**benim saçmalığım sebebi ile artık arkadaşlar arasında da
benim ile yalancı arasında birşeyler olduğu düşünülüyordu
çünnkü herkes gülüp eğlenerek ablamların nişanını konuşurken
biz muhabbetten uzaklaşıp kendi geyiğimizi yapmıştık yalancı ile
herkes kalkmış gitmeye hazırlanırken
kimin kiminle gideceği kaosu yaşanmaya başladı
bazıları gitmek isterken bazıları oturma taraftarıydı
yalancı geç kaldığı gerekçesi ile gitmek isteyenlerdendi
ve onu götürecek kişi olarak tek ben gözüküyordum
o ablam ve eniştemi tekrar tebrik ederken
ablam ve eniştemin darısı başına derken
başlarının bana bakıyor oluşu da onu utandırmaya fazlası ile yetmişti
önden yola koyuldu
düştüm arkasına
ahaliden hafif aralandıktan sonra beraber yürür olduk
-teşekkür ederim dedi
-ne için diye sorduğumda
onu eve bıraktığım için olduğunu hatırlattı
dalga geçer modda olan ben
-sanırım sen beni eve bıraksan daha iyi olucak sarhoşmuşum ya biraz saçmaladım baya galiba dedim
-saçmalamak ayrı yarın hatırlayabileceklerini söylemek ayrı dedi
kendi kendime ama onun duyabileceği bir şekilde
-vaay bee yalancı hanım demek benimle çıkmak istemiyormuş dedim
-galiba benim seni eve bırakmam lazım gerçekten sarhoşsun dedi
mesafe kısaldı eve varma arefesinde iyi geceler diyerek
yukarı çıktı
kendi evime dönüş yolunda kendime fazlası ile kızmama sebeb olan şey ise
zaten içkinin yeterince bokunu çıkarmış olmama rağmen marketten
cila niyetine bir bira daha almam oldu
ulan pezevenk zaten götün başın oynamış içmekten
hala içecem diye uğraşıyorsun diye kendi kendime söylendim eve gelince
nasıl uyuduğumu bırak nasıl eve geldiğimi bile hatırlamazken
sabah kalkar kalkmaz
ibneliğe devam ederek
mesaj attım yalancıya
-nerdesin diye
ananem de olduğunu belirten cevabı verdikten sonra
yola koyuldum
kapımı açan yalancı oldu
-günaydın
-günaydın
-ben ayıldım da,şey işte tekrar etmek istiyorum dedim
-neyi tekrar etceksin dedi
tam basıcam yine teklifi ananem seslendi
içeri girdim
bende bir artislikler
bi utanma tripleri
bi alttan alttan bakmalar
gören liseli ergen sanır
yalancı ise bu hallerime
gülsem mi utansam mı?karmaşasında
ananem bi kaç gereksiz soru sordu
öyledir böyledir onları cevapladım
-başka yemek yapıp yapmayacaklarını sordum
-ne istediğimi sordu ananem
ben söyledim
-bakarız diyerek konuya kilit vurdu ananem
ben kaçayım artık diye ayrılırken
kapıda
-kararını verdin mi diye sordum yalancıya
-hayır dedi
-bana mı hayır yoksa karar'a mı dedim
-hadi güle güle kelebek dedi
kapı kapandı
akşama kadar volta geyik arkadaş ot bok
zaman geçirdikten sonra akşam eve geldiğimde
nişan geyiği devam ediyordu
ablam aralarından sıyrılıp
-bak bakayım sen bana bi konuşalım dedi
-buyur abla dedim
-ne iş olm teklif edip duruyor muşsun kıza dedi
-hangi kıza dedim
-olm dalga mı geçiyorsun,daha dün istemiyordun dedi
-ne oldu kızın bi kusura mu var dedim
-yoo dedi
-e daha düne kadar çıkmamızı istiyordun asıl sana ne oldu dedim
-olm ciddi misin sen dedi
-ciddiyim ama yine kızdım,hemen yetiştirmiş sana dedim
-yok yok kızma,ben zorladım ne konuştunuz diye dedi ablam
ablama da ciddi olduğumu daha doğrusu ciddi olduğum rolünü de yaptıktan sonra
bazen atak yaparak
bazen onun gelmesini bekleyerek
peşinde koştum durdum
ben sallamaz davranınca
gel yemek yaptık diye çağırdı
veya ablamları da yanına alıp kafeye çağırdı
ben gidip karar verdin mi diye takılınca
ciddi olup olmadığımı anlayamadığı için bişey diyemedi
ama artık işi ciddiyete döküp kabullendirmem lazımdı
çünkü okula gitme vakti yaklaşıyordu
mesajlarla atağıma devam ederken
bir akşam üzeri
-sıkıldım mesajına
-aşağı in diyerek karşılık verdim
biraz,olmaz gelemem,nereye mesajlarına
gel işte diyerek ayar verip
araba ile onu bekledim
arabayı sürdüğüm yer manzarası olan
oturup konuşmaya son derece elverişli
memleketin güzide yerlerinden birisiydi
çıktım arabadan onu hiç çağırmadan
oturdum memlekete nazır
çıkıp yanıma geldi ve oturdu
hayli sessizlik sonrası
-ne güzel değil mi dedim
-evet çok güzel gözüküyor dedi
-şehir değil kastettiğim dedim
-nedir dedi merakla
-hayal kurmak dedim
-hayallerinde güzel birisi varsa çok güzel gerçektende dedi
-bazılarının hayal kuracak kara kaşlısı kara gözlüsü vardır,bazılarının ise kara geçmişi kara gelecek korkuları dedim
-var mı senin kara gözlün dedi
-sen varsın dedim gülümseyerek
-yuh daha gözlerimin rengini bilmiyorsun bir de utanmadan asılıyorsun bana dedi
-belki korkmuşumdur derin derin bakmaya nerden biliyorsun dedim
utandı yine
-gıcık,sadece an'ı kurtardın dedi
-özleyecek misin okula gidince dedim
-hayır dedi kinayeli
-bu şehir özlenmez mi dedim.şehri göstererek
-pff çok uyuzsun ben şehri mi kastettim dedi
-ben de beni kastetmedim ki dedim uyuz bir şekilde
bu konuşmayı hemen mütakip omzuma yumrukçuk attı bir tane
-gidelim mi dedim
-biraz daha kalsak olmaz mı dedi
-bi gören filan olur sevgilim değilsin bişeyim değilsin,adım çıkmasın dedim
-alla alla senin mi adın çıkar benim mi dedi
-adımız beraber çıksın mı dedim
yine gülümseyerek
-hayır naz yapıcam biraz daha dedi
-iyi yap bakalım,usanacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.dedim
-okula gidince görcez bakalım arayıp sorcak mısın dedi
-haa senin bir sene de okul var dimi,tekliflerimi geri alıyorum,kim bekleyecek bir sene okulu ohoo ben başkasına bakayım en iyisi dedim
kalktı yürümeye başladı
arabayı de es geçip yürümeye devam edince
arkasından koşma gereği duyarak yetiştim
nereye gittiğimi sormalarıma cevap vermedi ama
o an ağlamaması için cem yılmazın best of esprilerini arka arkaya sıralaması gerekiyordu
tuttum kolundan daha fazla uzaklaşmaması için
biraz eğilip gözlerine baktım
-ben aldım cevabımı,şehri değil beni özleyecekmişsin dedim
geri dönüp arabaya binerken kapısını açtım
ve düşük hızla onu evine bıraktığımda
iyi geceler dileğime
kendisinin bile duyduğundan şüphe ettiğim
iyi geceler ile cevap verip evine çıktı
ertesi gün durum kontrolü amaçlı
mesajlar yazdığımda
iyi olduğunu belirten mesajlar yazdı
artık ablama ben bişeyler yapalım beraber şeklinde isteklerde bulundum
bu yapılan şeyler arasında
biryerlerde oturmak
bazen dondurmacı
bazen sinema bazen yemek şeklinde gelişirken
ablam ile eniştemin gözünde biz resmen çıkıyorduk
ama bu durumu henüz resmi olarak açıklayamıyorduk
ama işin aslı bana göre ortada birşey yoktu
ne canıydım ne aşkı
çoğu zaman uyuzu ve gıcığıydım yalancının
yalnız kaldığımızda çok ciddiyetsiz tekliflerime devam ettim olur olmaz yerlerde
ablamlar geleceklerini söyleyip gelmedikleri bir öğle yemeği ile
ilk defa çevrece bunlar çıkıyorlar mı düşüncerini etrafa yaymış olduk
-gelmiyorlarmış ablamlar dedim
-niye dedi
-işleri çıkmış dedim
-senin planın bu dimi dedi
-bende senden şüpheleniyordum valla dedim
-çok meraklıydım seninle yemek yemeye dedi dalga geçer halde
-ulan herkesde bize bakıyor,dur ben bir açıklama yapayım millete çıkmıyoruz diye,yanlış anlayacaklar dedim
-utanıyorsan gidelim dedi
-ooo demek sen utanmıyorsun dedim
-yemek yemenin nesi yanlış dedi
-ama çevreden bakanlar bizi sevgili sanıyor dedim
-off tamam yemeğini ye hadi dedi
-emredersiniz dedim
-konuşmaktan yemeye fırsat bulabilirsen tabi dedi
o da eski formuna dönmeye başlamıştı
ben ne kadar gıcık olabiliyorsam o nun da benden geri kalır bir performans sergilemeyeceğinden emindim
ama ben daha şanslıydım
çünkü o deli gibi seviyordu..
ama benim ya aklımda ya kalbimin bir kenarında bilge vardı
o yüzden onu sevmeye konsantre olamıyordum
okula gitmesine bir gün kala
tekrar buluşma isteğime teyzeleri geleceği gerekçesi ile refakat edemedi
bundan duyduğu üzüntüyü de mesajla
-kaçabilmek için bahane mi bulsam acaba dedi
-çok mu özledin beni dedim
-denize düşen yılana sarılır kelebek,hemen kendine pay çıkarma dedi
-iyi bende gideyim yatayım o zaman dedim
-yaa hayır yatma dedi
-o zaman yakışıklı bir yılan olduğumu kabul et dedim
-haha sen mi diye yine dalgasını geçti
çıkamadı o gece
ertesi gün
ananemle vedalaşmaya annesi ile gelirken
ben de ordaydım
ananemin yüklü miktar para verme isteğine
yalancı karşı çıkarak
-para için yapmadım anane dedi bana bakarak
demek istediği torununa daha yakın olabilmekti anlamına geliyordu
-bende bişey yaptın diye vermiyorum ki,borç veriyorum sonra çalışır ödersin dedi
-yok bu çok fazla alamam dedi
-herkesin peşinden koşup helallik isteyecek kadar vaktim kalmamış olabilir,al diyorsam al dedi ananem
geyik uzadı ve sonuç olarak ananem galip geldi
bir kısmını çantasına zorla sokuşturdu
geri kalanını için de
hesap numarasını almam için bana talimat verdi
birbirlerine çok alışmış oldukları veda sırasında ki göz yaşları ile açıklana bilirdi
ama yalancının ananemi ne kadar sevdiğini anlamam için
evden çıktıktan sonra
-ya bir daha göremezsem diyerek içeri girip tekrar öpmesi yeterli oldu
onları evlerine bırakabileceğimi söyledim ama
alışveriş yapacakları gerekçesi ile olmadı
ben dışarda iken
ablamla da görüşüp vedalaşmış yalancı
bilet saatini sordum
gece bineceğini söyledi
-tamam hayırlı yolculuklar dedim
-markete gitmem lazım da bizim evin altında ki saat kaçta gitsem acaba diye mesaj attı
beni son kez görme isteğini belirten bir mesajdı bu
-bizim bakkalda da sakız kalmamış şimdi yola çıkayım sizin bakkaldan alırım dedim
gelme zamanımı doğru hesaplamış olacak ki
market önünde karşılaştık
biraz yürüdük
-iyi yolculuklar dedim tekrar
sarılırken
-başkalarına bakarsan kafanı kırarım dedi
-birisi var mı ki başkası olsun dedim(onun hala çıkma teklifimi resmi olarak kabul etmemiş olmasına gönderme olarak
gülümsedi
biraz uzaklaştı
arkasını döndü
-kelebek diye seslendi
sadece göz kırpma ile ne var dedim
-ben varım dedi
-benim bir sevgilim mi var şimdi dedim
sessiz olmamı belirten sus işareti yaptı gülümseyerek ve çevreye bakarak
-uzaktan kabul edersen öyle olur hanfendi dedim
-vazmı geçsem acaba ?dedi
bana bişey söyleyecek fırsat kalmadan
gitti
birinci aşama tamamlanmış
yalancıyı sevgilim yapmış
artık onu ziyaret ediyormuş gibi bilgenin olduğu il'e gidecektim
ve kimse o ile niye gittiğimi sormayacaktı
sorsalar bile cevapları yalancı için olacaktı
ama benim en büyük soru işaretim hala bilgeydi
Bu olmadı işte amk tamam kız sana önceden yanlış yapmış ama bu yaptığına orospu çocukluğu denir
YanıtlaSil