28 Eylül 2012 Cuma

anlatsam mı anlatmasam mı 20


**merhaba dedim sadece mesajda
iyi tatiller desem. nerden biliyor diye şüphe duyacak
kim olduğumu bilmediği için geri dönmeyeceğini biliyordum
benim amacım iletim raporunda iletildi yazısını görmekti
o yazıyı gördüm beyler
annesi yalan söylememiş eski numarasını kullanmaya başlamış tekrar
eski numarasını kullandığına göre
sim kartı kırılıp parçalanıp veya bozulmamıştı ki
bu da ebrunun telefonunu bilerek kapadığının kanıtıydı benim için
ikinci mesajı yazmadan önce planlar yaptım
bir kağıtla kalem alıp şema oluşturdum
tüm ihtimalleri düşünerek hesaplar yapmam gerekiyordu
başlık yaptım en üste
ebruya kelebek olduğum söylenecek
sonra ikiye böldüm
cevap verirse ve vermezse diye
her iki durumun altına da yapacağım şeyleri kabaca yazdım
mesela cevap veririrse 1 ne şekilde verebilir
normal konuşursa ne yaparım
konuşmazsa ne yaparım diye
yazdığım ihtimal ve karşılaşacağım durumlara vereceğim tepkiler o kadar çoğaldı ki ihtimallerden sayfa zinci saçına döndü amk
baktım iyice beynim sulanacak yazdım mesajı
-bu arada ben kelebek. hapisten çıktım haberin olsun diye
yine cevap gelmedi
bir saat kadar bekledim.
ses çıkmadı

** inanın telefonu açsa ne diyeceğimi hiç bilmediğim halde onu aradım
ikinci kez çalmadan meşgule aldı
bu durumda
-pardon sevgilinin yanında seni rahatsız ettim galiba
tarzında dokundurucu mesajlar yazabilirdim ona ama yapmadım
sakin olmak planınım bir numaralı kuralıydı çünkü
ne yapıp ne edip aklımı siken o nedeni bulmam lazımdı
sinirlenip tekrar tekrar arayarak telefonu tekrar kapatmasından
ve telefonu açıp ne var demesinden tırstığım için tekrar aramadım
bir şekilde onunla tekrar arkadaş olma ve görüşme olasılığım vardı
bunu düşünmeme ebrunun odasının hali ve annesinin söyledikleri etkili oldu
bekledim
ben ortaya buğday tanelerini serptim
kuşum gelip onları yiyecek
bende kafasına sapanla sıkacaktım zamanı gelince
beklemeye çekildim ki yapacak başka bişeyim de yoktu zaten
bir mesaj atar mı diye gece nerdeyse uyuyamadım ama yok amk
ertesi gün kalktım işe gittim öğlen civarı
bi kaç tanışma
kim kimdir nedir ne değildir anlattılar bana
bara girdim aynı gün başladım
hiç çekingen davranmadım beyler
bi elim sürekli cebimde telefonu yarım çıkarıyorum ekran görünecek kadar
bakıyom bi bok yok yine sokuyorum yerine
sonra yine çalışmaya devam
yalandan wc ye gidiyorum telefon bişeyler sıçsın artık kabız oldum diye ama yine yok yine yok amk
gece erken gönderdiler beni ilk günüm diye
eve geldim
oteli aradım ebrunun babasın
resepsiyonda ki elemana barı bağlamasını rica ettim
barmen panpaya
olm ben işe başladım. ebru istanbuldaymış. orlara gelirse haber ver. dedim
niye burda çalışmadın babası başka eleman almadı sen geleceksin
diye biraz kızdıktan sonra tamam dedi

** iyice bunalmaya başladığım döneme girdim
sanki sikimi kestiler de sikimin derdinden başka bişey düşünemiyordum amk
ne bok yersem yiyeyim ebru aklımdan çıkmıyordu
ertesi gün de işe gittim
herşey normal amk
çalış maaşını al
bi karı bu evlen koy gitsin ebrunun nedenlerine
ikinci seçenek
gez toz eğlen
tuttuğun karıyı sik
biraz durumu olan bi kız bul siktir git başka bir ülkeye
ulan bütün başka karılar bacı gibi gelir mi insana
götlerini başlarını oynatıyorlar sikimi siktir et taşşaklar bile sallanmıyor amk
ben bu haldeyken ebrunun bu kadar kailesiz oluşu
beni yavaş yavaş çıldırtmaktaydı ama sakin olmayı başardım çünkü
sike sike bana döneceğini biliyordum.en azından beni görmek isteyecekti bir gün
şeytan kulağıma ezberletti amk
git bul şunu
döverek konuştur sonra bas tokadı şimdi siktir git de diye ama
dayanamadım amk. yine mesaj yazdım
-en azından iyi misin onu söyle dedim.
-alanya da değilim. gelince haber veririm.
bu amk sadece bu yazıyor
-nerdesin ne zaman gelirsin. diye gönderdim.
-istanbuldayım.ben sana haber veririm dedi.
-tamam iyi tatiller sana. dedim.
biraz yumuşama geldi.ne zaman gelecek.ne zaman görüşeceğiz muammaydı ama duyduk işte amk bişeyler sevinmek lazım
ben yazmadım ona. ondan haber bekliyor moduna geçtim.
gece saat iki gibi mesaj geldi
-uyudun mu diye.

** evdeydim
-hayır düşünüyorum dedim.
-ne düşünüyorsun dedi
-senin ne düşünüyor olabileceğini dedim.
bi süre yine mesaj gelmedi bu durumda kuşu ürküttüğümüzü anladım
beynimi sikeyim uyumadım de geç topu ona bırak ne edebiyat yapıyon
-sen ne yapıyorsun dedim. ondan cevap gelmeyince.
dayanamıyor ki amk insan atıyor amk mesajını işte.
-antalyaya geldim.bi kaç gün burda kalıcam. dedi
tamam demedim.
başka hiç birşey yazmadım
amacım benden cevap bekleyip beklemediğini görmekti
1 saat kadar bişey yazmadım.
-uyudun herhalde diye mesaj attı onu da siklemedim. sonra gerçekten uyumuşum amk.
ertesi gün kalktım
-uyuya kalmışım kusura bakma işte yorulmuşum biraz dedim
geç mesaj atarak önemli değil dedi
böylece çalıştığımı öğrenmiş oldu. babasının yanında mı başka yerde mi onu mutlaka bana soracaktı yada annesine
çünkü babası ile görüşmüyordu. kardeşine de sorabilirdi ama aklına o gelmedi
-hayırlı olsun nerde çalışıyorsun dedi
bundan sonra geyik devam etti beyler.
ben hiç birşey yokmuş gibi hapise girdim
çıktım
sonra bir işe girdim. annem iyi babam iyi kardeşim iyi
gibi hiç ona laf sokmadan
hiç neden sormadan
normal bir şekilde konuştum
bu planımdı
o da bana yavaş yavaş canım sıkıldı alanyada
istanbula gittim kız arkadaşımın yanına (kız arkadaşı olduğunu söyledi ki bu iyiye işaret. istanbula bir erkek için gitmedim. demek istiyor)
beni eğlendirmeye çalıştı sağolsun ama orda da sıkıldım
alanyaya gelmeye karar verdim ama bilmiyorum işte bi kaç günde antalyada kalıcam gibi mesajlar attı
ben o böyle söyledikten sonra

** -inşallah geçer can sıkıntın dedim. neden sıkılıyor ne oldu diye hiç derinleştirmedim konuyu çünkü onu yüz yüze yakalamam lazımdı
mesajlaşmalar
nasılsın
işler yoğun mu
hava antalyada sıcak mı derken benim istediğim kıvama gelmeye başladı
kendiliğinden antalyada nerde kaldığını söyledi otel ismi olarak
iki gün böyle mesajlaştıktan sonra
bir gece saat 11 gibi seni arayayım mı diye mesaj attım. restoranda işler azaldığı için
-sen bilirsin dedi
arasam mı aramasam mı diye düşünürken. annem yayladan gelmiş. alanyaya inen bir araba ile beni aradı
ne oldu ne yaptınız falan filan derken annemle 45 dakika kadar konuşmuşuz
telefonu kapattım
gelen mesajı aktarıyorum
-mesajı yanlış kişiye gönderdin galiba dedi
-yok sana gönderdim. seni aramak istedim de annem aradı onunla konuştuk k.bakma dedim
-tabi kesin öyledir.iyi geceler dedi.
vay amk başka karıyı aramak istediğimi sandı
-valla ebru annem aradı dedim
-neyse tamam. benim uykum geldi dedi
-bana inanmıyor musun dedim
-anneni bari karıştırmasaydın yalanına dedi
delirdim amk.
restoranın şefine dedim
abi bana izin ver
ne oldu olm dedi
abi bi yere gitmem lazım idare edin lütfen yarın sabah 8 de gelirim dedim.12 de gelmem gerekirken
tamam dedi.
biraz da para verir misin abi dedim.
cebinden şimdinin parası ile 50 tl verdi


** otogara gittim antalya arabası bekledim o saatte
ebruya tek mesaj bile atmadım
yarım saat sonra antalya ya uğrayacak otobüsün birine bindim
otel yakınlarında indim taksiyle pazarlık yaptım
cebimde sadece geri dönüş parası kalacak şekilde ayarladım ama taksici olmaz dedi
yarım saat yürüdüm başka taksi durağında pazarlık yaptım
anlaştık otelin önüne geldim.
-otelin önünde bekliyorum gel. diye mesaj gönderdim ebruya
-hangi otelin antalyadayım dedi
-otelin ismi* nin önündeyim bekliyorum dedim
-şimdi gelemem dedi
-o zaman sen yalancısın demek ki bu otelde değilsin. antalyada bile değilsin belki
ben ispatlamaya geldim yalan söylemediğimi ta alanyadan sende bi kaç adım atarak ispatla dedim
5 dakika filan mesaj yazmadı
sonra
-hani nerdesin yoksun yazdı
blöf yapıyor amk beni gelmedi sanıyor
-aşşağı inmeden nasıl göreceksin dedim
-gerçekten geldin mi dedi
-tamam inandım. konuşmak istemiyorum. kapatalım konuyu dedi
-istersen gel istersen gelme aşşağıda bekliyorum dedim
-aşşağı gel ebru dedim
10 dakika sonra
günlerdir görmediğim
her geçen saniye daha da güzelleştiğini anladığım
hayatım son günlerinde sürekli gönlüme fauller yaparak
kırmızı kartı çoktan hakeden ama hep aşkın avantajına bıraktığım ebru(mu) gördüm
parmağında iki yüzükde duruyordu.

** yanıma geldi
o bişey demeden
telefonu çıkardım
bak dedim arama kaydını açtım.
annem yazıyor
detayları ve konuşma süresini de gösterdim
-hadi şimdi iyi geceler dedim.
döndüm gittim. arkamdan iyi geceler dedi
siklemedim
çünkü otobüslerin geçtiği yola çıkabilmek için 1 buçuk saat yürünmesi gerekiyordu tahminlerime göre
sike sike arkamdan da mesaj atacaktı
attı da
-k.bakma dedi
-ben sana hiç yalan söylemedim dedim
bir yandan da yürüyorum amk
-biliyorum dedi
-bilmiyorsun dedim
-biliyorum kelebek dedi
-bilmiyorsun ebru dedim
-inandım dedi
-hadi yalan söylemediğimi ispatladım da seni gerçekten sevdiğimi nasıl ispatlayacağım dedim
-onun ispatına gerek yok dedi
baktım konu yine derinleşiyor konturda hızla tükeniyor
telefonun şarjı da boktan bi tel olduğu için nerdeyse tükenecek.
-şarjım bitiyor. inanmıyorsan sana yakınken onu da ispatlayayım.iyi geceler dedim
telefonu kapattım
gerekli yürüyüşü yaptıktan sonra
2 saat kadar bekleyip
bir otobüse bindim alanyaya geldim
güneş doğmuş alanya.ya
otobüsten indiğim yerden bi de eve yürüdüm 30 dakika
dünyanın en sert bacak kasları bende değilse bile ilk bini zorlarım amk ebru sağolsun
duş aldım
üstümü değiştirdim derken
restorana geldim
patronda orda
olm manyak mısın git yat dedi
abi böyle böyle antalyaya gitmem gerekti gece uyumadım gider yatarsam kalkamam dedim
böyle bana faydan olmaz git yat akşam servisine burda ol dedi
sağol deyip eve gittim yattım
kalktığımda ebrudan tek mesaj gelmiş

** -alanyadayım. haberin olsun.
bu mesaja bana yazdığı için veya alanyaya geldiği için sevinmedim
bu mesajda yatan mesaj benim için önemli olan
düşüyorum kollarına kelebek
-hoş geldin yazdım
üstümü değiştirdim. işe gitmek için hazırlanıyorum
patron bana kıyak yapmış izin vermiş akşama kadar
karşılığını vermek için tamamen çalışma modu on
işe gittim çalışıyıyorum
gözüm telefonda ebru bişey yazar mı diye ama siklemiyor yine
müşteriler de kalkınca restoranın barını kapatıp dışarı çıkarken mesaj geldi
-pek sevinmedin galiba geldiğime diye.
şeytan diyor sok lafları götüne.ben alanyaya geldim yayladan sonra senin sikinde oldu mu da şimdi benim sikimde olsun..
plan gereklerine devam ettim
-hoşbulduk demediğin için ben seni pek memnun göremedim o yüzden yazmadım dedim.
-kafam çok karışık kelebek nerdesin dedi
buluşalım sinyali mi yandı lan
-işten yeni çıktım yürüyorum şimdi dedim
o bana teklif etsin diye


** -bende oturuyorum yorgun musun dedi
-hayır yorulmadım gündüz uyudum çünkü dedim
-biraz konuşabilir miyiz dedi
ara mı diyor yoksa buluşalım mı diyor anlamadığım için
-nasıl istersen dedim
-evden iniyorum şimdi kaç dakika ya gelebilirsin dedi
-önemliyse koşarım 10 dakika falan sürer dedim
-koşma bekliyorum dedi
gittim apartmanın önünde beni bekliyor
bir tokalaşma ile hakem atışı gerçekleşti
ben susmayı tercih ettim ilk konuşmayı da ona bıraktım
-biraz yürüyelim mi dedi
-sen bilirsin dedim
plaja doğru yürüdük
işin nasıl. yoruluyor musun gibi iş geyiği yaptı bana
bende sallama ve tek cevaplarla geçiştirdim
konu uzamasın da ana konuya dönelim diye
plaja indik dalgaların son vurduğu yere oturduk.
aramızda mesafe kaldı 30 cm civarında
bir müddet sustuktan sonra
-ee nasılsın dedim

** -bilmiyorum dedi.bu cevap en nefret ettiğim cevap olmaya başladı. anan zaaa dese bu kadar sinirlenmezdim amk
sustum yine
-kafam çok karışık kelebek dedi
-benim kafam çok sade hiç karışmıyor dedim
-nasıl beceriyorsun dedi
-umur listemde tek kişi var. gerisi umrumda olmuyor böylece karışacak bişey de olmuyor dedim
ayağa kalktı
kıyıya vuran küçük dalgalara ayaklarını şortuna kadar soktu
biraz dolandı denizin içinde
sonra bana dönüp
-ben başka bir eve taşınacağım dedi
-kafanı bu mu karıştırdı dedim
-hayır dedi
-hayırlı olsun dedim. konuyu biraz daha açsın kendiliğinden kiminle ve ne zaman taşınacağını söylesin diye. çünkü ben sorunca sapıtıyor amk
cevap vermiyor
-sağol dedi.
biraz daha sessiz kaldı
-nasıl olur sence dedi
-ne nasıl olur dedim
-başka bir eve taşınmam dedi
-ona yaşayıp kendin karar verirsin dedim
-hadi gidelim dedi
-nereye dedim
-sen konuşmak istemiyorsun anlaşılan dedi
-konuşuyoruz ya dedim
-soğuk cevaplar veriyorsun dedi


** baktım biraz kızmış gidecek amk
-ne zaman taşınmayı düşünüyorsun dedim
-bilmiyorum dedi
-yalnız mı kalacaksın dedim
-herhalde yalnız olur bilmiyorum ki dedi
-buldun mu ev yoksa araştıracak mısın dedim
-bakmadım daha dedi
-ailenin haberi var mı taşınacağından dedim
-henüz söylemedim. dedi
-nasıl tepki verirler ki dedim
-annem kabul etmez ama babamı bilmiyorum dedi
-benim de çıkmam lazım aslında başka bir eve dedim
-neden dedi
-kaç yaşıma geldim. askerlikte bitti.iş de buldum. artık annemlerle kalmam doğru olmaz sanırım dedim
-ne zaman taşınacaksın dedi
-biraz zaman var daha. borçlarım var onları ödeyeyim. kışın da çalışacak iş bulursam tutarım bir ev dedim
-sen kiminle kalacaksın dedi
-bilmiyorum ama çarşıya yakın bir ev olması lazım dedim
-benim ki de dedi
birimiz beraber kalalım mı dese diğeri tamam demeye hazır hale geldi muhabbet
-içecek bişeyler alalım mı dedim
-sen bilirsin dedi
-daha oturacaksak alalım dedim
-bilmem benim uykum yok ama dedi
-tamam o zaman hadi gidelim dedim
markete kadar gittik.

---ne içelim dedim
-barmen sensin ama bira olmasın dedi
-vokta mı likör mü olsun dedim
-votka olsun dedi
vokta ile limon aldım
bi kaç çerez cips de aldık
parasını ebru verdi.
plaja indik tekrar
bardakları doldurdum onun kini de biraz sert yaptım kendiminkine göre
ben hızlı içtim
o da hızlı içsin diye
ne istanbul muhabbeti açtım
ne neden böyle yaptın konusuna girdim
ürkmesinden korktuğum için
yan yana oturuyorduk ama
deli gibi sevdiğim
daha önce binlerce kez öpüp kokladığım kıza dokunamıyordum bile
oruç tutuyordum aşka karşı
çeşitli bahanelerle
denizin şerefine
yıldızların şerefine
alanyanın şerefine
mezun oluşunun şerefine
askerliğin bitişi şerefine diye kadeh kaldırdım hep
o bunların şerefine içerken ben onun son yaptığı şerefsizliğe içiyordum
hafiften kafasının çakırlaşmaya başlamasını
-denize mi girsem demesi ile anladım
-giderken girersin şimdi havlu yok üşütürsün dedim
-sen ne yapacaksın dedi bana
-bekliyorum dedim
-neyi dedi


** -gelecek görebileceğim birisini dedim
bozuldu biraz.
-ne var senin geleceğinde dedi
damara girip geçmişimizin verdiği kuvvetle onun dilini çözmeye çalıştım
-hayatımda bir kez yıldız kaymasına şahit oldum.tek bir dilek diledim. çok içten diledim.
başka birşey de gözüm olmadığını dileğime bile inandıracak kadar içtendi
dilekler söylenmez ama seni diledim.
gerçekleşti de
yıllarca dilek hakkımı ne kadar doğru kullandığımı düşündüm
dileğimden hiç pişman olmadım
başımı kaldırıp yıldızlara bakar göründüm çoğu zaman ama
aç gözlülük olmasın
benim zaten dileğim gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam ediyor başka dileğe hiç ihtiyacım yok diye
yıldız kaymasını hiç istemedim başka
ama şimdilerde farkediyorum da
ya eksik yada yanlış dilemişim dedim
-çok mu yanlış yaptım sana dedi
-senden tek bir şey rica etmiştim ilişkiye başlarken.bir şarkı vardı..
bana sonlarını dinletme o şarkının dedim ama
''seni görebildiğim yer rüyalar oldu.
deli diyorlar bana
ahh ayrılık''..dedim. şarkı melodisi ile ahh ı baya bi uzatarak

** ben gözlerine bakıp tepkisini gözlerinde görmek istedim
ama o bana bakmadı bakmak istemedi
belki utancından
belki de anlatmak istediklerin korktuğu için
hala dönüp bişey demedi. bunlara rağmen
konuşmuyordu amk
bu bu bu sebebten dolayı böyle oldu demiyordu
sarhoş olmasına rağmen konuşmuyordu
yüklenmeye devam ettim
-neyse sağlık olsun. elbet bunda da bir hayır vardır.
bir yıldız daha kaymasını beklerim.bu defa içten iki tane dileğim olur. biri kendim biri senin mutluluğun için..
ama yıldız kaymasını beklemeden bir duam var senin için
inşallah bende eksik yaşadıklarını tamamlayacak birini bulursun. dedim
yine konuşmadı.
amk insan demez mi bişey bunların üstüne. konuşmadı amk
dramaya devam mı etsem yoksa konuyu kapatsam mı bilemedim. çünkü tepki vermiyor sadece dinliyordu
ben de sinirden daha fazla içmeye başladım ki
dertli olan da benim zaten amk
biraz kafam dönmeye ve dilimden kelimeler daha rahat çıkmaya başladı
-sana bir hata yaptım da intikamını mı alıyorsun bu şekilde dedim
sustu
-artık beni istemiyorsun ama bensizliğin acısından korktuğundan mı böyle yapıyorsun dedim
sustu
-kurduğun hayallerdeki kişinin ben olmadığımı mı farkettin dedim
sustu
öyle bir susuyordu ki hiç konuşmayacak gibiydi
-beni başkası ile aldattın da onu mu söyleyemiyorsun dedim
aynı anda bana dönüp öyle bir tokat vurdu ki
zaten sinirliydim iyice kan beynime sıçradı
tuttum kolundan


** -senin gözünde bir gram değerim varsa.ne olursun anlat. neden böyle yapıyorsun dedim
-kolumu bırak kelebek dedi
bıraktım kolunu
-ne olursun anlat. yalan da olsa bişey söyle bana. dedim
-hala anlamıyorsun yok bişey. kafam karışık sadece dedi
-bak ebru benim de bir sabrım var. bana 1 hafta bekle sonra söyliyecem.ve şu kadar bekle henüz hazır değilim sana açıklamaya de bekleyeyim
ama susma. bana geçiştirme cevaplar verme dedim
kelimeleri yutmaya başladım bile sarhoş olduğum için
kafamda tek bir düşünce var
kelebek şu sebeten dolayı yaptım desin
geçerli olsun veya olmasın mazereti ya da gerekçesi
ebru siktir git diyecem bir daha suratına bakmayacam
-kafam karışık kelebek dedi yine
-hadi bitir de gidelim. senin uyuman lazım. belki bir daha ki konuşmamıza kadar geçen zaman seni biraz büyütür de markete gidip hangi çikolatayı
alacağına karar veremeyen çocuklar gibi davranmaktan vazgeçersin dedim
-sen git istersen ben oturcam daha dedi
nere gidiyon amk kızı orda bırakıp. düşman bile olsa kız bırakılmaz orda
sex on the beach fantazileri kuran onlarca abaza var plajda dolanan
5 dakika civarı uzandım
-yüzün acıdı mı dedi
-hayır dedim.
-ben seni hiç aldatmadım dedi. yüzü denize dönük benim ki ise yıldızlara
-böyle düşünmen bile üzücü dedi
doğruldum olduğum yere
dizlerimle önüne yürüdüm

** -öptüm kokladım seni. seni seviyorum dedim. ellerini tuttum kalbimi sana verdiğime adın kadar inandırdım seni.
gözlerimde aşkı gösterdim sana.bir sevgili ne yapması gerekiyorsa harfiyen uyguladım..
uçuyorsun mutluluktan. aşk a kurban olayım dedirtiyorum sana hep
tamam diyorsun. kelebek beni deli gibi seviyor
beni hiç bırakmaz bensiz yapamaza inandırıyorum seni
sonra gidiyorum. nereye gittiğimi neden gittiğimi söylemeden
senin bana ulaşmanı engelliyorum
bir süre sonra herşey normalmiş gibi karşına çıkıyorum
sen bana neden böyle yaptın kelebek ne oldu diyorsun
susuyorum hiç birşey demiyorum
kafanda ki neden sorusu git gide büyüyor
ama cevabı bilemiyorsun çünkü tek cevap bende gizli ve ben sürekli susmayı tercih ediyorum
nereye gitsen bu soru ile yaşıyorsun ama uğruna yaşadığın kişi ısrarla inatla susuyor
lütfen ebru
koy kendini benim yerime
kaldır şu elinin birisini ya el salla güle güle de sebebinle uğurla beni
ya da tut şu elimden otur konuşacaklarımız var de anlat herşeyi ne olursun dedim
biraz bana baktı
söyleyecek gibi oldu lan
tam heveslendim amk
sarıldı bana
-bilmiyorum kelebek dedi
-telefonu neden kapattın onu söyle dedim
-kimseyle görüşmek istemedim. dedi
-arkadaşların da mı kimse dedim


** -onlar alanyaya gelmişler. benden rica ettiler bizi dışarı çıkar diye. diğer alanyadan arkadaşlar da ne zamandır çıkalım diyorlardı
ikisini de aradan çıkarmak için gittim.bi nevi mecbur olduğum için mezuniyet nasıl geçti onu anlattılar neden gelmedin dediler. dedi
-hiç de mecbure benzemiyordun.bas baya eğleniyordun dedim
-orda somurtsam daha çok soru soracaklar.ne oldu neyin var diye.ben kimseyle konuşmak istemiyordum. sana bile anlatmadım
anlatacak bişey de yok aslında. biraz kafam karışık o kadar. dedi
-ne yapacağımı da bilmiyorum.ne diyeceğimi de.dedim
-yakınlarım da ol bırakma beni kelebek dedi
-ben gidiyorum dedim
-nereye dedi
-sana bir şey göstermeye dedim
-ne gösterceksin dedi
-bir sevgilinin en ihtiyacı olduğu anda yanında olmamak ne demek onu göstereceğim güle güle dedim
-gidemez sin ki dedi
-neden gidemem gaz mı veriyorsun bana dedim
-ben çok denedim.ama gidilmiyor. gidilse bile geri mutlaka geliniyor. dedi
-sen oyun peşindesin ebru. benim ne kadar sensiz kalabileceğimi denemeye kalkarsan
eski sevgililerinden bir kere gidip bir daha dönmeyen birisi olarak kalırım senin için dedim
-gidemezsin kelebek dedi
-gazına gelip gitmeyecem ebru. bitirmek istiyorsan başka yollarla açık açık söyle bunu dedi
-ben neden geri döndüm dedi


** -sen geri dönmedin ben buldum seni.ben yazdım mesajı. hapise girdim çıktım sen istanbullarda gezerken dedim
-neden eski numaramı açtım acaba dedi
-kafamda yeterince neden sorusu varken yenilerini ekleme ebru dedim
ona dönük kaldım bunu söylerken
o da bana dönüktü
bir süre baktık birbirimize
sonra saçma sapan bir yumuşama oldu bende
gözlerimi gözlerinden alamadım bir türlü
çok denedim kırpayım diye ama
yapamadım
o da bana baktı öylece
nere gitti amk beni sinir eden ebru
neden gönlüm birden yavşadı ona
niye kan yerine titreme yayıldı tüm vücuduma
niye yaklaştım ki ona biraz daha
o neden durdurmadı başını
neden yaz günü yağmur başlamadı neden dağılmadı hiç dikkatim gözlerinden
neden nefesi içimi ılıtıyordu
aynı anda nefes alıp aynı anda nefesi tutup aynı anda dudaklarımız neden birleşti
ellerim neden durmadı ki yerinde niye tuttum sıkıca ensesinden onu öperken
o niye saçlarımı yolarcasına kendine çekti beni
neden unutuldu birden
gitmeler
konuşmamalar
boşuna beklemeler
sonuçsuz düşünceler
susmalar
fazla sürmedi ayıldık
geri çekildik
benim unuttuklarım aklıma geldi
onun da kafasının karışık olduğu


** az gittik çok geldik
sevdik sevildik
sevdiğimizden emin sevildiğimizi umduk
görünce mutlu gidince ne oldu olduk
deli gibi severken ayrıntılarda kaldık
onun ayrıntıları bana dert
benim aşkım yine bana
koşmayı bırakmadım peşinden
ne zaman koşmaktan vazgeçecek olsam arkasına dönüp hep baktı acaba geliyor mu diye
bırakamadım onu yalnız
yalnızdım çünkü
anam babam kardeşim ve onda ibaret bir hayata soyutladım kendimi
inat ettim ne olursa olsun bırakmamaya
gönüllü kölesi oldum onun
ne derse onu yapıp nasıl davranırsa ayak uydurmaya karar verdim
sıvadım kolları emret sultanım dedim resmen
-ne yapalım dedim.
-gidelim mi artık dedi
-hay hay sen nasıl istersen dedim
kalktık yürüdük onun evine doğru pek de önemli şey konuşmadan
evin altına gelince
-herşey için teşekkür ederim dedi
-iyi geceler ebru hanım. dedim
yaklaştı sarıldı yanağımdan öptü
-iyi geceler dedi
gittim yattım yarın sabah yine iş
yine çalışma yine turist
artık ebru da olağan mesajları göndermeye başladı

** yoğun mu restoran. yoruldun mu
ne zaman çıkarsın. gibi
bende hepsine sade cevaplar verdim
iki gün sonra buluşalım mı teklifini yaptı kabul ettim
kısa ve ayak üstü bir konuşma oldu
-benim evden bir an önce ayrılmam lazım. kulağında olsun.ev bulursan haber ver dedim
-tamam ama neden bir an önce diye sordum.
ama tahmin ettiğiniz gibi cevap alamadım
hani o bana kulağında olsun dedi ya.ben bunu kendime görev olarak edindim.
neden biliyor musunuz. onun gözüne girebilmek ve onun için bişey yapabilmek adına
diyeceksiniz ki olm bu karı hak etmiyor ki amk mal mısın sen
evet amk malım. onun malıyım. gözüm başka bir şey görmüyor amk
ebru nokta bitti the end
başkası yok amk
bildiğim bilmediğim tüm emlakçılara sorarak 5 6 tane seçenekle ebruya ulaştım
-beraber bakalım mı işin var mı dedi
evet vardı amk. işe gitmem lazım dı ama yok dedim
bir tanesine baktık beğenmedi.
başkasına bakmaya geçerken ben geç kalmaya başlamıştım
uzadıkça uzadı muhabbet bende sıkıldım hemde işe geç kalma korkusu başladı
-bu güzel ebru dedim
tam beğenmemiş gözükmesine rağmen
-tamam bunu tutuyoruz dedi.
400 lira kira. evde eşya sıfır.
bomboş ev
o aslında dayalı döşeli istiyordu
ben işe gittim.
ben çalışırken mesaj gönderdi
-yarın evi temizlemeye gideceğiz annemle. diye
evi temizlediler.


**bi kaç eşya aldılar
elektrik su bağlantısı
bi kaç musluk arızası hepsini giderirken bana mesaj yoluyla bilgi verdi
1 hafta da 3 kere buluştuk hep ev nasıl oldu diye konuştuk
eksikler konusunda ben elimden geldiği kadar yardım ettim
orda bulursunuz burda iyidir diye ama maddi yönden sıfır yardım edebildim
1 hafta sonunda ebru eve taşınacak hale getirdi evi.
ben çalışırken mesaj attı
-ilk misafirim annem bugün diye
-ben ne zaman hayırlı olsuna geleyim dedim
-ne zaman istersen dedi
çalışmaya devam ettim
gece mesaj geldi
-.misafirimi gönderdim diye
açık bir davet vardı
-yeni misafire hazır mısın dedim
-yorgunum dedi
-peki iyi geceler o zaman dedim
-tamam şaka yaptım gel dedi
müşterinin birisinin masada unuttuğu gülü alıp evine gittim kapıyı çaldım
önce evden bahsedeyim.
2 oda bir salon
oldukça şık iç mimari
evdeki eşyalar yeni alınmış
koltuk takımı ve yatak odası takımı alınmış
mutfakta ufak tefek eşyalar
ve salonda tv var.
geçtim içeri hayırlı olsun sağol muhabbetinden sonra
-gel sana evimi gezdireyim dedi
her yeri gezdirdi. mutfakta da
-henüz dolap almadım. lazım olur mu onu da bilmiyorum ki dedi
-boş ver ne yapacaksın dolabı dedim
-neyse sonra bakarız ona bişey içer misin dedi
nedendir bilmem ama ben kendime dolap almayı görev edindim.
götümde don yok amk. kıza dolap alacam hangi parayla
big question mark amk
biraz oturduk


** ben gideyim artık dedim
sadece tokalaşmadan ibaret bir veda ile eve gittim
iyi geceler kelebek sağol yardımların için mesajına
ne yaptım ki mesajı ile karşılık verdim
ertesi gün kalkıp işe gitmeden önce ilk olarak
bir beyaz eşya mağazasına uğradım
taksit koşullarını öğrendikten sonra beni adam yerine koyup güvenecekler taksit yapmak için diye düşünürken
patrona gittim
yalan söyledim amk
dedim bizim evde dolap bozulmuş taksitle bir dolap almam lazım bana yardım et dedim
gel benimle dedi
tanıdığı birine götürüp kefil oldu benim adıma
ilk taksidi de kendisi verdi
ebruya mesaj atıp ne yaptığını sordum
dışardayım dedi
akşam 5 de evde olur musun dedim
muhtemelen dedi
eve servisden faydalanıp dolabı ebrunun kapısın önüne kadar çıkardık elemanlarla
abi fişi sok çalışır mı bu kuruluma gerek var mı dedim
yok abi biraz bekletin sarsıldı sonra sokun fişi çalışır dedi
onları gönderip kapıyı çaldım
kapının önüne dayadığım dolaptan ben gözükmüyorum amk
açtı kapıyı kafayı yana uzatıp beni gördü
-bu ne derken anladı ona getirdiğimi
-deli misin sen dedi
-arasıra evine geldiğimde soğuk bişey ikram edersin artık dedim
gülüşmeler sonrası ebem sikilerek dolabı biraz da sürüyerek ve ebrudan yardım alarak
mutfağa taşıdım
sik var amk adamları gönderiyon
yaz günü kan ter içinde kaldım
sarıldı bana sağol kelebek dedi
o sarılma ile
ne ödeyeceğim paraya yandım
ne de kan ter içinde kalışıma
yine oturmamı ve biraz kalmamı teklif etti ama işe gitmem gerekçesi ile durmadım
burda duş al istersen dedi ama
temiz kıyafetler olmadığı için onu da reddettim ve eve gelip üstümü değiştirdim
üstümü giyinip tekrar işe gittim
gece ben çalışırken mesaj geldi
-kelebek dolap soğutuyor. soğuk bişey içmek istersen gel dedi
-tamam çıkmaya yakın haber veririm dedim
rest. dan çıkıp dağıtılmış olan bahşiş paramdan bir miktar içecekle içki aldıktan sonra
ebrunun evine dayandım
hoş geldin dedi
içecekleri dolaba yerleştirdi
film hazırladım dedi
ama tek film değil masa da hazırdı. çerezler yaz meyveleri ve votka masada duruyordu
biraz aralıklı oturduk
film başladı
içtik
pek konuşmadık
ikinci cd yi takmak için kalktığında
daha yakın oturdu
on dakika sonra da elimi tutup omzuna attı bana yaslanarak izlemeye devam etti
film devam ediyordu dvd deki ama
ben kendi hayat filmimde başrol oyuncusu olan kendime
bir replik veremeyecek kadar suskundum
o ise ses sanatı değil görüntü sanatı yapıyordu filmimizde
başını omzuma koymalar
yerini elimi tutmalara dönüştü
film devam ederken
biz artı 18 filme başladık kendi aramızda
normalmiş gibi
sevgiliymişiz gibi
karı kocaymışız gibi gerçekleşti herşey
ebru nedenlerden bahsetmeyince mutlu gözüküyordu
ben gideyim demek
ona orospu muamelisi yapmak olacağı için
ondan komut bekledim
o duşa girdi. bunu fırsat bilip
üstümü giyindim
dışarı çıktığında giyinmiş haldeydim ki
-gidecek misin dedi
-gitmeyeyim mi dedim
-sen bilirsin dedi
ama kafasının karışık olduğuna gerçekten inanmıştım
çünkü saçma sapan bir ilişkiydi bizimkisi
fakir birisi değil ki amk ona dolap aldığıma teşekkür için benimle yatsın
eve gittim
ebruya çaktırmadığım bütün sorular kafamda artarak devam etti
neden üstüne neden biniyordu sürekli
neden böyle yaptı. şimdi neden böyle yapıyor diye
her gece evine gitmedim ama mesajlaştık
mesajlarıma tek kelime ile cevap vermeye başladı ki
bu ebrunun beni siklemediği anlamına gelir tanıyorum amk karıyı
bişey sorunca tek cevap verir
ya canı bişeye sıkkındır yada konuşmak istemiyordur
bende pek üstelemediğim için
böyle devam etti bir süre
beni evine davet etmedi tekrar
akşam iş çıkışı saatini sormadı
çıktın mı diye sormadı
bu durumda eve gelmemi istemiyor gibi gözüküyordu
bazen bende tek cevaplardan ve onun umursamamazlığından sıkıldığım için
ona mesaj yazmıyordum
mesaj yazmama sürem uzayınca nasılsın gibi ses vermemi gerektiren mesajlarla kendinde tutmayı başardı beni
ilk maaşı alıp
amcamlara ve arkadaşlara olan borçları kapattıktan sonra
babam ve kardeşime olanları tecil ettim
ikiside paran olunca verirsin önemli değil diyerek almayacaklarını söylediler.
maaş dediğin ne ki amk osurmayla parçalanacak don
çalışmaya devam ederken
ebru yine saçmalamaya başlayıp mesajları sıklaştırdı
evine çağırdı oturduk konuştuk havadan sudan ama nedensiz
sonra yine evime gittim yatmak için
yine birgün giderken
kış yaklaşmı şimşek vakti gelmişti
yağmur bana burda kal bu gece dedi
o gece orda kalışım
sadece kalmaktan ibaret olup el tutmasına bile gidemedi
3 gün sonra yine gel dedi yine bırakmadı yine kaldım
böyle bir süre devam ettikten sonra
kıyafetler orda kalmaya başladı
kıyafetler orda yıkanmaya başladı
duşlar orda alınmaya başladı
yemekler yapmaya başladım derken oraya yerleştim gibi birşey oldu
ben tüm kazandıklarımı eve gelirken birşeyler almaya harcadım
yine sevgili moduna girdik
ebru bir büroda işe başladı
-eve gideyim ben bu gece dediğim bir gün
-bundan sonra burda kal kelebek gitme dedi
-tüm masraflara ortak olursak kabul dedim
-peki dedi


** ama sezon bitti. işsiz kaldım
cepteki para 1000 lira civarındaydı
yani yattığım kış uykusundan ayı olmama yeterli yağ yoktu cebimde
her ne kadar siktir boktan bir şekilde olsada hayallerim gerçek oluyordu amk
ebru ben ve aynı çatı
cebimdeki 1000 lira beni baya götürür sanmıştım ama
ev kirasına ortaklık
ebruya hediye almalar
onu mutlu etmek için yaptığım yemek harcamaları
tüp gaz ot bok derken
15 gün bile sürmedi paranın ömrü
evet ben yine ben fakir piçi kelebek
messinin kazandığını kazansam da yine bitecek gibiydi zaten bende bu ebruya olan gönül eli açıklığından dolayı
iş bulmam lazımdı kışlık hemde
bomboş alanyada
işsiz o kadar genç varken
benim iş bulma ihtimalim
fenerin iki ikiyi
beşiktaşın 8 0 ı
cimbomun 6 0 ı unutması kadar zordu
ebru dert etmeden bana da belli etmiyor numarası yaparak bir süre durumu idare etti
ebrunun babasının oteline gidip çalışabilirdim aslında ama
ebru ile babasının arası bozuk gibi duruyordu
çünkü ebru annesi ile sürekli konuşmasına rağmen
babam nasıl diye sormuyordu bile
ben sorduğumda da boşver diye geçiştirdi hep
ebru da maddi desteği annesinden alıyordu
kendiside kazanıyordu zaten
bunların hepsini yazdım bir deftere
yapılan tüm masrafları yazdım
işim gücüm yoktu amk nasıl olsa
artık kafamdaki yanıtsız neden sorusu ile yaşamaya alışmış gibi gözüksemde ebru yokken
nedir ne değildir neden böyledir diye kendi kendime düşünüyordum
yazılı olarak çalışmaya başladım dersime
en baştan yazdım
konuşmaları hatırlamaya çalıştım
askerlikte ki tel konuşmalardan başlayıp
onun istanbula gelişlerini
benim ankaraya gidişimi
alanyaya gelişimizi
oynamak istediği oyunu
yaylaya gidişimi onun gelişini
yaylada olanları
ve sonrasını hatırladığım kadar yazdım
sonra tekrar tekrar okuyup aklıma gelenleri ilave ettim ki
yazdığım deftere not ilavelerinden götümün kıllarına döndü yazılar
ben bi bok bulamadım tüm bu yaptıklarına
günlerce sürdü yazmam ebrudan habersiz
tek cevabı verecek olan kişi ne o konunun açılmasını istedi
ne de aslında verilecek bir cevabın olduğunu söyledi
tüm ihtimalleri fırsat buldukça sordum
evin her tarafını aradım acaba bir ilaç mı kullanıyor hasta da ölecek mi diye ama yok
kendim gittim ben ölecem de haberim mi yok diye
şükür bende de birşey çıkmadı
ebrunun annesi ile konuştum sık sık
nedir ne değildir bişey öğrendin mi diye
onun tek bağladığı sebeb babası ile olan tartışması
eğer başka bir konu olsa şu an seninle aynı evde oturmazdı diye de destekledi kendi tezini
bende buna inandırdım kendimi
tamam dedim. bunlar babası ile bir nedenden dolayı tartıştılar bundan böyle yapıyor
tamam da amk benimle ne alakası var diye kendime sorduğum da
ulan yoksa benim yüzümden mi araları bozuldu diye düşünmedim de değil
ne olursa olsun. ebrunun babası ile bir kere daha konuşmaya karar verdim
ve oteline gittim.
ilk gidişimde bulamadım ve telefon açtım
nasılsınız iyi misiniz diye muhabbete girdim
-ooo kelebek nerdesin sen ya gel de bir tavla atalım dedi.
bi kaç soruya cevap bulurum umudu ile
ebruya haber vermeden babasının yanına gittim.
tavla oynamadık çünkü oteldeydik. zaten şakasına demişti eskileri yaad etmek için
ama konuştuk...


**beni karşılaması son derece samimi ve içtendi
bu adamın benim hakkımda kötü düşünüyor olma ihtimali bence hiç yoktu
peki ben neden gelmiştim adamın yanına sorulara yanıt bulmak için
adamın bundan haberi var mıydı yoktu
o halde adam ulan düştü kucağıma benden iş istiyor diye düşünebilir miydi evet
o zaman ne yaptım
-nasılsın kelebek dediği zaman
-iyiyim ... bey ne yapayım çalışıyoruz işte dedim.
aklındaki soru işaretini kaldırdıktan sonra
otelin işleri hakkında biraz konuştuk
söylenen çayları da içtik
ebrunun kardeşinden konuştuk okulundan konuştuk
benim ailemin nasıl olduğundan konuştuk ama
bana ebru nasıl diye sormadı
ebrunun annesi herşeyi biliyor
aylardır da beraber kalıyoruz ebruyla aynı evde hiç mi duyma şansı yoktu beraber olduğumuzu elbet biliyordu
ama bana ebruyu sormaması aralarının bozuk olduğuna işaretti
bir şekilde neler olduğunu öğrenmek için
konuya girmem gerekiyordu en azından şansımı deneyecektim
-ebru da mimar oldu sonunda dedim
-evet çok istiyordu dedi
-nasıl bir duygu ki mimar babası olmak dedim
-iyi bir duygu kelebek o mutlu olsunda benim ne hissettiğim önemli değil dedi
-mutlu galiba dedim

** -inş. dedi ve konu kapanmaya yüz tuttu hemen küllenen muhabbete odun attım
-yaylada da size ikram yapamadan gittiniz kusura bakmayın dedim
-asıl siz kusura bakmayın. ayıp ettik size. hadi sen yabancı sayılmazsın da annenlere ayıp oldu dedi
-önemli değil de neden öyle gittiniz ki dedim
-ebru anlatmadı mı dedi
-hayır dedim
-o zaman benim anlatmam yakışık almaz dedi
off amk yaa harbiden off artık amk
baba kız aynı bunlar amk
damara girdim
-annemler çok üzüldü. oğlum acaba yanlış bişey mi yaptık diye dedim
-onlarla hiç alakası yok kelebek dedi
-o zaman ben özür dilerim dedim
-orda dur kelebek seninle hiç alakası yok olayın. sakın üstüne alınma bu konuyu dedi
-çok özel değilse sorabilir miyim sebebini dedim
-ailevi bir mesele kelebek ama inan seninle bir alakası yok dedi
-demek ben hiç öğrenemeyeceğim bunun sebebini dedim
-öyle büyütülecek bişey değil zaten boşver unut gitsin.biz hallettik kendi aramızda dedi
-iyi peki dedim daha nasıl gideyim amk adamın üstüne yakasından tutup anlat mı diyeyim
sözlünü konuşturamıyorsun benden ne istiyorsun demez mi amk içinden
kayda değmez üç beş daha geyik yaptıktan sonra iyi bir şekilde uğurladı beni
yine uğra tavlada rakip kalmadı senden başka diye takıldıktan sonra
yine cevapsız eve döndüm
ebruya yemek yaptım

** geldi beraber yedik gezdik tozduk 3 gün daha herşey çok güzel geçmekteydi ki keşke
cuma pazarına gittim
pazardan bi kaç meyve sebze alıp yemek yapmak üzere eve gittim
kapıyı açmaya yeltendim ama kilitliydi içerde bırakılmıştı yani anahtar
kapıyı çaldım biraz bekledim
açılmadı
mesaj geldi telefonuma
-git kelebek yazıyordu
aklıma ilk gelen eve erkek mi attı amk benden başka diye sinirlendim
bu gerginleştirdi beni
telefon açtım ona
meşgule aldı
tekrar aradım
yine meşgule aldı
daha da sinirlenerek yine aradım ama yine aynı sonuç
-kapıyı aç neden gitmem gerektiğini açıkla ondan sonra gideyim dedim
-babamın yanına neden gittin dedi
-konuşmak için dedim
-tamam git o zaman gelme bir daha dedi
-kapıyı aç dedim
bekledim açmadı
kapıyı hızlı hızlı vurdum aç kapıyı diye
yine açmadı
-kim var içerde ebru dedim
çok geçmeden kapıyı açtı
-gir kendin bak tatmin ol kimse olmadığına sonra git kelebek dedi
** bi kaç adım attım içeri elimde sebze meyve pazar malları
daha fazla girsem kendimi rezil etcem belli amk içerde kimse olmadığı
ona döndüm
-şimdi söyle dedim
-git dedi
-neden dedim
-sorma dedi
bana aşırı sinirli olduğu belliydi
babasının yanına gitmeme bu kadar kızması garip geldi bana
-babanın yanına gittim diye mi kızdın dedim
sessiz kaldı
sinir bastı beni zor tutuyorum dövecem ama anasının babasının hatırı var amk
-anlat ebru yoksa bir yere gitmem dedim
-ben giderim o zaman dedi
-tuttum kolundan bir yere gidemezsin. anlat ondan sonra gitmezsem şerefsizim dedim
sustu
-anlat ebru dedim
-ben sana kaç kez daha diyeceğim anlatacak birşey yok diye. kafam karışıktı uzaklaşmam gerekti herşeyden biraz.ama sen anlamıyorsun
annemin yanına gittin hadi tamam ama babamı neden karıştırıyorsun. bana güvenmiyorsan git kelebek dedi
-dünyadaki tüm sevdiklerim üzerine yemin ederim ki hata bende ebru. sana çok inandırdım sensiz yaşayamayacağımı. dedim sebzeleri bıraktım
daha kapı eşiğine gelmeden damlalar yerlere dökülmeye başladı bile
kapıyı da açık bırakıp gittim
5 günü ne siz sorun ne ben söyleyeyim
uyuyamamalar
sinirden duvarları yumruklamalar
** bir türlü gelmeyen mesaja isyan olarak telefonu fırlatmalar ama peşinden
olm ya yazarsa umudu ile sike sike parçalanmaması için dua etmeler
gidip telefonu birleştirmeler
anneme durumu çaktırmamaya çalışmanın masterı
yemekten iştah kapanması
sudan mide bulantısı
marketin veresiyesine yazdırılan onlarca bira sigara
kimseyi siklememeler
herkesin amk mantığının hayat felsefesi olarak hemencecik benimsenmesi
aşkın hiç dokunulmayı akıl edilmemiş en ücra köşerine içten küfürler
ne yarrak yiyecem lan şimdi ben sorusunun, neden sorusundan daha ağır basmaya başlaması
oturup hareketsiz düşünmekten boyun bel göt tutulmaları karıncalanmalar
kalb sebeb göhüs ağrısı üçgeni
yürümek istemeyen bacaklar
konuşmak istemeyen dudaklara sağdan soldan ne oldu lan sana tepkileri
bişeyim yok yalanları
ölmeye yakın olup değer mi sorusuna verilmiş iki şıktan elin evetle hayır arasında sürekli gidip gelmesine
gelen bir telefon son verdi
ebrunun annesi
-kelebek nasılsın. müsait misin dedi
merak ne oldu acaba düşüncesinin telefona cevabı.lan ebruya bişey mi oldu acaba korkusu ile verilen cevap
-iyi..yim siz nasılsınız
-nerdesin seninle konuşmam lazım
içe düşen kurdun konuşmamız lafını dolunay olarak algılayıp iyice büyüyüp vahşileşmesi
-ne oldu kötü bişey mi var dedim
** -yok yok gel eve ebrunun babası da var konuşalım bi dedi
ebrunun babası da var demesi. daha da korkuttu beni
ama tamam deyip hemen onların evine gittim
içerde ebru da mı var acaba diye tedirgin iken
onun olmadığını görüp
beni hoş karşılamarı hoşl geldin ile içeri buyur etmelerinden sonra derin bir nefes alıp onları dinleyemeye başladım
sadece annesi konuştu
-şimdi kelebek iyi dinle
ben ebrunun annesiyim. onunla her konuda konuştuğumuzu sana daha önce söylemiştim.
bi kaç kez aradım ve sesinden birşeyler olduğunu anladım. yanına gittim. ayrıldığınızı anlattı.ve ayrılık sebebi olarak da
senin babasının yanına gitmene kızmış olduğunu söyledi. burda tüm hata bana ait. çünkü ebrunun babası yanına geldiğini bana söyledi
bende bunu bi kaç gün sonra yani sizin ayrıldığınız gün ebruya söyledim. bana birşey demedi tepki göstermedi o yüzden sana kızdığını da anlayamadım
yoksa seni arar haber verirdim zaten. babası ile konuşmuyorlar. babsına kızgın babası da ona kızgın.ben ne yaptıysam barıştıramadım ama
babasını en sonunda kandırdım.bi şekilde onun yüzünden ayrıldığınızı düşündüğü için bana yardım etmeye söz verdi dedi
-ne sözü dedim
-bizim oğlanın doğum günü var 5 gün sonra oğlanla konuştum. ebruyu arayacak abla kız arkadaşımla kutlamak istiyorum başbaşa bana yardım et diyecek
yardım konusu olarak da ebrudan yemek yapmasını sonra da yalnız bırakmalarını isteyecek ama ebru evdeyken
hep beraber gideceğiz. ebrunun babası seni kendisinin çağırdığını ve sadece konuştuğunuzu söyleyecek. dedi.
-ebru neden kızdı ki benim babasının yanına gitmeme dedim
-senin otelde çalışmanı istemiyor daha fazla sorma anla işte dedi
-ama ben iş istemek için gitmedim ki dedim
-çalışmadığını ben biliyordum.ben bilince babası da öğrendi tabi ki.yani çalışmadığın halde çalışıyorum dediğinde iş için gelmediğini anlamış zaten dedi
-ben bu planda yokum dedim
-neden dediler
-bana daha çok kızar. babasıyla konuştuğuma kızdı sizinle konuştuğuma bile kızdı.
sebebini bilmediğim bir sürü şey oldu. bunları bilmeden hareket etmek istemiyorum. kusura bakmayın dedim
sonra bana bir sebeb söylediler panpalar ama bana hiç inandırıcı gelmedi..
*ebrunun babası ebruya yurtdışı ek eğitimi ne sikimse artık ona gitmesi için baskı yapmış
ebru da kabul etmiş ama kayıt olmamış. başvuru yapmamış. ebrunun babası işleri hallettin mi diye her soruşunda evet baba halletim demiş
babası bunu yapmadığını öğrenince sinirlenmiş karısını da yanına alıp basmışlar gelmişler yaylaya.
inandırıcı gelmemesinin sebebi bu benden saklanacak bir durum değil.
ama bu bana uygun bir dille anlatılabilecek bişey ki ben ebrunun okuluna herzaman benden daha fazla değer vermesi gerektiğini
bir gün benimle ilişkisinin bitme ihtimali olduğunu ama okulunun onun hayatında sürekli bir dönüm noktası kalacağını defalarca söyledim.
kayıt tarihleri ne zamandı??
babası neden bunu yayla başında tartıştı ki ebruyla??
konu bu olsa bile ebru neden bana öyle davrandı?? neden benden uzaklaşmak istedi
telefonu neden kapattı
neden istanbula gitti.
benim aklıma gelen tek şey
ailesi iyi bir plan yapmıştı. ebrunun kardeşinin doğum günü
babasını kullanarak beni onunla barıştırma girişimi
bir aile kızlarının mutluluğu için herşeyi yapmaz mı yapar elbet
herşey yapılabileceği için anlattıkları sebebte kurgu gibi geldi bana
bir de şu var ben onlara ben bu planda yokum deyince son koz olarak bu yalanı da düşünüp bana sunmuş da olabilirlerdi.
yoksa ebru benimle artık daha fazla ayrı kalmak istemediği için babasına karşı gelip okulun yüksek lisansı için yurtdışına gitmeyip benimle mi
kalmayı tercih etmişti.
eh amk öyleyse niye benimle kalmadı neden gitti
hep aynı sorular
ebru konuşmadan bi sikim öğrenemeyeceğimiz kesinleşti
bu olay olsa bile başka bir nedeni daha olmalıydı ebrunun bana yaptıklarının

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder