**ona gider ayak bir sürpriz daha yaparak terminalde uğurlamak istedim ama
hem abisi hem hem akrabaları hem de bir kaç kız arkadaşı onu uğurlamaya gelmişti
zaten göt içi kadar olan terminalde reklam olmaya gerek yoktu
zira adımız aile içi de duyulursa bu benim için pek iyi olmazdı
ben uzaktan izlerken sürekli çevresine bakıyor oluşu ile
gözlerininin beni arıyor olduğunu anladım ama
ben gizli kalmaya devam etme kararı aldığım sırada
bir mesaj düştü telefonuma
-uyuz
-maşallah ne çok sevenin varmış dedim
mesajı okur okumaz tekrar sağa sola baktı belki bir belki yarım saniyeliğine gördü beni
-teşekkür ederim dedi
aradım
numaradan olduğu çok belli olan ağlamaklı ses tonu ile
-alo dedim
konuşmanın devamına sahte hıçkırıklar ve ağlamaktan konuşamama efektleri verdim.çünkü gerçekten ne diiyeceğimii bilmiiyordum
-kelebek numaradan mı ağlıyorsun sen?dedi
hemen sesimi düzelterek
-sen ağlamıyorsun ben ağlayayım bari,sevgilim gidiyorda dedim
-gözlerim seni aramaktan ağlamaya fırsat bulamadı.gelişin de mutluluğum için gayet yeterliydi.hem ağlayacak çok zamanım olucak dedi
-göz yaşlarını bile taksitlendirmişsin tebrik ederim dedim
-peşin olarak da sevdim ama dedi.lafı koydu
-iyi bakalım görücez dedim
-gitmem lazım..kendine iyi bak lütfen dedi
-görende uzun süre görüşemeyeceğiz sanır ilk mola'da görüşcez işte abartma dedim
-ilk molaya kadar iyi bak o zaman görüşürüz diyerek kapattı
ama ben ne yaptım
çok umarsız bir şekilde uyudum
onun beni merak edeceğini bile bile
aslında yolculuk yapan o olduğu için benim onu merak etmem gerekirken hemde
sabah kalkıncada umarsızlığa devam edip birikmiş mesajlarına tek cevap atmadım
öğlene doğru bokunu çıkarıp hiç bir açıklama yapmadan
uyuya kalmışım bile demeden,sadece
-afiyet olsun yazıp gönderdim
-iyi eğlenceler yazarak karşılık verdi
ben alaka kurmakta zorlanırken
kafamın sonradan şarj etmesi ile onunla eğlendiğim imasında bulunduğunu anladım
cevap vermeyerek aslında ne yapacağımı bilemekten ziyade
nasıl yapacağımı düşünmekteydim
ablam da şaşırtıcı olmayan bir şekilde
sürekli benimle yalancı hakkında görüşüyorlardı
enişte bey ile çoktan babamdan izin alıp benimle beraber
okumuş olduğum ili ziyaret planlamasını bile yapmışlardı
yalancının gittikten sonrak ilk hafta sonu
bende gittim
fiziken yalancı ile buluşacaktım
onun fiziği ile bir görünüp bilgey görecektim
şehrin en popüler cafesine gidip yalancıyı orda beklemeye başladım
aslında beklediğim şey bilgeyi görebilme ihtimali idi
onlarca insan girip çıkıyor olmasına rağmen benim gözlerim bilgeyi henüz seçememişti
sadece birer kahve içtikten sonra bulunduğumuz yerden gitmek için
-ne yapalım diye sordum yalancıya
-oturuyoruz ya işte.sıkıldın mı diye sordu
acıktığım bahanesi ile başka bir yere gitmek istediğimi belirtim
hafta sonu itibari ile yürünebilecek
her yeri yürürken yalancıyı da peşime taktım
kullanndığının farkında olmayan yalancı halinden oldukça memnundu
bu memnuniyetindeki en büyük etken
benim onun özlemine dayanamayarak ilk hafta itibari ile geldiğimi düşünmesi
sürekli onun yanında olmam
ve onun yerine bilgeye konsantre olduğum için her söylediğine geçiştirme de olsa
olumlu cevaplar veriyor olmamdı
yalnız ilişkimiz
benim alakasızlığım sebebi ile canımlı cicimli,
veya liseli style sokakta el ele yürüme tarzında değildi
sevgili olsakta ciddi bir mesafe vardı aramızda
benim ümidimi kesmem ile memlekete dönme isteğim oluştu
çünkü gezilebilecek ve gidilebilecek her yere yalancıyı da sürüklemiş ve sonuç alamamıştım
yapıyor olduğum şerefsizlikle vicdanım arasındaki büyük kavga sebebi ile
yalancıyı da üzmememek adına
ona olabildiğince mesajlar yazıp
aramalar yaparak
imkanlar ölçeğinde beyaz altından bir kalp kolye alıp ona verdim
sabri yılın futbolcusu seçilse o kadar sevinemezdi herhalde
ama bana göre rutin bir sevgililik göreviydi bu
4 hafta sonu daha arka arkaya gittim
ama bunların 2 sinde yalancıya geldiğimi bile söylemedim
5.inci gidişimde bilge konusunda kayda değer tek gelişme
babasını görüşüm oldu
bir süre takip evlerini öğrendim
2 gün boyunca evlerinin civarında gezdim ama
kız markete bile inmiyordu
her hafta sonu gidiş maddi anlamda beni zora soktuğu için
bir hafta sonu ara verdim
benzin masrafı sebebi ile arabayı çalıştırmadım bile
ama bilgeye olan merakımdan çatlamak üzere olduğum için
ananemden para istedim
-ne yapacaksın diye sorduğunda
-yalancıya vereceğim parası bitmiş yalanını uydurdum
niye yalan söylemiştim?
bunu seve seve kabul eden ananem
-kızı üzersen hakkımı helal etmem dedi
yalancıyı aramadan ve ona haber vermeden
ananemden aldığım para ile hafta sonu yine gittim
yalancıdan gelen mesajlar
beni çok özlediğine dair olurken
benim ona verdiğim karşılık
-bende idi ama özlediğim kişi bilgeydi
yine tek başıma bilge izi sürerken
babasının evi olduğunu tahmin ettiğim yerlerde dolaşmaya devam ettim
bu dolaşmalar sırasında
yalancının bir kız arkadaşının beni görüp
yalancıya gözün aydın senin ki gelmiş diyeceğini hiç hesap edemedim
baskın yedim beyler
hemde suç üstü ve olay mahalinde
bilgeyi arayan gözlerim yalancıyı gördüğünde
bana bakan yalancının gözleri
hayatım boyunca duyduğum en büyük küfürü etti
o küfürlü bakışa savunma bile yapamadım
yutkunmaktan başka
anlamışmıydı acaba?
tabiki de anlamıştı
yaklaşıp
-pardon sizi rahatsız etmemin amacı rahatsız etmek beyefendi dedi
-tam da seni arayacaktım dedim kıvırma amaclı olarak ama hiç de yiyecek gibi durmuyordu
-gel kelebek onu burda bulamazsın dedi
on dan kasıt tabiki bilgeydi
o zaman bilgenin nerde olduğunu biliyordu
ama takip etmek için iyiden iyiye şerefsiz olmam gerekiyordu ki
ben şerefsizdim beyler
o önde ben arkada yürüdük bir başka sokağa girdik
bir kafeye geçtik.caddeye bakan yerde bir masaya beni buyur etti eli ile
-iki tane soğuk su verir misiniz dedi garsona
sular gelmeden kolyesini çıkarttı
-burda bekle mutlaka yürüyüşe çıkarlar bugün,suyun birisini benim yerime şimdi den iç
diğerine onu gördükten sonra karar verirsin dedi.ağlayacaktı yada sessiz ağlamak neye denir onu gerçekleştiriyordu
kalkıp arkasından dur bi dakika diyecek oldum ama
-benim seni bekleme sürem bitti sanıyordum ama senin bilgeyi bekleme süren bitmemiş.deyip gitti
ne yapsam ne bok yesem diye düşünürken gözümü de çevreden alamıyordum ki
bir kaç damacana soğuk su içmemi gerektirecek bir poz ile karşı karşıya kaldım
uzundur görmediğim,uğruna ölürüm sandığım
aşk bildiğim,sevmek sandığım
onunla tanıştıktan sonraki geri kalan hayatım için
başrolü ona vererek motor diye hayatımın geri kalanını geçirmeyi planladığım
kadın olan bilge 3 kişiydi
dokunmaya kıyamadığım elleri başka bir eli sıkıca sarmış
hayallerimde ki çocuğum annesiz kalmıştı
hamile hali bile yakışmıştı ama
hiç yakışıklı değildi bu acı
geçtiler gittiler
mutlu ve mesut hemde
geri de kalan ben ve geride bıraktığım yalancı
aslında geride olan bendim yalancıdan,bilge ise en aşağılığı..
ne aramaya cesaretim oldu yalancıyı
ne de özür yeterli olacaktı o aksi kız için
geri döndüm memlekete
ananem aradı aferim çocuğum vermişsin parayı diye
dalga mı geçiyordu o da yoksa yalancı benim yalanımın üzerine yalan söylemek zorunda mı kalmıştı bilemedim
gidip dövmekte istedim,bağırta bağırta hesap sormakta bilgeden ama
ablam bile aferim dedi
sonunda aşkı bulduğumu söyledi ama
kim mutluydu ki??
ablam iile konuşmasında herşeyin yolunda olduğunu söylemesi
bana biraz cesaret verdi
bindim arabaya
ve gittim yalancıya
-geldiğimi belirten mesaj attım
cevaplanmadı
aradım meşgule geçti
aradım meşgule geçti
belki de yüzlerce defa yazmam lazım bunu ama den den koymak en iyisi hemde defalarca
arabada yattım
kursunun önünde 3 gün 3 gece ama hiç bir şekilde siklenmedim
elimde çiçeklerle bekledim ama koklanmadım
sinirle güvenlikle tartıştım ve polis tarafından sorgulanmak üzere nezarete alındım
serbest kaldığımda tekrar ağzını burnunu kırmak üzere bilgeye gitmek istedim ama
kader midir bilinmez ama ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder