasına kadar aynısını yapmaya devam ettim
arasıra pencereden bakıp makarasını yaptı
-amına çakim arkadaşım kusura bakma müziğin sesini kısma buttonu bozulmuş seni duyamıyorum biraz daha yüksek sesle komutlar ver
-sadece komut verip komutları yerine getirmediğini farkedersem bunun cezasını da düşündüm amına çakim
-amına çakim arkadaşım özlemişim seninle sevişmeyi tarzında makaralarını yaptı
akşam olmak üzereyken artık sesim kısıldı hiç çıkmaz oldu resmen
her askerin yanında mutlaka kalem ve kagıt olur
bende madem sikiliyorum zevk alayım amk mantigı ile
kalem ve kagıdı çıkarıp komutu yazıyorum sonra komutu yerine getiriyorum
komutu yerine getirdikten sonra tekrar yazıyorum tekrar yerine getiriyorum
sessizliği farkeden ekşının pencerede oldugunu göz ucu ile farkedince aynısı yapmaya devam ettim
onun tepkisini beklemek için
taa aşşagı yanıma kadar geldi
-amına çakim arkadaşım dedi ama gülüyor elimden kagıdı aldı baktı harbiden komutları yazmışım
-emredin komutanım diyemedim ses çıkmadı
kalemle tekrar bir kagıda emredin komutanım yazıp verdim
-gel amına çakim dedi
odasına gitti bende arkasından
sıcak bir çay getirtti bana odasında onu içirtti
-aniden başlayan baş ağrın olarak varsayıyorum bunu kelebek daha doruklarına ulaşamadık seksin dedi
tam kalemi aldım bişey yazcaktım
-tamam amına çakim emredersin diyeceksin gerek yok dedi
ben başımı yana kayırdım hayır o değildi aslında iması ile hafiften gülüseyerek
beni koğuşa gönderdi

**nöbetçi çavuşada akşam ve gece içtimalarından muaf tutulmamı söyledi
bende öküz gibi biraz uzandıktan sonra
ebruyu aradım nasıl ne yapıyor diye
-özledim dedim
-ne çabuk dedi
-kapatıp sende özleyince arayayım istersen dedim
-benim özlemediğimi nerden biliyorsun dedi
-yanlış tahmin denemesi ve yanılma diyelim dedim
-yok yanılmamışsın özlemedim ki dedi gülerek
-bende başkasını özlemiştim zaten dedim
-yalan söyleme kelebek dedi
-tamam emredersin dedim
-komutan mıyım bana emredersin diyorsun dedi
-emir alınca emredersin demeye alışmışım pardon dedim
-beni sev o zaman dedi
-emredersin dedim
-beni hiç bırakma dedi
-emredersin dedim
-benden başkasını sevme dedi
-emredersin dedim
-bu emirleri yerine getirmezsen peki dedi
-sen komutları düzgün verdiysen getiririm dedim
-başkasını seversen kalbimin şehidi ederim seni haberin olsun dedi
-aşk sağolsun dedim
-aşk maşk sağolmasın kelebek beni bırakma dedi
-tamam emredersin dedim
-senin bana bir emrin var mı dedi
-yerine getirecek misin dedim
-elimden geldiğince dedi
-elinden geleceğini bildiğim bir emir zaten dedim
-emret o zaman dedi
-hiç bir zaman yalan söyleme dedim
-tamam kolaymış emredersiniz çavuşum dedi
-ne yapıyorsun nasılsın dedim
-portakal suyu içiyorum dedi gülerek
üç beş dalgasını daha geçti
seviyorumlar sensiz yapamamlar ve kapattık telefonu

**ekşın ertesi gün
bu hikayenin başlığına ilham veren makarasını yaptı benimle
odasına çağırdı
-amına çakim arkadaşım affetsem mi deyip bana baktı
-tamam amına çakim affettim gidebilirsin dedi
tam kapıdan çıkarken baş selamı vereceğim sırada
-amına çakim affetmesem mi deyip
-yat amına çakim sinirim geçmemiş dedi
sonra yine affetsem mi deyip gidebilirsin
affetmesem mi deyip sürünme şınav yatma gibi cezaları yaptırdı
en az 30 kere yaptı bunu
en sonunda
-amına çakim sikime en güzel sen görünüyorsun şu an kışlada ilgiyi üzerinden çekmen lazım. dedi
-evet komutanım başka bir olay da olmamış zaten ben yokken dedim
-sana sadık kaldım amına çakim kimseyle uğraşmadım seni aldatmamak için dedi
ne denir şimdi amk sağol mu desem bilemedim
bu konuşmadan sonra gidebilirsin dedi
tam yine gidecektim
pis pis gülerek
-affetmesem miiii dedi ben yine bir komut beklerken
-tamam amına çakim gidebilirsin dedi
gidebilirsin de nereye gidicen görev yerim kapısının önü adamın
ben aşşagı kaçıp kantinden çay aldım
ekşın ekşın peşinde koşmaya devam etti
sürpriz baskınlarıyla

**benimle içki içmekten yakalanan birisi izne çıktı
izini hastane raporu göndererek uzattı
diğer mahkemeye kadar mahkemeye gelmedi
askerin birisi
savunmasını baskı altında yaptıgını söyledi
hakim onun tekrar savunmasını istedi derken karar yine 45 gün göte geldi
bölüğe dönüp durumu anlattığımızda
bölük astsubayı siz cezayı sivilde yatarsınız yetişmez evraklarınız dedi
savunmamı baskı altında yaptım diye bizim bölükten olmadığı için bizde sorun yaşanmadı
askerlikte günler azaldı
artık en üst tertip olduk
ebru ile kalan günleri saymaya başladık
plakalara doğru yaklaşırken
hayal dünyamızı da genişletip
ne yaparız ne ederiz nasıl yaparız diye planlar kurmaya başladık
ebru son sınavlarına ve hazırlaması gereken ota boka tüm zamanını ayırıyordu
nerdeyse hiç dışarı bile çıkmıyordu okulu uzatmamak için
benim elimde bir koz vardı
bana verdiği yalan söylememe kozu
istediğim soruyu sorup dogru cevabını alabilirdim diger erkekler hakkında
ama herhangi boktan bir durum için zaten geçmeyen askerliğin son dönemleri için
ektra bir üzüntü ve gereksiz tartışmalar yaşamak istemediğimden dolayı hiç sormadım
hoş kimin yalan söyleyip söylemediğini tam olarak bilmek de uçabilmek kadar büyük yetenek insanlık adına
zaten şüpheci milletiz amk
gözlerine bakıp seni seviyorum diyene bile hassiktir gerçekten mi lan diye sorasımız geliyor
sanki sorsan da gerçekten dese tüm yalan ihtimalleri ortadan kalkacak

**ebruyla çok sık telefon görüşmeleri yaptık son günlerde askerliğin
hep alanyada buluşunca yapacağımız şeylerden
onun okulundan
askerliğin son günlerinden
anaların babaların sıhhatlerinden
ikimizden
aşktan konuştuk
son günlerde en üst tertip olmanın yavşaklığı vardı üzerimizde
yeni gelen askerlere acıyarak bakmaya başladık bizim de ilk geldiğimiz günleri hatırlayarak
sürekli birbirimizle laf makaraları yaptık
mahkeme bizim için kararı verdi
25 gün hapis cezası çavuş olduğum için arttırılarak 26 gün oldu benimki
ama askeriyede yatamayacaktık böylece askerlik uzamayacaktı
sivilde çekecektik cezamızı
ekşın benim gideceğimi ve en üst tertip olduğumu anladığı için
bana karşı daha arkadaş gibi davranmaya başlaması ile birlikte
baba tavsiyelerini de eksik etmedi
kendine has tarzı ile bana tavsiyeler verdi
hatırladığım kadarıyla anlattığı bir hikaye vardı
-amına çakim arkadaşım çok eski zamanlarda fakir bir genç dolaşırken
bir kese dolusu altın bulmuş
günlerce sahibini aramış
içini açıp bakmamış bile ne var diye
uzun uğraşlar sonucu sahibini bulmuş
kesesi sağ salim alan adam çok teşekkür ederek içinde 1000 altın bulunan keseden
10 tanesini gence vermiş
yıllar geçmiş çocuk bir kıza aşık olmuş
kızın babası olmadığı için
kızı amacasından istemişler
kızın da gönlü olduğu için kabul edilmiş herşey
çocuk kızı çeyizleri ile birlikte kendi köyüne deve ile götürürken
devenin sendelemesi sonucu kızın çeyizleri etrafa saçılmış
çeyizlerin içinde olan bir kese altın da yere saçılmış
çocuk bu ne dedim altınlar için
bu bana babamın hediyesi yıllarca bunu benim için biriktirmiş
bir gün kaybetmiş ve bulan gence 10 tanesini vermiş 990 tane altın var onda demiş
amına çakim arkadaşım sende hakettiğimi mutlaka zamanla bulacaksın dedi
ben hikayeyi düşünürken

---amına çakim kelebek çok küfür ettin mi bana dedi
-hayır komutanım dedim
-salakmışsın amına çakim sen aynısını bana yapsan ben küfrederdim dedi. gülerek
-ben size sizin bana yaptığınız iyilikleri yapsaydım bana nasıl teşekkür ederdiniz komutanım dedim
-teşekkür edilecek bişey yapmadım amına çakim dedi
-o zaman komutanlık görevinizi yaptığınız için teşekkür ederim dedim
-bişey değil amına çakim dedi
-teskereni ben vermek isterdim amına çakim ama izne çıkıcam burda olmayacağım dedi
-ne zaman çıkacaksınız komutanım dedim
-aslında pazartesi ama cumadan sonra yokum iki gün ekstra izin olacak takvimi kandırdım amına çakim dedi
yani bir günüm vardı
daha sonra istesemde sivil olarak bile o kışlaya giremezdim artık
bizim devrelerde bayram sevinci oluştu
ekşın izne gideceği için
aslında tüm taburda oluştu
herkes onu severdi ama ne yapacağı belli olmadığı için aynı zamanda korkarlardı da
bense hiç sevinemedim
bir asker arkadaşında bulamadıklarımı buldum onda
en azından samimiydi
kimsenin arkasından konuşmuyor
ne düşünüyorsa onu direk söyleyebiliyordu
-amına çakim kelebek gitmeden önce bir sürpriz yapmak istiyorum. bunlar ben yokken çoşar şimdi amına çakim gelince bunların derdiyle uğraşmaktan
tatilde dinlendiğimi unuturum dedi
-siz nasıl emredersiniz komutanım dedim ama final ekşının ne olduğunu bilmiyordum
bence çok zeki bir komutandı
tatil dönüşü birikmiş sorunlarla uğraşacağını bildiği için
bu duruma önlem almak adına kendine perşembe gecesi nöbet yazdırttı
askerlere gözdağı verecekti
akşam yemeğinde içtimalarda
sadece askerleri gözetledi
kimseye karışmadı
gezindi durdu
bende peşinden gittim hep

**gece içtimasını aldıktan sonra normalde uzanıp biraz dinlenmesi için odasına götürdüğümüz yatağı istemedi
bizim yattığımız koğuşta boşta olan bir yatağın çarşaflarını değiştirtip
oraya yatacağını söyledi
haliyle kimse o koğuşta yatmak istemedi
üstünü değiştirip eşofmanlarla koğuşa geldi
çoğu kişi uyuyor numarası yapıyordu
taki patlattığı espiriye kadar
-amınıza çakim arkadaşlar eğer osuran olursa bütün koğuşu ayağa kaldırır
aynı osuruk kokusunu buluncaya kadar herkesi osurtuncaya kadar sikerim ona göre.
osurmak isterseniz dışarı çıkın amına çakim arkadaşım dedi
miller krizlere girdi gülmekten böylece koğuşun çoğunun uyumuyor olduğu da bellli oldu
-amına çakim kelebek nerdesin dedi ekşın
-emredin komutanım dedim
-öğlen yemeğinde ne yedi bu askerler dedi
kuru fasulye değildi ama
-kuru fasülye komutanım dedim
-vay amına çakim depocu burda mı bana bir gaz maskesi getirsin dedi
gırgır devam ederken bir kişinin ayağının koktuğunu hissetti
tüm koğuşu kaldırıp ayak yıkamaya gönderdi
millet ayak yıkamadan dönünceye kadar o da hafiften kendinden geçip uykuya başlamıştı
ben içeri girenleri sessiz olmaları konusunda uyarırken
duyduğu bir kaç ses sonrasında
-amına çakim gözlerim kapalı ama sikim kalkık haberiniz olsun yatın amına çakim dedi
tık ses çıkmadan kimseden sabah oldu
ben sabah kalkınca koğuş kalk diyerek ekşını da uyandırırım aynı ses ile diye düşünüyordum ama
adam komutan amk benden önce kalkmış hazırlanmış bile
ekşınla olan son günümde
gün içerisinde bana teşekkür etti herşey için
bende ona teşekkür ettim
akşam içtimasına kadar bekledi lojman servisini kaçırma pahasına
sırf askerlere şu hikayeyi anlatabilmek için

---iyi dinleyin arkadaşlar dedi. amına çakimsiz
zamanın birisinde bir kadınla bir erkek birbirini çok sevmiş amına çakim
gel zaman git zaman evlenmişler
adamın annesi de onlarla yaşamak zorunda kalmış
zamanla gelin kaynana kavgası bunların arasında da başlamış
aralarındaki anlaşamamazlık nefrete dönüşmeye başlamış
kadın kocasını çok seviyormuş
onsuz yaşayamayacağını biliyormuş bu yüzden kocasına gidip
bir çare istemiş
adam bir yanda can veren anası bir yanda canını vereceği olunca ne yapacağını bilememiş
doğal olarak bir çözümde bulamamış
bulacağı çözümde bir tanesinin kalbini kırmak gerekiyormuş çünkü
kadın çözüm bulup sadece kocası ile mutlu bir hayat yaşamak istediği için çözümü bulmaya kararlıymış
ne yapsam ne etsem derken bakmış çözüm yok
kayın validesini öldürmeye karar vermiş
bu yüzden iksirler hazırlayan bir ermiş in yanına gitmiş
durumu anlatmış ne yapabilirim diye de sormuş
ermiş kişi.. sana bir zehir vereceğim
bunu kayın validenin yemeğinin içine hergün damlatacaksın
3 ay sonra ölür
yalnız bu süre zarfında kayınvalidene iyi davran ki kimse senden şüphelenmesin demiş
kadın zehiri alıp
yemeğin içine atmaya başlamış
yedirebilmek içinde
kayın validenin sevdiği yemeklerden yapmaya başlamış
eve gelen misafirler ve komşular şüphelenmesin diye de bir dediğini iki etmemiş kayın validenin
bu durum kayın validenin hoşuna gitmeye başlamış
gördüğü ilgi ve alakayı karşılıksız bırakmamış
o da gelinine iyi davranmaya başlamış
o ona iyi o ona iyi olunca nerdeyse panpa olmaya başlamışlar
ama bu olaylar iki ay sonra olmaya başlamış
kadın her gün zehiri attığı için pişman olmuş ve ermiş kişinin yanına koşmuş
bana lütfen bir panzehir ver ben artık onu öldürmek istemiyorum çok iyi birisiymiş aslında demiş
ermiş kişi
aynı şişeden bir tane daha uzatmış
al bunu kullanmaya devam et
bu zehir değil yaşlıların bünyesini güçlendirici birşeydi zaten demiş..(anlattığı iki hikayede anonimdir)

**amına çakim anladınız mı arkadaşlar dedi
çoğu kişi gibi bende anladığımı belirttim
-kısacası beni nasıl sikerseniz bende sizi öyle sikerim..her gece o koğuşta ben yatıyormuşum gibi davranacaksınız anlaşıldı mı amına çakim dedi
-emredersiniz dedik hep bir ağızdan
-zaten kelebek askerliği bitirdiyse hepiniz bitirirsiniz amına çakim diye de bana yine takıldı
yokluğunda teskere alacakların hepsi ile tek tek vedalaştı
benimle vedalaşırken gözlerim doldu
o güldü ama
gülmek istemediği belliydi
bir senemi peşinde koşarak harcadığım bir insandan ayrılacaktım
üç günlük basit bir orospudan bile ayrılırken için burkuluyorken insanın
adam gibi adamdan ayrılmak futbolu jübile ile bırakmak kadar acı vericiydi
ben arkasından odasına kadar takip ettim
odasından çantasını alıp
peşinden tabur sınırına kadar onunla yürüdüm
-ben taşırım amına çakim desede vermedim el çantasını
-tamam amına çakim gelme başka sana başarılar dilerim sivil hayatında dedi..
elini çantaya uzattı ben çantayı vermek için bir hamle bile yapmadım
galiba bir kez daha sarılmak istiyordum gözlerim harbiden dolmuştu
bir kez daha amına çakim dese diye bekledim
-allah gerçek sevdiğine veda etmek zorunda bırakmasın kelebek dedi. amına çakim yoktu arkadaşım yoktu. asker arkadaşımmış gibi
benim için duasını etti ve gitti
ben sağol bile diyemedim
geri kalan günler yatış şeklinde geçerken
sağduyulu askerler yanlış yapmaya çalışan askerleri uyardı
sevinç ve heyecan doruk noktaya çıkmıştı
birazdan tüm sezonun mücadelesi bitecek ama kupa yerine bir kağıt vereceklerdi elimize
15 ay bitmek üzereydi
osuruktan asker arkadaşı olduğunu sananlara sahte telefon numarası
ve sahte adresler verdim
alanyaya gelecem mutlaka seni görecem
tatil için gelsem bana yardımcı olurmusun diye soranlara
olmam arkadaşım kusura bakma dedim
ne gerek var amk fazla fazla yalana
askerlikte alışamadım sana neden sivilde de bir şans vereyim ki
ankara izmir konya yurdum köşelerine işim düşerse mutlaka ara diyenleri de samimi bulmadığım ve sadece lafta kalacağını bildiğim için sikime takmadım
ekşına giderken bir mektup yazdım
içinde bol bol teşekkür olan
ve başarılar dileklerimin bulunduğu

**diğer komutanlarımla da vedalaştıktan sonra
sabah içtimasında bölükteki arkadaşlarla vedalaştıktan sonra
nizamiyeden dışarı adım attığımda ilk dediğim şey
vay amk bitti lan askerlik oldu
sabiha gökçen ordan antalya ordan alanyaya geçtim
aslında direk ankaraya gitmek isterdim
ama ebru ile o konuda konuşmuştuk
yogun sınavları sebebi ile ben onun sınavları bitirmesini bekleyecektim
alanyaya gelip
bir kaç el öpme
geçmiş olsuna a gelenlerden sonra tek yaptığım şey
mal mal etrafta dolaşıp sivile adepte olmaya çalışmak oldu
askerlik bitmişti ama benim adam edip edemediği tamamen muammaydı
ebrunun son sınav günü ebrunun babası ile ankaraya gittik
yol boyunca benim askerlikten konuştuk babası ile
aynı zamanda bana ne zaman işe başlayacağımı sordu
bende biraz dinlenmek istediğimi söyledim
anlayışla karşıladı ve her zaman beklerim diye de belirtti
yurdun önüne parkettiğimizde gördüm ebruyu uzun zaman sonra ilk defa
karşımda okulu bitirmiş bir sevgili
karşısında askerliği bitirmiş bir sevgili vardı
ayrı kalmak zorunda olmayan iki sevgili vardı artık
önce babası ile sarılmasına müsade ettim
sonra bana doğru yürümesini bekledim
-merhaba mimar hanım dedim
-merhaba teskerelim dedi
okul yoktu askerlik yoktu
artık bizi ne ayırabilirdi ki
babası sebebi ile ahım şahım bir sarılmadık
ebru yurttaki eşyalarının çoğunu arkadaşlarına bıraktı
diğerlerini arabaya aldık
ankarada bir yemek sonrası alanyaya doğru yola çıktık
ebru sınav için geç yatıp erken kalkmasından dolayı
arabada uyuya kaldı
bende bu sırada artık evlenme teklifi etmeliyim diye düşündüğüm için planlar yapıyordum
planlarıma arasıra ebrunun babasının sorduğu sorular sebebi ile ara versemde alanyaya kadar devam ettim
ama hiç bir plan hoşuma gitmedi şöyle düzgün bir evlenme teklifi yapmam lazımdı
ama doğru zamanda yapmak daha da önemliydi
ebru arasıra uyansada alanyaya kadar randuman alamadık ondan yorgun olduğu için
onlar beni eve bıraktıktan sonra
ebrunun beni aramasını bekledim
bu sırada hala düşünüyordum nasıl bir evlenme teklifi yapabilirim diye

**ebru kendine gelince evden beni aradı
nasılsın yorgunluğun geçti mi muhabbetinden sonra
aynı gece buluşmaya karar verdik
saat 12 yi geçtiği ve konuşabilmek için en mantıklı yer sahil olduğu için sahilde buluştuk
ilk birbirimiz tekrar görme anında
gülümser bir öpüşme ve sarılma kombosunu yaptıktan sonra
-sana telefonunu getirdim dedi(bana hediye aldığı ve askere gitmem sebebi ile onda kalan telefon)
aldığımız bir kaç meyve ve içecekle sahilde oturduk
bende fazldan bir heyecan vardı çünkü benim kafam evlilik tekflifindeydi
zaten sıkıntılı dönem geçmiş artık sevdiğimle sürekli beraber olabilme heyecanı da vardı
bunlara ilave olarak onun elini tutabilme
başını omzuma koyduğunda ona sarılabilme mutluluğu
sevdiğin kişinin seni de seviyor olduğunu bilme zevki vardı
sahilde otururken sessiz kaldık bir süre
aslında konuşulması gereken çok şey vardı
ama sorun nasıl lafa girileceğiydi
kimse lafa giremedi sustuk kaldık
ben ebruyu iki bacagım arasına almış
yere oturur haldeyken başını göğsüme yaslamış
bende onu kollarımla sarmış haldeydim
yüzümüz sahile dönük
ellerimiz birbirini ısıtır haldeydi
dudaklarımı arasıra onun saçlarından kurtarıp denk gelen yere öpücükler konduruyordum
arasıra özlemin baskısı ile karnını ağrıtacak kadar sarılıyordum ona
ellerimin ellerini tutmaktan terlemesine hiç aldırış etmiyordum

**yanımda duran meyveden arasıra ebrunun ağzına tıkıyordum ama
çoğunu da ben yiyordum
saçlarını ellerimle okşadım
kulağının arkasından dökülen saçlarını bıkmadan usanmadan tekrar kulağının arkasına taktım
-ebru dedim
harfsiz bir şekilde evet anlamında midesinden konuştu
-ebru dedim
bana döndü sadece baktı
ben ona yaklaşıp öpünce
tüm vücudu ile bana döndü
o da beni benim istediğim şekilde öptü
-gidelim mi dedim
-nereye dedi
-bizim eve dedim
ses çıkarmadan ayağa kalktı
taksiye binip bizim eve gittik
sessizce benim odaya girdik
sabaha karşı 5 gibi onu evine bıraktım
herşey çok sadeydi
beklenen heyecan yok gibiydi
yada gizli tutuluyordu heyecanlar
-bana mesaj at kalkınca dedi
anlaştık
ben eve dönüp yattım
kafam karışık gibiydi
gibisi ne amk resmen karışıktı işte
herşey basitleşmiş gibiydi ona göre
sadece yapmamız gerekenleri mecburi bir şekilde yapıyor gibiydik
zoraki sevgililer gibi olmuştuk amk

**ama ona olan sevgimden ve aşkımdan hiç şüphem yoktu
ben onu o kadar çok seviyordum ki aslında benim ne düşündüğüm değil onun ne düşündüğü benim için daha önemliydi
eğer o da benim gibi heyecanın gittiğini düşünürse işler boka sarabilir araya bir sogukluk girebilirdi
işin garip tarafı o kadar ayrı geçen yıldan sonra çekilen askerlik okul aradaki km den sonra
buluşmanın daha ikinci gününde herşey normalmiş gibi davranabilmekti
ben ise evlilik hayali kuruyordum
ama bu şekilde onun gözünde sıradan bir sevgili gibi hissettim kendimi
iyice emin olabilmek için bir kaç buluşmanın daha gerçekleşmesine karar verdim
mesajı attım
-aşkım nerdesin çok özledim buluşalım. gibi klasik liseli moduyla
-evdeyim nereye geleyim dedi
bir kafede karar kıldık
kafe öncesi evinden aldım
kafeye giderken elinden tutmak istedim
-sıcak kelebek dedi
-peki dedim
sonra dayanamadı yanlış anladım sandı herhalde kendisi tuttu elimi
-sıcak ebru dedim. gülümseyerek
-pislik dedi.ama bırakmadı elimi
cafeye oturduk
aldığımız kararlar bir süre ben çalışmayacağım
onunla zaman geçireceğim
planları yaptık
aspendosa gideriz olimposa gideriz.
dimçayına pikniğe gideriz
şelalelere gideriz
raftinge gideriz
bir süre plan
ben hepsine tamam eyvallah gideriz dedim de
para lazımdı gençler

**cafedeki buluşma sonrası ebru o gece için annesine söz verdiğini ve bu gece buluşamayacağımızı söyledi
anlayışla karşıladım
o gece buluşmadık mesajlaşmalarda da
ne yapıyon ne ediyon geyiğini yaptık
gece telefonla aramamda ertesi gün arkadaşlarına söz verdiğini istersem benim de gelebileceğimi fakat sadece kızların olacağını söyledi
ona da eyvallah dedim
ben bu süre zarfında akrabalardan
param olmadığı gerekçesi ile geri vermek üzere borç paralar istedim
kardeşimden amcamlarımdan eski iş arkadaşımın birinden babamdan borçlar alıp
ebru ile geçirilecek güzel zamanlarda harcamak üzere cebime koydum
bir şekilde evlenme teklifi etmem konusunda net kararı veremiyordum
çünkü kendime baktığımda cebinde hiç parası olmayan
henüz bir işi bile olmayan
otele dönüp çalışsam 12 lerden önce karım olacak kişiyle beraber olamayacak olan birisiydim
böyle bir durumdayken
ebrunun karşısına çıkıp benimle evlenir misin desem
biraz hayalci
gerçekleri tam olarak göremeyen
duygu esiri bir teklif olarak görülebilirdi ebru için
bu durum ertelememe sebeb oluyordu ki
aslına bakarsanız ona teklif ederken alabileceğim bir tek taş parası bile yoktu cebimde
ebru arkadaşları ile buluşması sonrası
benimle buluşmak istedi
yanına gittim
sarhoş değildi içmemişti pek
ikimizin yerine gittik iskeledeki
ikişer birayla

**ben doruktaydım beyler
tanışma hoşlanma ilk el tutma sarılma öpüşme sevme derken hayatımı onunla birleştirmeye hazır hale gelmiştim
bi şekilde ona belli etmem gerekiyordu bu durumu
-eee ebru ne olacak böyle halimiz dedim
-ne varmış halimizde dedi
-mutlu musun dedim
-evet çok mutluyum dedi
o sormadan ben söyledim
-bende çok mutluyum dedim
-eskisi kadar mutlu musun dedi
-eskiden bahsederken tarih versen dedim
-ilk tanışmamızdaki heyecanın var mı hala dedi
parmaklarımı açarak bir elimi öne doğru uzattım ve biraz titriyor numarası yaparak
-alkolden değilse hala heyecanlıyım bak dedim gülümseyerek
o sustu
derin bir iç çekti
o da elini uzattı ama alanya kalesi yıkılsa bile sarsıntıdan etkilenmeyecek kadar dümdüz duruyordu eli
mesaj açık ve netti
ben artık heyecanlanmıyorum
içime düşen korkudan dolayı fazlasını duymak istemedim
bu konulara girip heyecanım bitti kelebek demesinden korktuğum için kendimce espri yaptım
-şundan bir kaç fırt daha çek belki titrer ellerin dedim
-beni ne kadar seviyorsun kelebek dedi
bu soruyu sorma amacı benim kafamda
kelebek ben aslında ayrılmak istiyorum ama senin beni çok sevmenden dolayı ayrılırsak üzüleceğini bildiğim için sana katlanıyorum gibi geldi
-ölümden daha çok ,seninle olmak ve sensizlik arasındaki tüm karşılaşmaların sensizlik lehine sonuçlanmasından korkacak çok seviyorum dedim
sarıldı bana
kelebeğiim dedi
deliiiiim dedi
aşkııım dedi

**bense yere düşmüş bir çocuk gibiydim bir kişi bana bakıp ah yavrum ne oldu dese ağlayacak kadar çaresiz ve hazırdım ağlamaya
tek duam yere düştüğümü kimse görmesin kendi kendime ayağa kalkıp hiç birşey yokmuş gibi devam edeyim di
-olur mu sence dedi
-ne olur mu dedim
-biz ikimiz dedi
-bi saniye soruyorum hemen dedim
olur diyor kalbim..ama şüpheci mantığımın cevabını vermek istemiyorum diye ekledim
-kalbin neye olur diyor kelebek dedi
ağzımı yüzümü sikeyim ki
-senden gelecek herşeye olur diyor ebrum dedim
-herşeye mi dedi
-evet herşeye dedim
-ya ayrılalım dersem dedi
derin bir sessizlik aldı beni
suratımda fatih terimin saçma sapan surat mimiklerinden oluştu
ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim
onun suratına bakamadım
çünkü yüzünde eğer varsa ayrılalım gerçekten kelebek ciddiyetini görmek istemiyordum
aşk penaltıyı işaret etti
kaleci ben golcü ayrılık
kalbim sessiz
beynim hangi köşeye yatayım derdinde
gözlerim kapalı şu gelirken
uzanan bir el ve gönlümün tek taraftarı ebrunun tamam şakaydı demesiyle
topun auta gittiğini anlayabildim

---bana bir daha böyle şaka yapma dememle ona sarılmam arasına sadece saniyeler girdi
bi kaç sıyrıkla atlattığım kazadan
birinin tamam geçti bişeyin yok demesini beklercesine sessiz kaldım
-benimle evlilik hayalleri kurduğunu hatırlıyor musun dedi
-evet ebru dedim
-şimdi bana dürüstçe cevap ver. sence hayalde mi kalır sadece dedi
-cevabı sende bu sorunun dedim
-istiyor musun dedi
-evet dedim
vay amk resmen o bana teklif etti.
biraz düşünmem lazım diye makara mı yapsamıydım diye düşündüm kendi kendime
-bir şartla kelebek dedi
-yapabileceğim bişey mi dedim
-daha önce yaptığın bişey dedi
-o zaman sorun olmaz emret dedim..

---
kelebek özel2

@all şu dükkanda ortaklık işini bir kez daha anlatayım beyni almayanlar var hala.
ayda bir milyar ciro cekildiğini düşünün
bu paradan dükkanın tüm giderleri artı mal alımı için verilen para düştükten sonra
kalan parayı ikiye bölüyoruz ortaklık bu
adama patron dememin sebebi herşeyin onun üzerine kayıtlı olması
ben sadece satış yapıyorum o işine gelince dükkana geliyor çogu günler gelmiyor bile.
bana siktir git dese gitmek zorundayım. gözünüzde yüzde elli fazla büyümesin
genel cirodan yüzde 20 hisse ile çalışmayla hemen hemen aynı şey
@494 saatçi kekosu sen kendi hayatında uzun yoldan gelen bir manitan olursa eğer öpersin.
niyet ettiğin şeyden kendi zevkin için caymak allahlık oruçluk bir durum değildir.
söz verdiğin tüm insanlara acıyorum amk döneği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder