28 Eylül 2012 Cuma

anlatsam mı anlatmasam mı 3


 **sapın herhangi bir tehdit olmadığını lavuk gider gitmez gönderdiği mesajla öğrendim
-dershaden arkadaşlar gelmiş. anlarda kutladılar ''doğum günümü'' tırnak içindeki bölüm büyük harfle yazılmıştı beyler
derken lavuk masasına geri döndü iki üç tane daha kızla lavuk vardı.
yani herşey normaldi
kız bana son mesajında neden kutlamıyorsun doğum günümü diyordu resmen.
tamam da amk ben böyle kutlamak istemiyorum ki.
sonra kendi kendime
ulan bu kız şimdi beni burda görür
sonra bana güvenmiyor musun da takip ediyorsun gibisinden bir laf söyler
amacım bu omamasına rağmen zoruma gider diye düşünüp dışarı çıktım
dışarı da kesmedi çünkü aniden dışarı çıkma kararı alırlarsa beni orda görür yine olmaz diye biraz daha girişi görebileceğim tenha bir yere gittim
bir müddet bekledikten sonra baktım ki gün bitiyor saat 12 ye geliyor. sikerim böyle işi erkek ol lan diye kendime gazı verip
hamleyi yaptım beyler
...

  **kız benden doğum günümü kutlamamı bekliyordu ama ben doğum gününü sadece bir amaç olarak kullanacak planımı yapmıştım
yoldan geçen çingene kızın birinden bir gül aldım en kırmızısından ve
-bu mesajı okuyunca okudum diye cevapla deyip gönderdim mesajı dışardayken
-okudum???
-dışarıdayım. şimdi seni arayacağım müziği bahane ediyormuş gibi yapıp dışarı çıkabilir misin dedim
-tamam bekliyorum dedi
çaldırdım o cevap verinceye kadar ve sonra kapattım.
dışarı çıktı. sağına soluna baktı ve benden tarafa doğru yürümeye başladı.
utanmayla sevinci aynı anda yansıtan bir yüz ifadesi ile bana doğru gelirken bende elimde gül ile küçük adımlarla ona yaklaştım
sessizce sadece birbirimize bakarak gülü verdim sarıldık
kafam kulak izasınına yaklaştırıp iyiki doğdun seni çok seviyorum cümlesini söylerken daha bir sıkı sarıldı
şanslıydım gözlerine bakarak söylemedim ve utancım geçinceye kadar ona sarılabilirdim.o bırakmak istese bile ben ısrarla sarılmaya devam edebilirdim.
sonra ben onu beklediğim ve yüzüm bar çıkışında olduğu için kapıdan dışarı çıkan babasını gördüm

  **adamın kızına sarılıyordum. muhtemelen bu kim lan kızıma sarılan böyle diye bana kısık gözlerle bakarken.
bende sanki birisinin karısını sikerken yatakta kocasına yakalanmışcasına tırsmıştım
eh amk. biraz sonra gel kız da bana seni seviyorum desin.
-ebru galiba baban bize bakıyor dedim
-hangi babam dedi malca. sonra ciddi misin dedi. sonra görüşelim o zaman dedi. tokalaştık gitti. gülde bende kaldı yüzükde beyler.
ben adamın suratına tekrar bakamadım bile eşgalimi alıp beni sonra sikmesin efbiay(f.b.i.)kılıklı dedektif ruhlu baba diye
sikim otur işte dinle müziğini yedik mi kızını
gece saat ikiye kadar mesaj gelmedi.
bu saat aynı zamanda eve döndükleri.ve ebrunun odasına çekildiği zamandı

  **mesaj geldi
-bana söylediklerinden sonra ilk cümlemin başka birşey olmasını isterdim. diyordu
-şimdi kullan ben devrik cümleleri de anlarım dedim.
-daha önce anlatmam gereken şeyler var dedi
-ne gibi yasaklar geldi dedim
-yasak koymadılar ama barda başlayıp odama girinceye kadar süren bir sorgulamadan çıktım dedi
oh lan ciddi birşey yok gibiydi o rahatlamayla
-benden bahsederken yakışıklı olduğumu da sözlerine ekledin mi dedim
-benim bile şimdiye kadar sana sormayı akıl edemediğim seyleri sordular dedi
-ne gibi dedim??
-mesela seni sevip sevmediğimi dedi

  **oh olsun sana ebru hanım. nasılmış o soru karşısında ne diyeceğini bilememek
-ee sen ne dedin??
-çok iyi birisi olduğunu söyleyip geçiştirdim dedi
-peki beni ne kadar daha geçiştireceksin dedim
-seni hiç geçiştirmedim aslında sadece cümle içinde kullanmadım dedi
ben yazacak bişey ararken tekrar mesaj geldi
-istersen söyleyeyim. dedi
-hayır yüz yüze olsun dedim
biz bilmiyormuyduk amk. mesajla söylemeyi ben söyledim utana sıkıla o da söylesin amk. aşk müşterek
-iyi sen bilirsin.ben yatıyorum müsadenle dedi
formalite iyi geceler dilekleri içeren mesajlaşmaları hallettikten sonra yattık.,
ertesi gün öğlen civarı dükkanda otururken
kızın babası merhaba genç diye içeri girdi.
...

  merhaba genç dedi ve içeri girdi
o bana genç demişti de ben ona ne diyecektim. kızıyla beraber olduğumu muhtemelen biliyordu.
sadece merhaba buyrun dedim.
etrafa bakıyormuş gibi gözükürken içeri bir turist aile girdi.
onlara elma çayı satarken biraz olsun nefes alma imkanı bulmuştum
ama kafamda tek bi soru vardı
niye geldi lan bu adam yarra yedik diyordum
müşteriler gitmeye yakın kahveci boşları almaya geldi.
bişey içermisiniz diye sordum
çay söyle de içelim iki tane dedi
belliki konuşacaktı ,yada çayı içtikten sonra dövecekti kim bilir.
müşterileri gönderdikten sonra.
kaldık mı başbaşa.
tekrar hoşgeldiniz buyrun dedim tabureyi göstererek oturdu

  -beni tanıdın mı dedi
-dün geceden tanıyorum evet dedim
-o zaman kim olduğunu da biliyorsundur dedi
-evet biliyorum dedi
babacan konuşuyordu lan adam korkudan götümü sıkmayı bıraktım gevşettim az
bak şimdi delikanlı
-kim olduğun veya ne olduğun beni ilgilendirmez
-beni şimdilik kızım ve onun alacağı kararlar ilgilendirir
senden kızım okulu kazanıp okulu bitirinceye kadar hiç bir kararını etkilememeni istiyorum dedi
bu isteğimi yerine getirsen sana da bir istek hakkı veririm dedi
-tam olarak ne yapmamı istiyorsunuz anlamadım dedim
-ben senden sadece delikanlı olmanı istiyorum dedim.ne beni üz ne kızı üz. dedi
eğer aksi bir durum olursa sana karşı tavrımı değiştirim diyerek tehdini de yaptı
tamam dedim.
kalktı tokalaştı benimle. güle güle dedi
gitti.

  bu durumu ebruya anlatmadım.
garip bişey yoktu çünkü ortada.
esas garip olan şey sonra başladı
-3 tane tamamen zengin piçi oldukları tiplerinden kıyafetlerinden ve ses tonlarından bile belli olan zıpır piç
dükkana geldi.
bilader kelebek sen misin dedi
evet benim dedim siz kimsiniz
ben ebrunun kuzeniyim
sana ceyhundan selam getirdim ebrudan uzak duracakmışsın dedi
ceyhun kim dedim
ebrunun eski erkek arkadaşı dedi
tamam tekrar erkek arkadaşı olunca gelsin bana kendisi söylesin dedim.
hem size ne oluyor hem ebrunun kuzeni olduğunuzu söylüyorsunuz. hemde onu üzen birinin adına
gelip artislik yapıyorsunuz dedim
sanane lan sana mı sorcaz dedi.
iyi sormayın o zaman güle güle dedim.
bak sonra uyarmadı deme dedi piç
tamam koçum sen uyarını yaptın aferim güle güle dedim

  oldum olası okuldayken de zengin piçlere ayar oluyordum zaten
şimdi olaya açıklık getiriyorum beyler.
bu piçlerden bir tanesi yani benimle konuşan gerçekten ebrunun kuzeniymiş.
ebru ceyhunla çıktığı zamanlarda panpa olmuşlar
dün gece biz ebruyla yakalanınca masadaki dayısı da duymuş olayı dayısı bu piçe aktarmış olayı
o piçde ceyhunu arayıp böyle böyle birisi varmış demiş
ceyhunda gidin bir uyarın ben gelince sikecem onu demiş
bi ceyhun eksikti o da oldu
amk neden bu kadar zordu ki bi türk kızla sevgili olmak.
ben bunlarla uğraşırken bizim ebru buluşma peşinde
-gel dedim ne zaman istersen
geldi.
o romantizm peşinde. bana seni seviyorum diyecek yüzüme karşı ama benim ayar yine kaçık
-merhaba falan derken bendeki bok rengi suratı gördü.
-bişey mi oldu dedi
ne olmadı ki amk. tehdit üstüne tehdit
-yok dedim yorgunum biraz.
-geç mi yattın gece dedi.
-evet dedim
bu şekilde biraz sürdü muhabbet. çay içtik benim asık sıratımdan dolayı o da söylemedi.
yada söyleyemedi

  **ben ne babasından ne de ceyhundan söz ettim ebruya
çünkü ona sormadan önce bulmam gereken bir iki soru vardı
bu ceyhun ibnesinin sevgilisi yok muydu??
neden hala tehdit vari konuşuyor olabilirdi ki??
ben ebruyla bir kaç aydır beraber takılıyordum.bu süre zarfında bu piç
üniversiteden hiç mi gelmeişti alanyaya
peki geldiyse ebruyla görüşmüşmüydü?
kısacası ne sikime artislik yapıyordu. zaten sikini sallasan artise denk geliyorsun amk.
bi kaç gün olaylar durgun gitti.biz ebruyla mesajlaşıp ottan boktan konuşmaya devam ediyorduk
sonra o akşam üstü geldi
dersane çıkışı yürüyelim mi dedi
olur dedim
dershane çıkışı geldi
dükkana girmeden hadi dedi
bende dükkanı patrona bırakıp gittim.
yürüdük yürürken heyecanlıydı
iskele caddesinde o gece sarıldığımız yere geldik
oturalım mı buraya dedi
baktım etrafta bir kaç çift daha var volta atıyorlar oturalım dedim
oturduk
gözü denizde elleri bende kelebek bende dedi

  **çenesinden tutup kendime çevirdim yüzünü
ne sende dedim?
yine gözlerini kaçırmaya çalıştı
ve çok da kısık olmayan bir ses tonuyla
seni seviyorum dedi
bi kaç saniye sonra gözlerime bakabildi ancak tam baktığı esnada
efendim anlamadım dedim
seni seviyorum deyip sarıldı
tahmin ettiğim kadar sevinmemiştim. çünkü sürekli bu aşkın gerginliğiyle yaşamıştım şimdiye kadar
ve çok da süreceğe benziyordu
bir müddet sarıldıktan sonra
omzumdan araladım ellerini
göz göze geldiğimiz an yaklaştım dudaklarına
önce alt dudağına sonra iki dudağına iki öpücük kondurdum.
tepkisiz kaldı ilkine
ikincisinde o da bir dudak manevrası yaptı ama gerçek bir fransız öpücüğü olması için biraz daha gayretli
olması gerekiyordu

  **sonra yanağıma bir öpücük koyup ellerimi iyice sıkarak gözlerini yine denize döndürdü
olan biten herşeyi unutmuş aklım dudaklarında kalmıştı.
elimi tutarken baş parmağı ile de okşuyordu elimi
evet beyler artık bir sevgilim vardı içimde sebebsiz bir gurur vardı
elleri ellerimde gözleri denizde.
korkumuyorum kelebek dedi. hiç korkmuyorum artık dedi
o öyle dururken yanağına nemli bir öpücük kondurup omzuna başımı koydum
iki saat oturduğumuz o gece bir takım sevgi cümleleri ile devam etti.
ve gece sonuna dudaktan olan biraz daha tatmin edici bir öpüşmeyle geldik.
evine kadar yürüdüm.
müstakbel kayınpeder biliyordu. kimden korkacaktım ki??
gece mesajlaşması
aşkııım diye gönderdiği mesajla başladı
beni hiç bırakma ebru'm dedim
sen istesende serseri aşıklar gibi peşini hiç bırakmam kelebeğim dedi(bu cümleyi unutmayın)

  bi kaç mesajlaşma daha derken yattık
ertesi gün yolda yürürken modifiyeli bir araba pati çekerek yanımdan geçti ben kaldırımdan yürürken
daha sonra 4 3 yaparak resmen ses dinletti bana
normalde yan yola dönmem gerekirken devam ettim aynı yola
bir müddet yürüdükten sonra tur atıp yine aynı yola gelmiş
arkadan geliyor aynı araba gaz boğup aragaz çekerek
durdu yanıma film kaplı camını indirdi
görüşüyon mu lan hala dedi
aynı piç.
bana mı sordun dedim??
başka kime sorcam dedi
her soruyu bana sormuyorsunda dedim
adam gibi cevap ver lan dedi
evet görüşüyoruz dedim
yarra yedin olm sen dedi
arabanın içine hafif eğilip sonra doğruldum
ben sende öyle bir yarrak göremiyorum dedim
yanındaki piç ne diyon lan sen dedi
dışarı çıkın da arabaya tecavüz almasın dedim
çıkmazlar biliyorum çünkü tipini siktiklerimde kavga edecek göt yok
seninle görüşecez olm dedi
kralınla gel çakalım dedim yürüdüm.
o da bastı gitti.

  **her geçen gün
ebruyla duygusal anlamda daha da bağlandık.
görüşmeden duramaz olmuş iki cümleden bir tanesi seni çok özledim e dönmüştü mesajlaşmalarda
halbuki hergün görüşüyorduk
artık bana olan sevgisini cesurca bana söylüyordu
resmen sevgiliydik lan işte
o piç tiplerinden başka birisi beni aradı.
kimsin lan sen dedi
yanlış numara dedim kapattım
tekrar aradı
kapatırsan sikerim olm yalnız mı sandın lan ceyhunu dedi
kimsin aslanım dedim
ceyhunun arkadaşıyım dedi
önce ceyhun gelsin onu sikeyim sonra sen sıranı bekle dedim. kapattım
ama her an bi olay çıkacaktı. artık tetikde olmak gerekiyordu
beni uyuz eden olay. sikimin ceyhunu kızla bi alakası kalmamış kızı terk edip
başka bir manita ile çıkıyor.
hala ebruyu kıskanıyor. sikimin sünnet artığı neden bıraktın o zaman.
geçen zaman içinde esnaflar bilen bilir kaynaşır. bizde kaynaştık. ahbab sayısı çoğaldı anlayacağınız.
bu arda bu durumu ebruya anlatsam mı anlatmasam mı? diye düşünüyordum
mutlaka korkacak bana bişey olacağından ve bu durumdan kötü etkilenecekti
işin diğer tarafı kıza anlatsam o da bazı kişileri arayıp en başta ceyhun ve kuzenini
anlaraya sayıp sövecekti ama bu erkek milleti tarafından kancıklık olarak bilindiği için
ve o piçler arkamdan tırstı, ispitledi,korktu gibi eleştrilerde bulunacaktı
peki benim yaptığım ,''gider e gider''e yakışırmıydı bu yakışmazdı tabi
bende anlatmadım. bekleyelim ve görelim ne olacak diye.
bir kaç gün geçtikten sonra hikayenin yardımcı erkek oyuncusu da sahnedeki yerini aldı beyler...

  **ben kendimi kavgaya hazırlamıştım. diğer dükkanlarda çalışan tezgahtar arkadaşları da alarma geçirdim.
bi kaç başka tanıdığa da durumu anlattım.
orduyu kurdum bekliyordum bir nevi
sonra o piç geldi yanında bir kişi ile
tanımıyorum ya buyur bilader dedim
ben ceyhun dedi
yakışıklı bir piçti beyler bana göre vücut olarak biraz daha gelişmiş teke tekte indirmekte zorlayacak cinsten
iki kişiyle geldiğine göre ya artislik yapıp gidecekti yada konuşacaktı
evet dedim ceyhun söyle derdini
duydum ki ebruya asılıyormuşsun dedi
evet dedim
yanlış yapıyorsun bilader biz onunla hala görüşüyoruz dedi
bi dakika lan dur amk.ne görüşmesi. ayrı değil miydi bunlar.bu lavuğun başka kız arkadaşı yokmuydu.
ebru benim sevgilim olmamışmıydı. göz göre göre aldatıyor muydu??
hassiktir lan ebrunun davranışları sahte olamazdı. seni seviyorum derken cok inandırıcı söylemişti
ben lavukla laf dalaşı yapmayı beklerken beni göt gibi ortada bırakmıştı
bu gece de görüşeceğiz dedi
telefonu çıkardı. ebrunun numarası olduğunu teyit ettiğim bir numara tamam saat 18.de x cafeteryada olacağım diyordu
bu saat aynı zamanda ebrunun dershane çıkışına da denk geliyordu.
kafadan aşşağı kaynar sular döküldü mecazını bu kadar şiddetli hissetmemiştim daha önce
aklımda yine cevapsız bir sürü soru belirmişti.
cevapları alabileceğim tek kişi vardı o da ebruydu
lavuğa çıkarıp ebrunun bana gönderdiği aşk mesajlarını bile göstermemiştim. aldatılma hissi psikolojisi ile
görtermeyi siktir et bişey bile diyemedim ibneye
gitti
bir müddet sonra ebruya mesaj attım
aksam dershane çıkışı dükkana gelebilirmisin diye
bu akşam az işim var. işim bitince arayayım mı seni dedi
ne işin var dedim
bir arkadaşla buluşacam dedi
ulan düpdüz aldatılıyorum hissine kapıldım
aşktan sevgiden soğudum amk.bu kadar da olmazdı ki amk
tamam sana iyi eğlenceler dedim.
gitsem mi gitmesem mi diye çok büyük muallak da kaldım.
gitsem sinirden çatlayacam mekanda olay çıkaracam diye korkuyordum
ama gitmesem de acaba ne yapıyorlar diye meraktan kuduracaktım.
aşkının ızdırabını sikeyim emi.
30 dakika gibi bir zaman sonra özlediğini belirten bir mesaj daha gönderdi
olm vardı bi bokluk amk ama ne?
  http://www.dailymotion.co...biz-video-klip-down_music

  **onlar buluşurken sik sik dükkanda oturmanın bir mantığı yoktu. sonuçta gönül işiydi bu.
kim sevdiği kızın eski sevgilisi ile buluşmasına duyarsız kalabilirdi ki
bitecekse bitsin çekeceğimiz acıları baştan çekelim mantığı ile onların buluşma saatinde
uzak bir tenhada ama görebileceğim bir boktada cafeteryanın dışında bekledim
sizde hayvan değilsiniz az çok benim o an nasıl bir tedirginlikle beklediğimi tahmin edebilirsiniz
derken ilk lavuk göründü. dışarda beklemeye başladı.
benim için önemli olan karşılaştıklarında nasıl davranacaklarıydı
zira ebru bana onu unutamamaktan yakınmıştı
acaba benimle olan herşeye rağmen ona olan eskiye ait duygularına tekrar yenik mi düşmüştü
ebru da göründü.
gözlerim fal taşı gibi açıldı
hiç görmek istemediğim bir manzaraydı. size çok ciddi söylüyorum insanların neden cinayet işlediğini anlar gibi olmuştum
amk. sevdiğim öldüğüm geberdiğim kız başka bir lavukla sarılmıştı kapının dışında
hadi olm kelebek sana yol göründü bu ilişkide ötesini izlemek sana sadece daha çok acı verir diyerek youma gittim beyler

  **bir saat kendi kendimi yedikten sonra. mesaj geldi
aşkım nasılsın nerdesin diye
ananın amı gibiyim ebru cehennemin en dibindeyim demek istesem de demedim
hiç bişey yazmadım.
dükkana geliyorum dedi
gel amk.gel bakalım
yine cevap vermedim.
ve dükkana geldi
hiç birşey yokmuş gibi davranıyor. canım cicim muhabbetinde
nerdesin sen ebru dedim
çok ama çok sert bit ifade ile
arkadaşın yanındaydım dedi
hangi arkadaşın dedim
ama patlamak üzereyim yalan söylese dövecem o derece
eski bir arkadaşımın yanındaydım dedi
kim dedim eski arkadaşın
ya boşver önemli birşey yok dedi
şimdi bu dükkandan çıkıyorsun bir daha da gelmiyorsun dedim
ne oldu yaa falan dedi
ebru git ceyhun mudur nedir onunla gönül eğlendir. şimdi derken de ciddiydim kaybol dedim

  **ağlamaklı gözleri.tam olarak anlamadağım mazeretleri bile beni sakinleştirmeye yetmedi.
her konuşmasında dinlemiyormuş gibi ses tonumu arttırarak kovdum
o bana lütfen dinle diyor bense ona. telefonu mu sil. beni bir daha arama mesaj da atma diyordum
beni dinleyinceye kadar bir yere gitmiyorum dedi
en sonunda siktir i de dedirtti bana ısrarları.
sonra dükkanı bile kapamadan sen gitmiyorsan ben gidiyorum dedim
çıktım dükkandan dışarı
yürüdüm yol boyunca
o da arkamdan geldi
kelebek sabaha kadar beni arkandan yürütürsün kapında bekletirsin. beni dinle ondan sonra ne yaparsan yap dedi
dinleyecek bir şey yok.ben görmem gerekeni gördüm.git ceyhununa sarıl ona anlat derdini dedim
ağlamaklı ve çok yüksek bayan sesiyle
gerizekalı dinle dinle dinle diyerek ağlamaya devam etti
içim yandı lan piçler
sevdiğim kız ağlıyordu amk.

  **içim yanmıştı ama ilk defa aldatıldığımı sanıyordum amk.pek kolay olmadı sakinleştirmek kendimi
zaten o orospu evlatlarına tilttim.amk bi de bizim kız gidiyor onunla konuşuyor.
sadece konuşsa eyvallah beyler. randevu alıp buluşuyor bide sarılıyor
sikerler beyler. godoşmuyum amk
hiç siklememiş göründüm ağladığını yoluma devap ettim.
taksi çevirip evime gittim
mesaj üstüne mesaj telefon üstüne telefon ama hiç birine cevap vermedim
ama içimdeki kini de kusmam gerekiyordu.
ne olursa olsun aga. madem bana bir açıklaman var ne sikime sarılıyon amk kavatına.
madem konuşmanız gereken bişey var eyvallah eski sevgilin bi kereliğine konuş
ama alanyaya gelir gelmez ne bu buluşmalar.amk sen alanyaya gelir gelmez buluşuyorsan kim bilir daha önce kaç kere geldi kaç kere buluştunuz. veya hergün benimle mesajlaştığın kadar onunla da mesajlaşıyon

  **telefonu kapattım. kapatmadan önce patronu aradım. işe bir kaç gün gelmeyeceğimi söyledim
ya olur mu falan desede hastayım dedim salladım
ilk gün işe gitmedim
akşama doğru evde sıkıldım. dışarı yürümeye çıktım
sağda solda biraz oyalandım. akşam 8 gibi eve geldim
kapıyı açtım
içeri girdim
salonda annemle kim oturuyor biliyor musunuz?
biliyorsunuz tabi
ebru gelmiş amk.
yuh.yuh ki ne yuh
dükkandan ev adresini istemiş. patron da adres vermek bir yana direk eve getirmiş
sağol amk patronu
annemle belirli bir süre konuşmuşlar kaynaşmışlar bile
lafda geçmiş olsuna geliyor dükkandan hasta olduğumu duyunca ama hasta piyasada yok

  **kafamı odadan içeri uzatıp onu görünce çok olmuştum.
bir an şaşkınlıkla bakarken sinir yine tepeme çıktı
ebruyu görmek bana sinir veriyordu ve ben sinirliyken ısrarcı hali beni daha çok sinirlendiriyordu.
anneme
anne misafirin var galiba ben yatıyorum dedim
olm senin misafirinmiş dedi
baştan aşşağı süzer gibi yapıp
ben tanımıyorum arkadaşı dedim
kapıyı kapatıp yan odaya geçtim
ama piçler yalan söylemeye de gerek yok gelsin bana yalvarsın durumu iyice açıklasın gönlüm rahatlasın tekrar sarayım seveyim öpeyim istiyordum
ama bendeki gereksiz gurur sürdükçe sürüyordu
odaya gittim bekliyordum gelsin diye.
gelmedi amk. annemle konuşuyor
konuştukça konuşuyordu
bir süre sonra dış kapı açıldı kapandı
hemen odadan fırladım
kapıyı bir açtım
karşımda sadece ebru
gitmemiş amk. numara yapmış biliyor tabi köpek gibi geleceğimi. arkasından anneme arda arda seri sorularla ne konuştuklarını soracağımı

  **evet onu karşımda görünce aslında ona ne kadar ihtiyacım olduğunu da belli etmiştim.
tek cümle kurup gitti beyler
-bir daha dinlemeni istemeyeceğim. kapıyı açık bırakıyorum
dedi çıktı
eveet iş bana kalmıştı.ya arkasından gidip ne bok döndüğünü öğrenecektim.ya da sevdiğim kızı kaybedecektim.
gurur bazen insanlarda çok ağır basıyor beyler. bazen karşı tarafın haklı olduğunu bile bile sıçtığınız boku yemek istemiyorsunuz. gitmedim beyler.
o aşşağı inerken kapıyı da hızlıca çarptım üstelik
akabinde sen bilirsin diye mesaj geldi
başka da gece boyunca mesaj gelmedi. insanın içi içini yemesi bu olsa gerek gece boyunca bu duyguyu hissettim.
bir yandan siktir et olm en iyisini yaptın derken bir yandan da kendime kızıyordum
ve hep birdaha geri gelmezse korkusu vardı

  **bir gün geçti tam 24 saat ses soluk çıkmadı. abartmışmıydım tepkiyi evet abartmıştım
onsuzluğa alışabilmeyi bir yana bırak onunla beraberken onu düşünme aralığım saniyede bir ise salisede bir e çıkmıştı
yarrağımın kelebeği kıza gidip tamam anlat dinliyorum da denilmez amk.sik elimizde götümüzde kalbimizde aklımızda o gece yattım ama yatamadım
sabah işe gittim hani gelir diye
gelmedi
dershaninin önünde dolaştım
hani çıkar da görür diye çıkmadı
gidebilme ihtimali olan yerleri dolaştım ama yoktu
bi sebebde bırakmamıştım tekrar mesaj atmak için.
elim telefonda erkekliğe bok sürmeden yazılabilme ihtimali olan bütün mesajları aklımdan geçirdim
ama aklımı sikeyim bi bok gelmedi aklıma

  **ceyhun efendi tekrar belirdi.
-iki kere daha buluştuk. haberin olsun unut bence sen o kızı dedi
-tamam aferim hayırlı olsun dedim
-he yani akıllı ol dedi
-tamam abi özür dilerim bir hatamız varsa yengeyi de rahatsız ettik kusura bakma dedim
-ben yokken peşinde olduğunu duymayayım dedi
-duysan ne yapacan aslanım dedim
-duyunca görürsün dedi
üstüme yürüyerek
-bekle lan piç dedim
ebruyu aradım. numarayı göstere göstere.alo sesinden sonra. seni seviyorum deyip kapattım. cevap bile veremedi.
-duydun hadi icraata geç dedim
o bana tip tip bakarken dayanamadım o sinirle ben ona indirdim kafayı burnuna şerbet burnunu tuttuğu eline damlarken
iki tane daha patlattım.o da bana yarım bi yumruk attı
hemen millet toplandı.bu arada ebru da bana mesajlar atıyor ama okuyan kim amk. meşgulum
dükkanın dışına çıkardılar. saydım sövdüm arkasından gitmeye çalıştım ama zor sakinleştirdiler.
hala bağırıyor amk. oğlu
seni sikecem diye.
gel sik amk oğlu gel sik
telefonu çıkardım. gönderdiği mesajları hiç okumadan
çabuk aşşağı in seni bekliyorum evin önünde dedim
gittim. evin altına hala yok
çabuk ol diye mesaj attım
bir kaç dakika sonra göründü
direk mevzuya girdim
sen onunla tekrar görüştün mü görüşmedin mi dedim??
...   **hangi ceyhunla dedi
ebenin amı ceyhunla demek geçti içimden o an sinirle ama
-sevgilinle dedim
-eski sevgilimle dedi eskiye baya bir vurgu yaparak
-buluştun mu buluşmadın mı dedim??
-dinleyeceksen cevap vereceğim dedi
-ebru buluştun mu bulumadın mı dedim ses tonunu yükselterek
-evet buluştum dedi
-mutluluklar dilerim dedim. dedim ama gözlerim doldu.tam gitmeye yeltenirken
-hani seviyordun dedi
-bazen hata yapabiliyor işte insan dedim
-senin tek hatan beni dinlememek dedi
gözlerim dolu olarak.ve sinirli bir şekilde
-hadi bi kere buluştun anlamadım ama hadi oldu diyelim. ikinci üçüncü belkide benim bilmediğim yüzlercesi vardır.
unutmakta bu kadar zorlandığını söylediğin birisiyle bu kadar çok buluşmanın mazereti bence olamaz. belliki unutmadığına geri dönmüşsün. saygı duyuyorum. göz göre göre beni aldattın.bir de gözümde yalancı olma mazeretlerinle ben gidiyorum. dedim
ağladım ağlayacam ne zormuş amk. sevdiğin birine elveda demek. gidiyorum dedim beyler ama içimden dualar ediyorum
beni durdursa gönlüme su serpecek bir açıklama yapsa kurtulsam bu acıdan diye
-iyi alıştın bu ben gidiyorum deyip gitmelere.bu mu senin sevgin dedi
ohh dedim anlatacak galiba
-ister dinle ister dinleme ben anlatıyorum dedi
kulağımı iyice kabartarak dinledim
birinci ağızdan anlatıyorum beyler

  **ceyhun beyefendisi..
ooo yeni sevgili yapmışsın diye buna mesaj atmış üniversitedeyken
bizimki cevaplamamış
bende seni unutamadığımı sensiz yaşayamayacağımı anlamıştım halbuki diye bir mesaj daha göndermiş.
bizimki yine cevaplmamış
yarın sabah alanyadayım senin için diye bir mesaj daha atmış
bir kez daha cevaplamamış ebru
ebrunun anlattığına göre ceyhuna olan nefret duyguları sevgilisi olan birine asıldığı için iyice artmış
ve bir nevi intikam almak için ceyhun alanyaya gelince buluşma davetini kabul etmiş
cafeteryanın dışında buluştuklarında ceyhun seni çok özledim diyerek sarılmış
sonra içeri geçmişler ceyhun pişmanlıklarını bildiren bir konuşma yapmış
bizimki anlattıkların bittiyse şimdi gözlerimin içine bak demiş
bakmış amın oğlu
-ben kelebeği çok seviyorum. deyip kalkmış gitmiş ebru
sonra ebru dayısının karısı yengesinin yanına çay içmeye gitmiş. bunu gören ve bana arabayla artislik yapan kuzeni
ceyhuna haber vermiş.gel eve çabuk diye.
ceyhunu kızın yengesi de oğlunun arkadaşı olması sebebi ile tanıyormuş.
ebru durumdan hoşnutsuzken
o piç bir şekilde oda da yalnız bırakmış ebru ile ceyhunu
ceyhun lütfenli yalvarmalı bir şekilde derdini anlatmaya çalışmış
ebru gitmek ister görününce kızın kolundan zorla tutarak hala birbirimiz seviyoruz biliyorsun derken benim hakkımda da beni kötüleyecek bir kaç söz ilave etmiş.(içeriğini söylemedi)kolundaki hafif morluğu da gösterdi anlatırken
ebru
-bundan sonra onun kadar adam ol başkalarını bari üzme demiş ve çıkmış gitmiş evden
sonra lavuk mesaj üstüne mesaj atmış

  **vay şöyleydi vay böyleydi. atmış da atmış mesajları
son mesajında da eğer aşşağı inmezsen kelebeği dövmeye gidiyorum demiş. ebrunun evde olduğunu bildiği bir anda
bizimki sinirle inmiş
ağzına ne geldiyse saymış
çektiği tüm acıların hesabını sorarcasına kusmuş içinde kalan ne varsa
sonrada
-eğer gidip öyle bir şey yaparsan kendime zarar veririm sorumlusu sen olursun. diye tehdit etmiş
lavuk sarılmaya çalışarak affet beni ,sakin kafayla tekrar konuşalım durumu düzeltebiliriz tarzında sözler söylemeye çalışmış
bizimkisi sarılmayıp
gözlerinin içine bakarak
tekrar ediyorum ben kelebeği seviyorum.bir daha ne mesaj at ne ara ne de gel demiş
evet beyler ceyhun süzmesi kaybetmeyi kabullenemeyerek yapmış bunların hepsini
bunları kavga ederken bilsem iki yerine 5 vururdum amk çocuğuna
kızın sözleri bitmiş gibiydi
ben kıza ceyhunla tekrar muhattap olmasın diye kavga ettiğimizi söylemedim.
ceyhunun salladığı yumrukta çeneme yarım geldiği için bir belirti yoktu.
ben ne diyeceğimi düşünürken
içimi sızlatan sözleriyle devam etti
-bana telefon açıp seni seviyorum deyip kapattığında dünyalar benim olmuştu. ister inan ister inanma anlattıklarıma ama ben seni çok seviyorum kelebek dedi. hafifden düğümlenmiş sesi ile
o an sarılmamız gerekiyordu dimi piçler.bu konuşmanın arkasına sıkı bir kucaklaşma giderdi
ama ben biraz suçlu hissettim kendimi sarılamadım.o da galiba ona inanmadığımı düşünerek yeltenmedi
bir müddet bana baktı
söyle lan işte gerizekalı bende seni seviyorum de.demek geldi içimden ama mallığımdan dolayı söylemedim
-yalan mı söyledin yoksa bana. sevmiyormusun dedi??
vazoyu kırmış çocuk suçluluğu ve bakışları ile
-ben seni hep böyle üzeceğim galiba kusura bakma ben gideyim artık dedim
ellerimden tuttu gitme dedi
ama ben gittim
şimdi düşünüyorum da ne kadar inatçıymışım amk.
allahtan kız benden soğumayıp o mesajı gönderdi arkamdan
...

  **ben giderken kız arkamdan mesajı gönderdi
istediğin kadar git. amacın sabrımı sınamaksa acelem yok.ama başka bir nedenle sevgin bittiyse en azından haber ver
evet böyle bir ihtimal de vardı
kız benden soğuyabilir boku bokuna gurur yapıyor olabilir ve hatta kızı kaybedebilirdik
ama sinirliydim amk
bu mesaja da cevap vermem gerekiyordu,
bir daha bilmem gereken şeyleri vaktinden önce anlat dedim
söz dedi sonuna gülücük ekleyerek
sonra düşündüm ulan bu kız beni bu kadar zamanda bu kadar delicesine nasıl sevmişti
korkmaya başladım piçler
böylesine bir kızı üzmekten çok korkuyordum
işin en doğrusunu söylemek gerekirse anamdan başka kimse bana bu kadar değer vermemişti
bende kızı seviyordum
be pezevenk o zaman nedir bu afra tafra tripler diyeceksiniz
evet haklısınız. bende bilmiyordum
-iyi geceler demeyecekmisin diye bir mesaj daha attı
-iyi geceler yazdım sadece
-geri gelemez misin dedi
-yarın görüşürüz dedim
-lütfen dedi

  **o kadar da abartmaya gerek yoktu amk. tamam yeter işte affettik. bokunu ne çıkarıyon o kadar kavganın üstüne romantism gider mi.gerçi amk. cavırlarında bu olaya make up sex diyorlar ama.ben türküm amk.
-iyi geceler ebru dedim.
-iyi geceler kelebeğim dedi
geceyi tamamladık
ertesi gün kalktım. ceyhun piçini bulmam lazımdı.ama piç çoktan gitmiş amk. okumaya
bu arada sınavda yaklaşıyordu
ben hiç sınava çalışamıyordum. arasıra o hazırlık test kitaplarına bakıyordum o kadar
sonra içimi bir korku daha aldı
bu kız bir yeri kazanıp gidecekti elbet
ya ben??
gitsem ne olacaktı
anada para yok baba da para yok. bende birikim yok. günlük kazan günlük ye.
başka bir şehire gitsem yurt parası nı boşver alanyaya geri gelecek birikim bile yoktu.
hani önümüz yazdı turizm biraz daha canlanır biraz para biriktirebilirdim ama
yetmezdi piçler.
ben pederinden yardım almadan okuyan çok az piç tanıdım.
ama askerlik de geliyordu.en azından sınava girip açık öpretim yapmalıydım.
ebru ertesi gün geldi
oturduk konuştuk
ona durumları anlattım
ilişkinin devam edebilirliğini sabrının sınırını sordum
-yeterince sevmiyormuş gibi mi görünüyorum dedi
evet seviyordu ama araya uzun ayrılıklar girecekti.
turist kızlarından biliyordum bu muhabbeti.
yazın gelir sikersin.
sonra bir kaç e mail.bir kaç telefon bir süre yazar sonra gider başkasını bulur
aynı şeyin ebruda da yaşanmasından çok korkuyordum
-birbirimizi üzmeden en mantıklı olanı yapalım. ayrılmak gerekiyorsa seni üzmemek için razıyım dedim

  ---kaç gündür bunun peşindemisin kelebek.bu muydu amacın. düşüne düşüne bu mazeretimi mi buldun.tek biz mi olacağız uzantan seven sevmiyorsan açık açık söyle dedi
bak sen. şimdide ben yanlış anlaşıldım.eh amk.
vay amk. çok hoşuma gitti lan bu tavrı. yarram aldın mı cevabı dedim kendi kendime
ama dur lan en azından yanlış anlaşılmadan kurtulmam lazımdı.
uzat elini dedim
uzattı istemeyerek ve kızgın halini devam ettirerek
-göhsümün sağ tarafına götürdüm. sence yalan mı söylüyorum dedim.
salak değil ki amk. kız.
kalp öbür tarafta değil mi senin dedi
doğru cevabı gözlerimde aramalıydın dedim.
şöyle hafiften gülümseyerek baktı.
buydu olay beyler karı kız milleti kandırması en kolay millet.
dedeler demiş.
atmasını bildikten sonra tüfeğin atmayanı ,istemesini bildikten sonra avradın vermeyeni yoktur.
-bak dedim. seni bu kadar sevdim. senin yaşadığın acıları en iyi senin gözlerine bakarken onu görürek anladım.
başkaları benim gözlerime baktığında senden kalmış acıları görmesin. dedim
kafamı iki elinin arasına aldı çenemi hafif kaldırıp gözlerime baktı. söz kelebeğim dedi
vay amk. dükkan bu kadar romantizm çok fazlaydı. biri görse makara yapar amk. liseli aşıklar gibiydik   **bir kaç gün devam ettik böyle. sonra seni eve davet etsem gelirmisin dedi
sizin eve mi dedim
evet annemde babamda seninle tanışmak istiyor dedi
ben zaten babasıyla tanışmıştım.ama kız bilmiyordu tabi
o yüzden basit bir mantıkla eğer kızın babası da istiyorsa o zaman sorun yoktur dedim.
ama ben utanıyordum
başka zaman dedim
ısrar etti.
sürekli senden bahsediyorum. merak ediyorlar seni dedi
ya olmaz şöyledir böyledir dedimse de ikna edemedim
ertesi akşam a davet edilmiştim bile.
çalıştığım hediyelik dükkanından. masa üstü üfleme camlı üçlü bir mumluk aldım. çok şık birşeydi
eve gittim mesaj atarak ebruya.
kapıyı açtı
içeri girmeden ürperdim
o neydi amk öyle.bir apartman dairesi bu kadar lüks nasıl olabilirdiki elimdeki hediyeden utandım amk etraftaki aplikleri görünce
sıcak bir karşılama oldu
biladeri de iyileşmiş.
bilirsiniz tüm gözler üzerinizde herkes size bakar. yarrak gibi ağzından ne çıkacağını bekler
yediğiniz yemekten bile zevk almazsınız sıkıntıdan
ama çok hoş karşıladılar
artık ebru benim hakkımda ne anlattıysa onlara
-soracak pek fazla birşeyimiz yok ebru herşeyi anlatıyor sağolsun dedi annesi
eh amk ebru artı ben kıpkırmızı
zaten tedirginim sayın valide bu kadar gelme işte üstüme

  ---kızın babası çok piç bir gençlik yaşamış görmüş geçirmiş kral adama benziyordu
muhabbet döndü dolaştı. üni sınavına geldi
nereyi istersin gibi bir soru geldi babasından
şimdi boka sarmıştı muhabbet. ebru da tedirgin oldu bu sorudan ama o da gerçekten istiyordu benim bir üni de okumamı
henüz karar vermedim. sınav sonucuna göre değerlendireğim dedim.
vakit bulabiliyor musun sınava hazırlanmaya dedi
ebru rahat bıraktığı zamanlar evet dedim
o zaman hiç çalışamadın dedi babası
gülüşmeler falan derken ortam yumuşadı
yemeğe geçelim dediler
hem yemek hem muhabbet devam etti. kızın annesi de ne yemekler yapmış amk. harbi fakir piçiymişim o gün onayladım
yemek bitti salona geçtik
durum öncesini aktarıyorum. ebru benim maddi durumun kısıtlı olduğunu üni de para ihtiyacımın olacağını bu yüzden açık öğretim okuyacağımı anlatmış
bayanlar da mutfakta kahveyle uğraşırken kızın babası
-sana birşey soracağım anlatacağım ama yanlış anlama lütfen dedi
-buyrun dedim
-biz dedi çok şanslıydık anamız babamız zenginmiş onlardan bize kaldı dedi.ben elimden geldiği kadar diğer insanlara hep yardım etmeye çalıştım maddi konuda dedi
hemen sözünü kestim
yanlış anlamaya başladım. devam senaryosunu biliyorum. sağolun iyi niyetiniz için.ama hayır teşekkürler dedim
sizde anladınız dimi lan piçler anlatmaya gerek yok amk.
-bitirseydim dedi
-sözünüsü kestim kusura bakmayın dedim devam ettim

  ---maddi yönden doymuş olduğunuz belli. dedim sağa sola bakarak.
ama manevi yönden de çok doymuş birisine benziyorsunuz. bana çok iyi davranmanızdan bu sonucu çıkardım. ayrıca misafirperverliğiniz için de teşşekkür ederim. size zaten ebru için bir söz verdim ama illaki birşey paylaşmak istiyorsanız bu sevginizi böyle devam ettirin yeter bana dedim.
-bunu bence bir daha düşün. sana borç vereceğim sonra kazanıp bana geri vereceksin dedi
-lütfen dedim. sağolun.bu kadarı fazla olur.siz benden ebrunun alacağı kararları etkilememi istediniz.ama sizden borç alırsam benim ebruyla ilgili alacağım kararlar değişebilir dedim.
adam öküz değildi anladı. para baskısı altında aşk olursa zoraki sevmeye devam ederim demek istediğimi
ama samimiyetinize inanarak teşekkür ederim dedim
unuttuk o zaman bu konuşmayı dedi
unuttuk dedim.
içeri bağırdı nerde kaldı kahveler diye.bir nevi artık konuşma bitti getirin kahveleri sinyali gibi gelmişti bana bu
suratım düştü. beyler incindim içten içe. tamam eyvallah beyamca kötü niyetle teklif etmedi ama ...
belli etmemeye çalışarak sahte gülümsemelerle devam ettim.
-anneni de getir birgün oturalım dedi annesi
yaa amk. anneme bu söylenir mi.annem gitmez ki zaten.
ne diyecem sevgilimin annesi seni çağırıyor mu diyecem. bacaklarımı keser önce okulunu oku diye.
tamam ebru benim annemle bende onun ailesiyle tanışmıstım yeter amk bu kadar samimiyet şimdilik
-inşallah dedim.
bu arada kzın biladeri piçosu tam bi ps hastası yemek bitti direk odasına gitti. içerden sesler geliyor. futbol oynuyor piç. bizi siklemiyor bile
üç beş muhabbet daha yapıp izin istedim.
yine gel dileklerini belirttiler.
annesine babasına teşekkür ettim. ebru bende geleyim aşşağı kadar dedi
sen bilirsin dedim
aşşağı indik apartmanın giriş katında ki koridorda durduk...

  **babası ile konuştuklarımızda ebrunun da parmağı olduğunu düşündüğüm için ebruya rahatsızlığımı belirtmek istedim ve
koridorda elini tutarak yürümesi englledim
ne oldu dercesine bana baktı
-sen burdan dön istersen yukarıda gecenin kritiğini yapmak için seni bekliyorlardır dedim

  **hiç birşey olmamış gibi yaramaz kız bakış ve gülümsemesi ile
-önce ikimizin bir kritiğini yaparız diye düşünmüştüm halbuki dedi
derken de sarıldı
-ebru her gece ilişkimizin kritiğini yaparken mutluca iyi geceler dileyebileceğimize emin misin dedim
-onu bilemem ama her gece hala senin kız arkadaşın olma mutluluğunu istiyorum kelebeğim dedi

  **içimdeki sebebsiz korkulara bir yenisi daha eklenmişti.bu kız beni çok seviyordu ama ya bu hevesi birgüm biterse onun bana olan ilgisi beni ona iyice bağlıyordu.bu sözleriyle kırgınlığım biraz geçti
romantizmin amına koymak bu olsa gerek
-yeter mi bu kadar kritik gideyim mi dedim.
-bir yere gidemezsin dedi ellerimi tutarak ve dudağını büzerek

  ---korkma bir yere gidemem ki sadece kalbinin hücreleri arasında yer değiştiririm dedim
nasıl böyle sözler söyleye bildiğimi yıllardır gönlümdeki beklenen sevgiliye hasret olarak yorumluyorum. yoksa daha önce duyduğum vaya kullandığım cümleler değildi.
-yürüyelim mi biraz dedi
-yok üşürsün böyle dedim
-sen sarılıyorsun ya işte dedi.   ---sadece kalbini ısıtmayla olmaz bu iş dedim
-esas sensizken üşüyorum ben deli dedi
beyler o böyle konuştukça nasıl sevineceğimi bile bilemiyordum. gülmeyi karıştırır oldum amk. yüzümdeki mimikleri tekrar gözden geçirmem gerekti. dudaklarım suratımda garip yerlere gidiyordu
vay amk. aşk ne güzeldi lan

  ---yok burası iyi gelen geçen komuşulara yakalanmazsan sorun yok dedim
-ne yaparken yakalanmazsak dedi gözlerime o nasıl bir bakışsa bakarak
sen kaşındın diye düşünerek
-böyle dedim ve yaklaştım dudaklarına
eh geciken otobüslerini sikeyim onun da canına minnetmiş

  **ve dudaklarımız birleşti. kendimden geçtim beyler. sanki bir senedir açım da annem kuru fasulye pişirmiş.o derece
daha önce turist kızlarla benzer öpüşmeler olmuş ama hepsi yatakta son bulmuştu
5 dakika civarı öpüştük.ama bu farklıydı. nasıl diye sormayın farklı işte amk.
yanlış anlayanın götünü sabri reyiz siksin ama sikim bile kalkmadı. nefessiz öpüşüyor olmamıza rağmen
derin bir oh çekerek ayrıldım dudaklarından ve
-ben gideyim artık yoksa kötü şeyler olacak dedim piçce gülerek
-deli diyerek güldü. orta şiddette karna da yumruk salladı
-deli senin delin güzelim diyerek

  **kendime çektim ve bir kez daha öptüm dudaklarından karşılık beklemeyerek.
iyi geceler bile demeden göz kırparak döndüm kapıya yöneldim
onda bir hareket yoktu. kapıya geldim. hala bekliyordu aynı yerde
ben beklerken kapıya geldi
ben ona bakarken
-öpmeye mi geldim sandım misafir uğurluyorum hadi dedi. elini sırtıma uğurlarcasına koyarak
vay amk. gülme krizine giriyordum karnımın içinde güldüm.
-sen bilirsin dedim. imalı imalı bakarak

  ** apartmanın dış kapısında kaldım bu arada.o bana göz kırptı bu sefer
bende ona bir öpücük gönderip gittim
sınava 20 gün civarında birşey kalmıştı.
bundan sonra atacağım adımlarda daha dikkatli olmam lazımdı.
beni ve ebruyu riske atacak herşeyden kaçınmalıydım.
onu üzecek ve aklını sürekli bende bırakacak imzalardan kaçınmalıydım
sınav gününe kadar olan her buluşmamızda onu sınava motive etmeye çalıştım
sanki ben girmeyecem amk. sınavına
aklıma takılan ufak soruları bile sormadım kafası karışmasın diye
mesela ceyhun ona hala mesaj atıyormuydu
bu süre zarfında ben eve tekrar davet ettiler ama sınav sonrasına salladım.
bende ufak ufak daha fazla test çözerek kendimi sınava hazırlamaya çalıştım
ebru her ders çalışma arasında mesaj atıyor her sıkıldığında da buluşmak istiyordu
yüzde 70 i civarını salladımsada bende özlediğim için geri kalanında buluştuk
bu buluşmalarda garip şeyler konuşmayıp. sevdiğini söylediği zaman bende
o öpmek isterse abartmadan karşılık vererek öpüştük
bir ara ondan soğuyor olduğumu düşünsede sınavdan sonra ne isterse yapacağıma söz vererek ört bas ettim
sınavdan bir gün önce beraber hangi okulda sınava gireceksek o okullara gittik
sanki bilmiyoruz amk.
ebrunun buluşma bahanesi işte
birbirimize şans kalemler aldık bir kırtasiyeden
akşam a kadar beraberdik.,
o biraz daha beraber olma konusunda ısrar etsede
ben onu benim için ,kendin ve aileni tatmin edecek bir sonuç al diyerek gönderdim
sınava girdik

  **o hemen mesaj gönderdi
nasıldı diye. fena değil dedim
ben onunkini sordum.iyi gibiydi dedi
öğlen 12.30 civarı babam beni aldı nerdesin gelelim mi yemek yeriz beraber dedi
babası ile olmasından dolayı pek yanaşmadığım için.
eve gideyim sonra buluşuruz dedim
ama söz vermiştin ne istersem yapacaktın diye yine bir mesaj geldi
o hakkını bununla mı kullanacaksın dedim
iyi tamam off yaa dedi
tamam tamam gel hadi dedim okulun önünde olduğumu belirterek
geldiler. arabadan hemen indi sarıldı
lan baban direksiyonda ne yapıyon amk. yavaş biraz herifi kızdıracaksın tüfekle kovalayacak bizi amk.
-nasıl geçti canım dedi
-sınavı konuşmayalım lütfen dedim
-tamam gel babam bizi bırakacak dedi
-yürüseydik dedim
-annemle kardeşimi alıp otele gideriz dedi
-siz planı yapmışsınız bile dedim
otele gittik. tüm personel bu amcık kim dercesine bakıyor.
bilirsiniz otellerde patron kızına herkes hastadır. kimle çıkarlarsa çıksınlar beğenilmez jön
havuz barda ki masalarda oturduk

  **ben tabi yine çok gerginim
yemeği söyledik
ama yemek yerken ebru normalden biraz daha samimi davranıyordu
-yarın yüzmeye gelelim mi havuza canım dedi
canım mı?? dercesine baktım.lan yavaş ataya saygı biraz.ben zaten tırsıyom adam siktir edecek diye
-ben yüzme bilmiyorum dedim. canım kelimesi muhabbetin içinde kaybolsun diye
-ben sana öğretirim canım dedi
anası babasıda bişey demiyor.ben kız olsam biri babamın yanında onu dese, diyen mezar peder hapis
-bana öğretmeye çalışan bir kaç kişi benim yüzümden boğulma tehlikesi atlattı dedim
bu arada kzın biladeri de babasına soruyor. yüzme mi bilmiyormuş diye
-yok şaka tabi biliyorum dedim
yemekten sonra kardeşi kalktı.
babası işler için otelde bir yerlere gitti.
annesi ben ve kız kaldık masada
annesi de çok sevimli bir kadındı. bilindik zengin kadınlar gibi ne yüzündeki boyası fazlaydı
ne de çevredekilere kibarlığından ödün veriyordu. hanımefendiydi resmen
annemi sordu
belliki buluşmak istiyordu artık ama annem gelmezdi ki.

  -annem yazları yaylaya çıkar biraz daha serin olduğu için. dedemlerin köyüne gitti dedim
ebru atladı
-aa bizi de götürür müsün kelebek diye.
evet çok iyi olur diyerek destek verdi annesi
sanki evlendik biri karım biri kayınvalide amk. nere gidiyorsunuz bi durun.
-çalışıyorum zor ama sezon sonuna doğru gidebiliriz elma ve üzümlerin yetişme vaktinde dedim.
bu ana kız belliki bizim kabile ile de yakından tanışmak istiyordu.
garip bi durum beyler çok farklı iki dünyada yaşamış ailelerin kesişim evlatlarının
gönül meselesi ile iki aile tanışacaktı ama benim temsil ettiğim taraf pek de gurur duyulacak bir aile değildi
tamam aç değiliz açıkta değiliz ama onların hayatına bakınca daha bir gariban hissediyor insan kendini
annesi de lavaboya kalktı.
herkes bize bakıyor elemanlardan yada ben öyle hissediyorum
ama ebrunun umrunda değil içime girecek
elimi tutuyor
-annenin babanın yanında bari böyle yapma utanıyorum dedim
-biliyorum dedi
-nasıl biliyon dedim
-yüzünden belli oluyor dedi
-iyi bulmuşsun eğlenceyi dedim
-annem de çok tatlı olduğunu söylüyor utanınca dedi
ey allahım neler diyor.
-intikam almaya zorlama beni dedim.
-tamam özür dilerim dedi.
-bi de sevgi sözcüklerini yalnızken söylesen dedim
-kimden ne saklamaya çalışayım ki herşeyi biliyorlar dedi
-tamam ebru ne yaparsan yap dedim.
-kızma hemen dedi
-kızmıyorum alışamadım henüz anlayışlı ol dedim
surat yaptı tamam diyerek.
-sende üzülme hemen dedim
-o zaman bir öpücük borçluyum dedi
-veresiye çalışmam öpücük konusunda dedim
yuh amk orda öpecek engellemesem.
-burda olmaz dedim.
-gel oteli gezdireyim o zaman dedi
niyeti belli kıyı kenar bir yer bulup öpecek.
-ebru madem bu kadar paniksin benimle olma konusunda buraya neden getirdin. yalnız biryere gitseydik dedim
annemler istedi dedi

  **bu sırada babasıda anneside geldi. babası ilgilenemediği için üzgün olduğunu belirtip.
garsonu çağırarak bişey içip içmeyeceğimizi sordu
içim yanmış barda ne varsa içesim var alkol namına ama hanzoluk belirtisi olmasın diye su rica ettim
onlar da içeceklerini yenilediler
bi kaç otel hakkında konuştuktan sonra
müsade istedim işe gitmek için. bugün izin almadın mı dedi ebru
-yok almadım da erken çıkarım herhalde akşam dedim
-o zaman akşam buluşuruz dedi hem bana hem babasına bakarak
bişey de diyemedim.
-12 ye kadar izin dedi babası
-tamam ben sana haber veririm dedim ebruya vedalaşıp gittim
akşama doğru mesajı attı.ben hazırım seni bekliyorum diye.
gel dükkanda bekle ama uslu uslu oturacaksan dedim
tamam dedi hemen geldi
patron da sığır değil o kadar amk.
kızı öyle giyinip kuşanmış görünce
siz gidin isterseniz dedi
ben daha bişey demeden
ebru teşekkür ederiz dedi.
dükkandan çıktık
-nereye gidiyoruz dedim
-sen nereye istersen dedi
-sen karar ver dedim
bi tane türkü bar var oraya gidelim oturalım dedi
oraya gittik. canlı müzik 9 gibi başlıyordu. yarım saat erken gitmişiz
iki bira söyledik.
annesine mesaj attı bizimkisi şurdayız diye

  **genelde genç insanların geldiği bir yerdi. pazar olmasına rağmen
duyan gelmiş gibi kalabalıklaştıkça kalabalıklaştı
beklenmedik eleman kızın kuzeni de geldi.
bizi görüp masaya geldi
ebruyla selamlaşıp bana da merhaba dostum dedi
dostunu sikeyim senin samimi ol piç
artis tavırlarla oturdukları masaya jack açtırdılar
iki dakikalık keyfim o piçin yüzünden buz görmüş taşşak gibi çekildi
şimdi ebruya gidelim desem yanlış anlayacak bilmiyor ki amk o piçin tam bir piç olduğunu
ebru elimi tutarak biraz da hızlıca içiyordu.
sınavı kutlamaya gelmiş bir kaç ergen olduğunu tahmin ettiğim grup
daha 11 olmadan amı götü dağıttı
laf kavgası başladı
fırsat bu fırsat deyip kaldırdım ebruyu
dışarı çıktık
1 saat vardı ebrunun eve gitmesine
ne yapıyoruz dedi
dolaşalım biraz dedim
yürüdüğümüz yönde giderken o piç de geldi arkamızdan arkadaşlarıyla
bağırıp çağırıyor
durdurdum ebruyu o piçler geçsin diye
yanımızdan geçerken ebruyu lafa tuttu amk oğlu
siktirip gitsene işte
kız benim elimi tutuyor o sordukça soruyor yok sınav nasıldı yok şu böyle bu böyle diye
laf döndürdü dolaştırdı ceyhun şu üniversitede okuyor sen de girebilecekmisine getirdi piç
ne zaman ayrıldınız siz bu arada diye de soruyor kıza
tamam size de iyi geceler dedim
tuttum ebrunun kolunda ters tarafa doğru yürümeye başladım
ebruyu orda biryerde bırakıp o piçi öyle bir sikesim vardı ki tahmin edemezsiniz
-ceyhunla arkadaşlardı kusura bakma dedi
-bana onun ismini anma ebru dedim
-peki dedi
içimde kalan soruyu da sorma fırsatı buldum
-gönderiyor mu hala sana mesaj dedim
-bi kaç tane daha gönderdi ama cevaplamadım dedi
-hani bana söyleyecektin dedim
-ama cevaplamadım ki dedi
kıskançlık krizi yine başladı bende
-ne yazıyor dedim
-özür filan diledi başka da rahatsız edici birşey söylemedi dedi
-yalan söyleme dedim
aman demez olaydım. bana ne dersen de ama yalancı deme dedi
bastı gitti.
orospu çocuğu ceyhun uzaktayken bile zarar veriyordu bana
koştum arkasından
-dur dedim
durmadı
-ebru dedim
sallamadı
tutmak zorunda kaldım kolundan.
tamam özür dilerim dedim
özrünü de istemiyorum. seni de.yalancı olduğuma inanıyorsan seni sevdiğime de inanmıyorsundur bırak kolumu dedi
yine gidiyor
-ya tamam desemde
peşinden yine koşturdu
yine tuttum kolundan
-onun yüzünden ayrılacakmıyız şimdi dedim
-onu sana sormak lazım dedi
özrümü yineledim
-bana inanmıyorsan bırak unutmaya başlayayım dedi
üste çıkma politikası uygulayarak
-hani bana vaktinden önce haber verecektin dedim
-kelebek aramıza girmesini istemiyorum.ben unuttum sende unut dedi
-tamam dedim. biraz üzgün üzgün baktı bana
-eve kadar yürüyebilirmiyim seninle dedim
-ben kendim giderim dedi
zorla ikna edip ev mahaline geldik
apartman girişine kadar yürüdük sessizce
ben durdum o bir iki adım daha attı
-tamam fazlasını haketmedim zaten iyi geceler sana dedim
-iyi geceler dedi. yüzüme bile bakmadan içeri girdi.
sinirden kafayı yedim
şimdi yapılacak birşey vardı o piçi bulmak

  ** ebru hanım bize tavrını yaptı.o sinirle bende o piçi bulmak için geri döndüm.
zaten yürüyebilceğiniz bir barlar caddesi var.o saatte
bu arada da telefonu kontrol edip duruyorum ebru bişey gönderdi mi diye ama yok
piçi bir barın dışında telefonla görüşürken gördüm
gittim yanına başında bekledim
iki arkadaşı da onu bekliyor
-bir tanesi hayır mı bilader dedi
hiç siklemedim.
-oop sana soruyom dedi
yine siklemedim.
bu sırada telefon konuşması bitti lavuğun
-oo dostum naber dedi
-iyi dostum senden naber dedim. derken neresine vursam diye hesap yapıyordum
ama
-ayrıldınız mı ebruyla yoksa yalnızsın dedi
durdum. vurmaktan vazgeçtim.
ulan bu piçler tezgaha düşürmeye çalışıyordu beni
belliki bir komplo vardı. yada ben öyle hissettim
aklımdan geçenler
1.ebruyla aramıza ceyhunu sokup ebruyu benden soğutmak ve ceyhun ismini sürekli tazelemek
2.benim bu piçi iyice dövmemi ve bu durumdan önce piçin ailesinin sonra ebrunun ailesinin
en son da ebrunun haberi olmasını sağlayarak üzerime serseri kavgacı ve barbar sıfatlar yakıştırmalarını
düşünüyordum
haksız olmama ihtimalim çok yüksekti çünkü o denyo ne sikime gelipte öyle birşey söylesin ki.
konuşmaya cevap vererek devam ettik

  ---yok ayrılmadık çok mutluyuz dedim
-ayrılırsınız siz moruk o kız ceyhunu seviyor hala dedi
-helal olsun sana aşktan anlıyorsun dedim
-sen niye geldin paraya mı sıkıştın yoksa dedi
resmen kaşınıyordu piç oğlu piç
-dost değilmiyiz gördüm selam vereyim dedim
-tamam hadi aleyküm selam görüşürüz dedi
-mutlaka görüşecez dostum dedim.
gitti lavuk ben sinirimle kaldım.
birşey yapamamaktan kudurma bu olsa gerek
şeytan dürttü sikerim ebruyuda aşkınıda ızdırabını da git göm şu amın oğlunu yere götü dışarda kalsın sadece
dedi ama uymadım şeytana herşeyin sırası vardı elbet
bu arada ebrudan hala haber yok
bi de bu çıktı şimdi amk. başımıza.
ne güzel sev'işiyorduk. nerden çıktı amk bunlar
ebru göndermedikçe bende göndermedim mesaj.
sürdü de sürdü olay iki gün gibi bir zaman geçti
sonra dayanamamış olacak ki.
dükkanın önünden geçti içeri bakarak
gördüm içim yandı. yürekte bir cızırtı meydana geldi
kapıya çıktım arkasından baktım
köşeyi döndü
arkasından gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken
dükkanda yalnız olmam sebebi ile gidemedim
5 dakika sonra tekrar köşeden göründü yine dükkanın önünden geçecekti
bende dükkanın önünde yerimi aldım gözlerimi sadece ona dikerek
o sadece bir kere baktı o da köşeden dönünce
kafası önde yürüyerek iyice yaklaştı
geliş açısı dükkana girmeden pas geçecek bir haldeydi
onun yoluna durdum
buyrun hanımefendi dedim. dükkanı göstererek
baktı ama konuşmadı
iki gündür işler çok kesat gönlümde dedim
hala kızgın gözlerle bana bakıyordu
yeter artık dercesine baktım bende ona
sonra bir adım yana açıldım
sen bilirsin dedim
gitmedi durdu

  duygu salyalarını yutkundu ağzındaki.bir adım atmaya yeltenir gibi oldu
tuttum kolunda hiç birşey demeden
-gidersen bir daha gelme dedim
bu neydi amk.yaa sinirim iyice arttı. sanki 10 tane karıyla grup yaparken yakaladı beni.
-tamam sevdik kıskandı abartma bu kadar dedim
-hep böyle mi olacak dedi
-valla kusura bakma ceyhun hayatında olduğu sürece böyle olacak dedim
-ama ben bişey yapmıyorum ki.hem inanmıyorsun bana dedi.
-inanmasam durmazdım yolunda. al şimdi de çekildim dedim
-ben seni o kadar seviyorum sen gitmeme bile bu kadar kolay izin veriyorsun dedi
-seviyordun da iki gündür neden hasret bıraktın kendine dedim
-sende aramadın dedi
-ne bileyim öyle surat yapınca o gece dedim. gerçi suratın hala aynı dedim.
suratındaki ifadeyi biraz değiştirmeye çalışırken istemsizce
-özledin de mi geldin yoksa dedim
-özlemedim dedi
-hala yalan söylüyorsun ama dedim
-tamam bu yalandı dedi ama diğerleri doğru sana hiç yalan söylemedim dedi
-tamam biliyorum. sarılsak mı ne yapsak özledim seni dedim
ne tatlı bir gülümseme geldi suratına bilemezsiniz.
küçük bir çocuk açlıktan ağlarken meme görünce sevinmesi gibi bişeydi
işte lan sevdiğim kız buydu amk
sarıldık bi kaç saniye sonra dükkana girdik karşılıklı seni seviyorumlarla beraber
babasına telefon etti. benim yanımda olduğunu söyledi.
gece dükkanı kapatıncaya kadar benimle kaldı.
bu arada bana yardım bile etti. bazı malların tozunu alarak. silerek falan
o kadar süre onunla kalıp öpüşmeden durmak bir hayli zordu ama dükkanda da öpülmezdi amk
bu durumu
-dükkanı kapatsakmı bir beş dakika diyerek dile getirdim
-erken değil mi dedi ne demek istediğimi anlamayarak
-yok geç bile kaldım dedim
-nereye dedi
-dudaklarına dedim.
-sabredersin herhalde dedi
sabrettim. dükkanı birazcık erken kapattık
ve çok zula genelde aşıkların gittiği bir yere gittik.4 birayla
hava da da yaz havası vardı gece olmasına rağmen oldukça sıcaktı.
o heyecanlıydı ben heyecanlıydım.
yıllar geçmiş gibiydi öpüşmeyeli...

  **oturduk bir yere
açtık biraları. şerefe dedik ben içmeyi beklemeden sorgusuz sualsiz dudaklarında buldum kendimi
her zamanki gibi dudakları bal kıvamındaydı
bu defa her defaki öpüşmeden biraz daha farklıydı
farklı olan onun biraz daha şehvet dolu öüpüşmesiydi
onun bu halleri beni de azgınlığa sürükledi
oturduğum yerden dizlerimi kontrol edemez oldum
tir tir titriyordu. karda mahsur kalmış dağcılar misali.
bir süre böyle devam edince haliyle elim ayağım rahat durmaz hale geldi.
başka bir deyimle götüm başım oynamaya başladı. parmaklarımın dokunduğğu noktalar ensesinde aşşağıara doğru inmeye başladı
amk.o kadar turist kız tecrubeme ragmen çok farklıydı.
bir ara nefessizlikten olsa gerek durur gibi olduk ama aklım başka yerlerdeydi
daha bir yudum bile almadığım birayı 4 5 dikişte bitirdim
yuh dercesine bana bakarken o da bir kaç ufak yudum aldı
benim birayı hızlı içmemin sebebi ise alkolün nimetlerinden yararlanıp
daha rahat olabilmekti
ama birayı içerken hadi bırak şunu da devam edelim öpüşmeye der gibi
elimdeki birayı alıp kenara koydu ve tekrar devam ettik

  **evet alkol işe yaramıştı ama sadece psikolojik olarak bir biradan ne olacak amk. yıllarca barmen olarak çalışmış adama
ya bana öyle geliyordu yada ebru beni baştan çıkarmak istercesine öpüyordu
evet amk baştan çıktım.
başı siktir et kendimden çıktım
insan o kadar azar mı amk.
cezaevinde 31 sene yatıp geneleve koşarcasına hızlı hareket etmeye başladı ellerim
bacaklarında başlayan yolculuk yukarı çıktıkça tedirgenleştiriyordu beni
elim sıcaklığı hissetmeye başladığı an başka bir sıcaklık yüzümde belirdi
şamarı yine yedik beyler. karekter farklı ama şamar aynı şamar oğlanı olduk amk
evet beyler tokatı atıncaya kadar ona göre sonra benimde katılarak bana göre de olan ''fazla ileri gitmiştim''
amına koyduk mu öpüşmenin koyduk
tokadı yedik mi yedik
kendimizi nasıl affettiririz diye düşünmeye başladık mı başladık
öpüşmenin tadı damağımda kaldı mı kaldı
be yarram ne vardı o kadar abartacak o zaman
cevapsız sorular işte beyler
-abartma kelebek dediğini duyar oldum ebrunun ben bunları düşünürken
-sen de o kadar güzel öpüşme demişim malca
-evleninceye kadar öpüşmeyelim o zaman dedi
bu önerge aklımda kalan bir soruya netlik getirmişti beyler

  **bu kız bu konuda bu kadar hassas ise öteki piçle neler yaşadığına da açıklık getirir gibiydi ama sadece düz mantık tabi.ama çok yüksek ihtimalle kız hala anadan doğma duruyordu
ama işin diğer tarafında bana o zamanlar çok korkunç gelen bir söylemde vardı
evlenmek!!
yuh amk ne evlenmesi daha okul var askerlik var.hem babasına söz verdik.
evlilikten büyük karar mı var amk. hayatta
hayatını severek teslim ettiğin kişilere bir nevi götünü dönerek yatıyorsun.
e kalkarsa mal din iman tanımadan sikerler beyler
evlenmek tamam lafa karıştırılıp kandırılması basit bir konu ama işin daha realistik bir tarafı daha var
evleninceye kadar!! lafı
basit bir hesap yapalım
bu kız hiç kalmadan mastır yapmadan 4 sene okuyacak. bende açık öğretim okusam.bir sene civarı askerlik muhabbeti. düğün hazırlığı falan derken
kuyruğun üstünden bile baksan 6 sene var
evet beyler 6 sene sex yapmadan yaşamak
bi de eskiden o kadar tadını almışken
yuh lan yuh amk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder